Putin'den Amerika'nın Siber Güvenlik Alanındaki Yaklaşımına Eleştiri
Siber güvenlik hususu küresel anlamda günden güne artan bir öneme sahiptir. Bundan dolayı ülkelerin siber tehditlere karşı işbirlikleri büyük bir önem arz ediyor. Buna rağmen Amerika bu hususta engel oluşturmaya devam etmekte ve işbirlikleri de bozmaktadır.
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin 11 Ekim Pazar günü Amerika'nın her daim iki ülkenin siber güvenliği alanında işbirliği talebine yanıt vermediğini belirterek iki tarafın bu alanda işbirliği yapabilecekleri hususunda umutlu olduğunu belirtti. Putin 25 Eylül 2020'de siber güvenlik alanında Rusya ile Amerika ile işbirliği yapmak ve dünyada bir koordinasyonun sağlanması hususunda öneride bulundu. Putin bir kez daha Amerika'yı bilişim teknolojiden yararlanma amacı ile Rusya aile ilişkilerin kapsamlı plan çerçevesinde pratik olarak yürütülmesi hususunda muhatap alabileceğine vurgu yaptı.
Amerika'nın Rusya gibi diğer uluslararası güçler ile siber güvenlik anlamında işbirliği yapmaktan sakınması Washington'un siber gücü rakipler ve diğer ülkelere saldırmak hedefi doğrultusunda kullanmak istediği hedefinin gerçekliğini göstermektedir. Her daim diğer ülkeleri siber alanda da suçlayan Amerika'nın iddialarına rağmen Amerika siber ortamı suistimal ederek diğer milletlere karşı saldırmak için bu ortamdan yararlanmaktadır. Amerikalılar dünya genelinde gerçekleştirilen siber saldırıların önemli bir kısmından sorumludurlar. Aynı zamanda Washington bu alanda yeni stratejiler hazırlamak ve uygulamak aşamasındadır.
Amerika başkanı Donald Trump 20 Eylül 2018'de son 15 yıl içerisinde ilk Amerika milli siber stratejisi belgesini imzaladı.
Beyaz Saray eski milli güvenlik danışmanı John Bolton'un söylediğine göre Amerika'nın yeni siber güvenlik stratejisi Amerika'yı hedef alan her ülkeye karşılık verilmesi ve saldırı gerçekleştirilmesinden yanadır. Amerika aleyhinde siber faaliyet gösteren her ülke saldırgan ve defansif yanıta hazır olmalı. "
Amerika'nın yeni siber stratejisinin önemli ve belirleyici yanı saldırganlığa dayalı siber operasyonlara vurgu yapılmasıdır. Obama hükümeti bu tür siber saldırıların gerçekleştirilmesi için kısıtlamalar belirlese de Trump hükümeti bu kısıtlamaların büyük bir bölümünü kaldırdı. Trump Amerika'da sanal ortam güvenliği yaklaşımını değiştirmiş ve yeni talimatları ile federal ajanslara kendilerini ve gizli bilgilerini koruma şeklini belirlemiştir. Buna rağmen daha önce Trump bu ülkenin seçimlerine karışma ihtimali bulunan kişilere ve şirketlere de yaptırım kararını imzaladı. Bu yaptırımlar siber saldırılar ve seçimler sürecindeki siber girişimlerde bulunan kişiler veya şirketler aleyhinde olabilirler. Bu süreç ise 2020 yılında Amerikalı üst düzey makamların diğer ülkelerin seçimlere müdahale etmesi doğrultusundaki uyarılarından dolayı daha da şiddetlenmiştir.
Aynı zamanda Amerika'nın 2018'de agresif siber stratejisinin açıklanması da gerçekte Amerika'nın siber girişimlerinin dünya genelinde olumsuz olduğunu göstermiş oldu. Amerikalılar ne zaman düşmana karşı siber saldırı yapsalar da bunu meşrulaştırmak istiyorlar. Örneğin İran'ın nükleer tesislerine yönelik yapılan Stuxnet saldırısı hususunda Amerika bu saldırıyı meşru göstermeye çalıştı.
Halbuki benzer girişimleri karşı ve rakip ülkelerden hiçbir şekilde kabul etmez. Ancak siber saldırılar çift taraflı bıçak gibidir. Bu doğrultuda Amerika düşmanları da bu bıçağı etkin bir şekilde kullanabilirler.