Johnson’un ırkçılık karşıtı gösterilere muhalefeti

25 Mayıs tarihinde Amerika’nın Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde siyahi Geore Floyd’un beyaz bir polis tarafından soğukkanlılıkla öldürülmesi, Amerika ve ardından da Avrupa’da ırkçılığa karşı protestoları alevlendirdi. Bizzat aşırı sağcılara destek ve ırkçı tutumları ile bilinen ve kabarık karneye sahip olan Amerika başkanı Donald Trump ise bu geniş çaplı gösterileri isyan adlandırarak protestocuları tehdit etti.

Şimdi ise İngiltere başbakanı Boris Johnson da bu konuda  Trump’ın tutumuna benzer tutum sergiliyor. Britanya’nın çeşitli kentlerinde onbinlerca insan Floyd’un ölümünü protesto ederek adalet sloganları atınca Johnson bu sabah paylaştığı tweet mesajında, protestocuları, gösterileri isyana çeviren hainler niteledi. Johnson Amerikalı siyahi vatandaş George Floyd ile dayanışma gösterileri kendi yolundan sapmış ve buna sebep olanların sorgulanması gerekiyor.açıklamasında bulundu.
Son iki günde binlerce gösterici başkent Londra başta olmak üzere birçok kentte düzenledikleri gösterilerde Amerika’nın ırkçı siyasetlerine muhalefetlerini ilan ederek Londra’nın bu siyasetleri kınamamasına itiraz amacıyla Amerika elçiliği önünde toplandılar. Gösteride protestocular başbakanlık bürosu ve Amerika elçiliği önünde Boris Johnson ve Donald Trump karşıtı sloganlar attılar. 
Son iki günde özel kuvvet güçleri göstericilere şiddet uyguladılar, bunun sonucu her iki taraftan bazıları yaralandı. Johnson bu bağlamda da halkın barışçıl olarak gösteri yapabileceklerini fakat polise saldırmaya hakları olmadığını söyledi.
İngiltere’nin Bristol kentinde de göstericileri Pazar günü 17. Asrın büyük köle tüccarlarından Edward Colston’un heykelini devirerek suya attılar. Britanya içişleri bakanı ve yerel polis bu hareketi kınarken suçluların bulunarak yargılanacaklarını duyurdu.
Avrupa’da bu arada İngiltere’de ırkçılık ve siyahilere karşı ayrımcılığa itiraz gösterileri Avrupalıların Amerika’da yaşanan siyasi ve sosyal süreçten, yani başkan Trump’ın açık ve gizli destekleri sayesinde aşırı sağcılar ve fanatiklerin her geçen gün güçlenmesinden şiddetle endişeli olduklarını gösteriyor. 
Trump’ın başkanlığı sürecinde onun ırkçı eğilimleri nedeni ile renkli derililere ırkçılar tarafından yönelik baskılar yoğunlaştı. Trump’ın tutumu Avrupa’da aşırı sağcı hareketler ve grupların moral kazanarak büyük bir motivasyon ile yasal göçmenler ve sığınmacılar ayrıca Avrupalı olmayan azınlık vatandaşlara yönelik eylemlerin artması ve yoğunlaşmasına sebep oldu. Bu mesele ise Britanya’nın vede Avrupalıların endişesine sebep oldu, üstelik bu ülke milyonlarca Asyalı ve Afrikalıyı kabul etmişken.
Muhafazakar başbakan Boris Johnson’un ırkçılığa karşı göstericileri isyancı olarak niteleyip, kınaması tam da Trump’ın Amerika’da göstericiler hakkındaki tutumudur, zira o da protestoculardan aynı unvanlarla söz ediyor. Johnson böylece BREXIT sonrası dönemde Amerika’dan imtiyaz alma umuduyla Trump’a olan teslimiyetini ilan etti. 
Aslında Boris Johnson başbakanlık koltuğuna oturabilmek için aleni şekilde geniş çapta Trump’ın desteğinden yararlanmakla kalmadı üstelik bir çok konuda Trump ile benzer görüşler sergileyebiliyor, bu da Britanya’da başta siyahiler olmak üzere dini ve etnik azınlıkların, kendilerine karşı aşırı sağcı, ırkçı ve radikal grupların eylemleri hakkında endişelerine sebep oluyor. 
Bu bağlamda Britanya’da muhalefet partilerden tanınan simalar protestoculara destek vererek ırkçılıkla mücadele edilmesini istediler. Nitekim Londra büyükşehir belediye başkanı Sadık han Daily Mail gazetesine gönderdiği notta, “hükümetin Britanya toplumunda ırk eşitsizliğinin incelenmesi için daha fazla girişimde bulunması gerektiğini ve bunu yapabileceğini” yazdı.
Britanya’da ırkçılık eğilimlerinin artması artık sosyal ve kültürel bir sorun haline gelmiş bulunuyor.