Sözde Karabağ Özerk Cumhuriyeti seçimleri
Dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde koronavirüs salgını yüzünden insanlar kendi evlerinde kalırken, sözde Dağlık Karabağ Özerk Cumhuriyeti'nde dün başkanlık ve meclis seçimleri düzenlendi.
Karabağ Özerk Cumhuriyeti polisinin yaptığı açıklamaya göre, bu dönemki seçimlerde 103 bin 663 seçmen oy kullanabilirdi.
Karabağ Cumhuriyeti'nde bu dönemki başkanlık ve milli meclis seçimleri özel koşullarda düzenlendi ve önceki seçimlere göre daha fazla hassasiyete sahipti. Esasında, yaklaşık 30 senedir, Karabağ bölgesinde seçimler bunca rekabetçi bir ortamda düzenlenmemiştir. Azerbaycan Cumhuriyeti, İran ve bölgedeki bazı ülkeler daha, Karabağ Özerk Cumhuriyeti'nde düzenlenen seçimlere tepki göstererek, bu seçimlerin yasadışı ve illegal olduğunu belirttiler. Bu bağlamda İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi de yaptığı açıklamada, bölgede gerilim ve anlaşmazlıkların tırmanmasına yol açacak her türlü girişime İran'ın karşı olduğunu kaydetti.
Karabağ bölgesinde düzenlenen bu dönemki başkanlık seçimleri oldukça önemlidir. 2017 yılında sözde Karabağ Özerk Cumhuriyeti anayasasında yapılan düzenlemeye göre, bu bölgede yönetim şekli yarı başkanlıktan başkanlığa değişmiştir. Aslında Karabağ Özerk Cumhuriyeti'nde başkan yargı ve yasama kuvvetlerine göre muhtelif alanlarda daha fazla ve geniş yetkiye sahiptir. Bu nedenle, iç ve bölgesel akımların yanısıra bazı uluslararası örgütler de bu dönemki seçimler üzerinde etkili olmaya çalışıyorlar. Bu bağlamda Soros Vakfının ünlü uzmanlarından Arsen Khatoumian, Ermenistan basınına yaptığı değerlendirmede zımni olarak, bu grubun Karabağ Özerk Cumhuriyeti'nde yönetimi ne pahasıyla olursa olsun ele geçirmeye ilişkin planını ifşa etmiş oldu.
Siyonist vakıf uzmanı, Nikol Paşinyan liderliğindeki Ermenistan hükümetine bu cumhuriyetin yönetiminin teslim edilmesi ve bu bölge için askeri yöneticinin atanmasına vurgu yaptı.
Karabağ münakaşası hakkında son sıralarda yaşanan gelişmeler ve uzun soluklu bu münakaşanın son bulması için perde arkasında yapılan anlaşmalara ilişkin yayınlanan haberlere göre, sözde Karabağ Özerk Cumhuriyeti'nde düzenlenen seçim sonuçları bölge milletleri ve devletleri için önem taşıyor. Aslında bu dönemki seçimler, sadece Karabağ değil, temas hatlarında "savaşsız-barışsız durumu" da temelden değiştirebilir ve bu bağlamda öngörülmeyen gelişmeler ve değişmeler yaşanabilir. Erivan yönetiminin Karabağ liderlerine yönelik hassasiyetleri ve Erivan yönetimini yandaşı ve karşıtı iki kanat arasında 31 mart seçimlerinde şiddetli rekabete göre, bu dönemki seçim sonuçlarının oldukça belirleyici olacağına dair herhangi bir kuşkuya yer bırakmıyor.
Sözde Karabağ Özerk Cumhuriyeti başkanlık seçimlerinde yarışan adaylar arasında Karabağ savaşı kahramanlarından Vitaly Balasnyan, Paşinyan'ın en sıkı muhaliflerinden olurken Karabağ Özerk Cumhuriyeti'nin şimdiki dışişleri bakanı Masis Maelyan, yapılan anket sonuçlarına göre seçimleri kazanma için diğer adaylardan daha şanslı görünüyorlar.
Balasnyan ayrıca, yabancı güçlerin Ermenistan'da 2018 yılında yaşanan gelişmeler ve bu ülkedeki kadife devrimine müdahale ettiğine vurgu yaparak, Paşinyan'ı dış politika konusunda ciddi şekilde defalarca eleştirmiştir. Ancak Maelyan, Paşinyan ve ABD'li Siyonist milyarder Soros vakfına bağlı Ermenistan Açık Toplum Vakfı tarafından destekleniyor.
Son aylarda Ermenistan Açık Toplum Vakfı, Karabağ bölgesinde yüzlerce mensubunu gazeteci ve gözlemci olarak göndererek, kendi istedikleri adayın zaferi için çalışmıştır.