Pentagon'un Trump Konusundaki Kaygıları
Amerika'da ırkçılık ve polisin siyahilere özellikle de George Floyd'a karşı şiddet dolu davranışlarına karşı protestoların git gide artması ile şimdi de Amerika başkanı Donald Trump görülmemiş bir sorun ile karşı karşıya kalmıştır. Trump bu protesto gösterilerinin alevlerini söndürmek için kaba kuvvete baş vuracağı ve Amerika eyaletlerine Amerikan ordusunu konuşlandıracağı tehdidinde bulunmuştur. Bu mesele ise Pentagon'un tepkilerine yol açmıştır.
Amerika savunma bakanlığı-Pentagon makamları Trump'ın bu tehditlerinden dolayı kaygı duyduklarını bildirmişlerdir. Trump Pazartesi günü eyalet ve yerel makamların insanların canını ve malını savunmakta kusur etmeleri halinde ayaklanma yasası gereği orduyu kaotik durumu ve medeni ihtilafları yatıştırmak için sokaklara göndereceğini belirtmişti. Bu da protesto gösterilerinin en sert şekilde bastırılması anlamına gelirken, sözde demokrasinin sembolü olan Amerika için bir ilk sayılacaktır. Trump eyalet kaymakamlarına hitaben şöyle bir açıklamada da bulunmuştu:" Biz çok ama çok güçlü bir şekilde kaosları sonlandırmak istiyoruz. "
Trump'ın Amerika ordusunu şehirlere göndereceği tehdidi ise kimi Pentagon makamlarının da artan ve derin kaygılarına yol açmıştır. Onlar sağlam deliller göstererek güvenlik durumunun hala özel yasaların uygulanmasını gerektiren düzeye varmadığını göstermeye çalışıyorlar.
Bu çerçevede Pentagon makamlarından biri kaotik durumun yönetilmesi için askeri güce baş vurulmasının en son seçeneklerden biri olduğunu belirtti.
Eyalet kaymakamları genelde güvenlik güçleri, eğitim görmüş sivil memurlar ve ulusal muhafız birlikleri gibi grupları protestoculara karşı kullanmışlardır. Ancak Amerika ordusu güçlerinin bu durumda kullanılması Amerika anayasasına göre yasaktır. Ancak Amerika başkanı 1807 ayaklanma yasasını uygulayabilir.
Bir başka Amerikan savunma bakanlığı makamı da Amerikan ordusunu ülke içinde görevde bulunmaktan sakındıran belgelere değinerek şöyle dedi:"Yerel yasaları uygulamaya büyük ilgi duyuluyor. Amerika ulusal muhafız güçlerinden, onlara medeni düzenin sağlanması görevinin devredilmesinden rahatsızlar. Çünkü halihazırda bu güçler eskilere göre çok daha fazla seferber edilmiş ve hizmete çağrılmışlardır. "
Aynı zamanda Trump'ın son protesto gösterileri bastırma çabaları da onun Cumhuriyetçi partisindeki ortaklarının da ciddi eleştirilerine neden olmuştur. Senato meclisi Cumhuriyetçi temsilcileri nadir görülen bir girişimde bulunarak Trump'ın protesto gösterilerine tepkisini eleştirdiler. Senatörler Amerika polisinin göz yaşartıcı gaz ile Beyaz Saray yakınlığında Trump'ın o yakınlardaki kiliseye gitmek üzer yolunu açmak için protestoculara müdahale etmelerini eleştirdiler. Trump'ın bu kiliseye fotoğraf çekmek için gittiği de bir başka ilginç nokta idi.
Cumhuriyetçi senatör Benn Sasse bu hususta şöyle diyor:" Anayasadaki en temel ve ilkel haklardan biri de itiraz hakkıdır. Ben ise fotoğraf çekmek için barışçıl protestocuları çevrelemeye karşıyım. "
Trump'ın bu girişimi ayrıca Senatodaki demokratların da tepkilerine yol açtı. Bu çerçevede Senatodaki azınlık lideri Chuck Schummer Salı günü bir karar yayımlayıp Trump'ın Beyaz Saray önünde barışçıl gösterileri dağıtmak için plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanma talimatını kınadı.
Buna rağmen Senato Cumhuriyetçileri lideri Mitch McConnel ise bu karara karşı çıktı. Schummer ise McConnel'in bu girişimine tepki olarak şöyle bir açıklamada bulundu:" McConnel başkanın yaptığını kınamak istemiyor. "
Görünen o ki Amerika'daki durum düşünüldüğünden daha vahimdir. Şimdi de Trump çaresiz bir şekilde hem koronavirüsten kaynaklı ekonomik ve toplumsal sorunlar ile baş etmeli hem de Amerika polisinin insanlık dışı girişimlerinden kaynaklanan kaotik durumu yönetmesi gerekiyor. Halbuki bu yöndeki protesto gösterilerinin alevleri günden güne artmakta ve her yeri sarmaktadır. Trump ise temel çözüm yolları aramak yerine ateşi öfke ile söndürmek istiyor.