Afganistan'da Barış Müzakereleri önündeki sorunlar
Afganistan hükümetinin Taliban ile görüşecek müzakereci heyetinin Katar'a ziyaretinin tarihi ertelendi. Bu müzakereci heyetin ziyaretinin neden ertelendiği hakkında bilgi paylaşılmasa da ancak Afganistan medya organlarının bildirdiğine göre Afganistan ulusal uzlaşma yüksek konseyi başkan yardımcısı bu görüşmenin yakın geleceğe ertelendiğini belirtmiştir.
Şimdi de Afganistan'da barış sürecindeki belli başlı engellerin neler olduğu dikkat çekmektedir. Acaba müzakereler yakın zamanda başlayacak mı?
Kimi haber kaynaklarının bildirdiğine göre Afganlar arasındaki müzakereler bu hafta Katar'da başlayacak. Afganistan uzlaşma yüksek konseyi başkanı Abdullah Abdullah'ın da Katar hükümetinin daveti üzerine gelecek günlerde Doha'ya ziyaret yapacağı söylenmektedir. Ancak halihazırda bu süreçte üç sorununun söz konusu olduğu söylenebilir.
İlk sorun, Afganistan hükümeti içinde yaşanan aile içi ihtilaflardır. Afganistan hükümeti ve siyasi Afgan gruplar barış müzakereleri konusunda oybirliğine varmasına rağmen Eşref Gani ve Abdullah Abdullah Katar'a gönderilecek müzakereci heyetin yapısı ile ihtilaflar yaşamaktadırlar. Başka bir ifade ile Abdullah Abdullah Muhammed Eşref Gani ile yaptığı siyasi anlaşmaya göre uzlaşmacı yüksek konsey üyelerinin seçiminin bu konseyin başkanı tarafından yapılması gerektiğini söylüyor.
Çoğu uzmanlara göre kabinenin yapısı tamamen bir iç mesele sayılmasına rağmen Taliban ile görüşmeler için güçlü ve ulusal bir yapının oluşturulması için milli birliğe ve tutarlı davranışlarına ihtiyacı vardır. Eşref Gani'nin şahsen istediği müzakerecileri seçmesi ise siyasi, etnik ve dini şahsiyetler arasındaki gruplaşmayı körükleyecek ve Taliban'ı kazandıracaktır.
Ancak barış müzakerelerinde Taliban'ın bütüncül yaklaşımı Afganistan'ın barış sürecinde yaşadığı bir başka sorundur.
Birçok uzman açısından Taliban kendi siyasi ve dini ilkelerin ve ideolojisine ısrarlı ve bağlı bir şekilde barış süreci müzakerelerine katılmak istiyor. Bu uzmanlar açısından Taliban'ın bu ısrarı gerçekte daha fazla taviz isteme anlamına geliyor.
Buna ilaveten Afganistan müzakereci heyeti Anayasanın müzakerelerin kırmızı çizgi olduğunu belirttiği ve Afganistan hükümetinin yol haritasını ve müzakereci heyetin yetkisini belirttiği sırada Taliban kendi ilkelerinde ısrarcı olmuştur.
Afganistan barış sürecindeki üçüncü sorun ise, Trump'ın bu sürece araçsal olarak bakmasıdır.
Amerika'nın Afganistan barış sürecine çifte standartlı yaklaştığı açıkça ortadadır. Bir yandan Amerika medyası Afganistan sürecini bozmak için yeni çalışmalarına başlamıştır. Ancak buna karşın Trump Afganistan kozunu Amerika seçimlerinde kullanmak istiyor.
Uluslararası güvenlik ve terörizm ile mücadele araştırmacısı Arif Seher şöyle diyor:" Amerika Katar anlaşmasını hayata geçirmekte gereken sadakati ve taahhütlü duruşu sergileyememiş Afganistan düzeyinde siyasi bir oyunu başlatarak Afganistan kozunu seçimlerde kullanmak istemiştir. Trump seçimleri kazanmak için kısa sürede bir barışın sağlanmasına ihtiyacı vardır. "
Genel olarak Afganistan hükümeti ve Taliban'ın savaşı durdurmak konusunda anlaşmalarına rağmen hangi nedenlerden dolayı müzakereleri şimdiye kadar başlatmadıkları belirsiz olduğu söylenebilir. Görünen o ki bu ertelenmenin asıl nedeni Trump hükümetinin çifte standartlı tavırlarıdır.
Amerika başkanı Trump Amerika genelindeki ayrımcılık ve ırkçılığa karşı geniş çaplı gösterilerden dolayı anketlerde popülerliğinin düştüğünü görünce 2020 seçimlerinde de işinin zorlaştığını anladı ve hemen dış siyasette bir koz kazanmak ve Afganistan'da alelacele bir barışın sağlanmasını planlamak istedi.
Trump'ın Afganistan barış sürecine araçsal bakışı devam ettiği sırada Afgan siyasi dahiler ve halkı da müzakerelerin sırf tüm gruplar ve siyasi partilerin iktidarı paylaşmaları ve anayasa çerçevesinde yasal süreçleri kabul ettikleri durumunda sonuca varacağını düşünüyorlar. Çünkü Afganistan tarihi de halkın desteği olmadan dışa bağımlı iktidarların bu ülkede geçici olarak var olabileceklerini göstermiştir. İşte bundan dolayıdır ki Afganistan, siyasi literatürde imparatorlukların mezarlığı adı ile bilinmektedir.