BMT Genel Sekreterinden Koronavirüs Krizinin Açlık Krizine Dönüşme Uyarısı
(last modified Wed, 15 Apr 2020 05:33:08 GMT )
Nisan 15, 2020 08:33 Europe/Istanbul
  • BMT Genel Sekreterinden Koronavirüs Krizinin Açlık Krizine Dönüşme Uyarısı

Koronavirüs salgının dünyaya hızla yayılması ile insanlık toplulukları görülmemiş bir sorun ile karşılaştı. Şimdi de küresel bir felaketten söz edilebilir. Bu krizin farklı boyutları olup etkileri de kademeli olarak belirmektedir. Buna rağmen en çok kaygı duyulan husus da bu krizin ekonomik sonuçlarıdır. Bu doğrultuda BMT Genel Sekreteri Antonio Guterres koronavirüs salgının açlık krizine dönüşmesine müsaade edilmemesi hususunda uyarıda bulundu.

Guterres Twitter'dan şöyle bir mesaj paylaştı:"   Biz Kovid-19 krizinin açlık krizine dönüşmesine izin veremeyiz. Biz koronavirüs ile mücadelede bir olup en fakir ve en kırılgan kesimleri desteklemeliyiz. "

BMT Genel Sekreterinin bu kaygıları aslında koronavirüsün belirsiz zamana kadar devam etmesi hususundaki tahminlerinden kaynaklanıyor. Tahminlere göre koronavirüs uzun bir zaman pandemi halinde insanlar arasında kalmaya devam edecektir. Aslında diğer krizler ve bölgesel çatışmalar ve savaşlar hep kimi bölgeleri ve kimi toplulukları etkilemişti. Ancak koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına almıştır.   Sadece İkinci Dünya Savaşı bazı benzerlikler göstermektedir. Buna rağmen son iki ay içerisinde koronavirüsün yayılması ve milyonlarca insanın karantina olması ile küresel ekonomi çökme ve dağılma eşiğine kadar gitmiştir. 

Hükümetlerin tüm tedbirlerine rağmen ekonomistler çağdaş tarihin en sert ekonomik durgunluk ve düşüşünün yaşanacağını belirtmektedirler.  Harvard Üniversitesi hocalarından Nicolas Burnes ise koronavirüsün mevcut yüzyılın en büyük krizi olduğuna değinerek şöyle dedi:"  Bu kriz çok derin ve çok kapsamlıdır. Yaratacağı mali ve ekonomik kriz de 2008-2009 durgunluğundan daha büyük olabilir. "

Dünya Ticaret Örgütü ise  son tahmininde Kovid-19'un 2020 yılında ticari alışverileri ve hacmi yüzde 13 ila yüzde 32 kadar azaltabileceğine vurgu yaptı. Bu örgütün makamlarının söylediğine göre 2020'de mali piyasaların düşüşü 2008 krizindekinden bile daha sert olacaktır. 

Bu kriz gelişmekte olan, gelişmemiş veya fakir ülkelerde daha da sert bir şekilde hissedilecektir. Dünya Bankasının son raporuna göre ise koroanvirüs salgını yoksul ülkeleri daha da yoksul yapacak ve zengin ülkeleri de ciddi sorunlar ile karşı karşıya bırakacaktır. 

Gerçekte dünya halkının en büyük kaygısı koronavirüsün uzun vadeli sonuçlarıdır. Çoğu ekonomistler koronavirüsün kontrol altına alınmasının zaruret dışı ilişkilerinin azaltılmasını gerektirdiği yüzünden ekonomik faaliyetler de ciddi düzeyde azalacaktır. Bu yüzden küresel ekonomisi de kapsamlı ve görülmemiş bir şekilde durgunluğa sürüklenecektir. Bu da yoksul ülkeleri daha da fakirleştirecek ve sonunda da on milyonlarcca kişinin bu ülkelerde açlığa sürüklenmesine yol açacaktır.   Buna ilaveten gelişmiş ülkeler bilhassa Amerika gibi ülkeler de görülmemiş bir işsizlik ve benzer alanlardaki sorunlar ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu çerçevede şimdi de olduğu gibi Amerika'da ve benzer ülkelerde işsizlik maaşı için kaç kilometrelik kuyruklar oluşturulacaktır. 

Buna rağmen olağanüstü duruma karşın Amerika öncülüğündeki Batılı ülkeler  hala düşmanları ve rakiplerine karşı yaptırım siyasetlerini devam ettirmektedirler.  Bu çerçevede BMT bile bu insanlık dışı yaklaşıma son verilmesini istemiştir. Bu doğrultuda Antonio Guterres   8 ülkenin İran'a yönelik yaptırımların koronavirüs sırasında kaldırılması yönündeki mektuplarına cevaben   koronavirüs ile ciddi şekilde mücadele etmekte olan ülkelere yönelik yaptırımların tekrar gözden geçirilmesini istedi.  Böylece bu ülkelerde sağlık sisteminin çökmemesi gerektiğine vurgu yaptı.  Buna rağmen Amerika uluslararası toplumun taleplerine ilgisiz kalarak  hala kimi ülkelere karşı tek taraflı yaptırımlar uygulamakta ısrarcıdır.