Libya krizinin çözümü için yeni bir adım daha atıldı
Libya’da General Halife Hafter komutası altındaki sözde Ulusal Ordu güçlerin Trablus’u ele geçirmek ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni düşürmek amacıyla nisan 2019’da başlattığı saldırıların ardından, ülke taraflar arasında yaşanan çatışmalara sahne oldu.
Yabancı tarafların çatışma taraflarından birini desteklemesiyle ülkede savaş giderek büyüdü. Ancak iki tarafın ateşkes üzerinde anlaşmasının ardından lübya'da krizin siyasi çözümü için zemin sağlanmış oldu.
BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams bu bağlamda yaptığı açıklamada, siyasi heyetler arasında yapılan oturumda Libyalı grupların yürütme organının mekanizması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu. Toplantıya katılan heyetler, oylama yoluyla Libya'nın yürütme gücünü seçme mekanizmasının kabul ettiler.
Yapılan anlaşmaya göre, Libya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı doğrudan halkın oyu ile ayrı ayrı seçilecekler. Ayrıca Libya, 3 bölgeye ayrılacak ve her bölge başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı için birden fazla aday gösterebilecek. Ardından BM’nin kriterlerine göre oylama yapılacak. Nihai mekanizma ile ilgili diğer konuların Libyalı heyetlerin katılımıyla BM denetiminde ilerleyen günlerde düzenlenecek sanal toplantıda ele alınacaktır. Herhangi önerinin kabul edilmesi için siyasi diyalog toplantısı üyelerinin yüzde 75’inin evet oyu kullanması şarttır.
Libyalı siyasi tarafların katılımıyla Tunus’ta düzenlenen toplantıda, taraflar, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 24 Aralık 2021 tarihinde düzenlenmesi üzerine anlaştılar. Çatışma tarafları, ülkede çatışmaları durdurmak için ateşkes anlaşmasına 22 ekim 2020’de imza attılar.
9 Kasım'dan bu yana BM öncülüğünde Tunus'ta sürdürülen müzakerelere 2014'ten beri ülkede savaşan tarafların siyasi temsilcilerinin yanı sıra tüm bölgelerden yerel liderlerle birlikte 75 temsilci katıldı. Bu anlamda Tunus'ta oluşturulan Libya Siyasi Diyalog Forumu, yabancı ülkelerin doğrudan masada olmadığı ve Libya'dan en geniş kapsamlı katılımcının yer aldığı oluşum oldu.
Gözlemciler, Libya’da imzalanan bu anlaşmaların ülkede istikrar ve güvenliğin sağlanmasıyla sonuçlanabileceğine inanıyorlar. Bu anlaşma, Kaddafi rejiminin devrildiği 2011 yılından beri Hafter ile Ulusal Mutabakat Hükümeti güçleri arasındaki çatışmalar dahil, türlü ihtilaf ve çatışmalara sahne olan Afrika’nın kuzey ülkelerinden Libya’da siyasi ve askeri süreçte dönüm noktası sayılıyor.
Arap dünyası uzmanlarından Mahmud Abdul-Vahid’e göre, bu ateşkes anlaşmasının başarılı olması, Libya arenasındaki başka bir çok etkene bağlıdır.
Libya çıkar sahibi ülkeler arasında çatışma alanına dönüşmüştür. Türkiye ve İtalya gibi ülkeler, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklerken Suudi Arabistan ve BAE gibi bazı ülkeler de Halife Hafter güçlerini desteklediğinden dolayı Libya’daki durum karmaşık hal almıştır.
Libya’da çıkar çatışmaları yüzünden anlaşmaya varmak kolay olmadı. Buna ilaveten Libya’da koronavirüs salgını ve bu salgının yol açtığı sonuçlar, çatışmaların sürmesini birçok zorlukla karşı karşıya bırakmış ve savaşzade Libyalılara acil insani yardım zaruretini arttırmıştır.
Çatışma taraflarının askeri arenada kesin bir zafer elde edemediklerinden ve de Libya’da insani durumun kötüleştiğinden dolayı Hafter ile Ulusal Mutabakat Hükümeti sonunda anlaşmaya vararak, çözümün askeri çatışma olmadığı kanaatine vardılar.
Gelinen aşamada ise Libya’da siyasi çözüm aşamaları, BM’nin denetiminde hızlı biçimde yürütülmekte ve başbakan ve cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili mekanizmaların belirlemesinin ardından seçimlerin belirlenen tarihte düzenleneceğine dair ümitler artmıştır./