Amerika'da yoksulluk ve açlığın artmasından endişe duyuluyor
Kovid 19 salgını ve Amerika hükümetinin kötü yönetimi sonucu yaşanan durum nedeni ile bu ülkede ekonomik ve sosyal krizler artmıştır, öyle ki Joe Biden'in yardımcısı Kamala Harris ülkede açlığın artması konusunda uyarıda bulundu.
Harris Georgia eyaletinde her 7 aileden birinin açlıktan acı çektiğine işaretle, "Bizler Amerika'da açlık krizine şahit oluyoruz ve bir çok aile açlıktan acı çekiyorlar; ayrıca Georgia'da her 6 aileden biri kirasını ödemekte zorluk çekiyor" vurgusunda bulundu.
Amerika'da açlık krizi ve yoksulluğun artması ciddi bir soruna dönüşmüştür. Başkan Trump'ın kovid 19 hastalığını önleme ve kontrol alanındaki yanlış yönetimi ve bazen de salgını inkar etmesi, ayrıca uzun süreli karantina uygulamasına muhalefet etmesi, gerekli sağlık ve tıbbi teçhizatın hazır bulunmamasına ilaveten tedavi masraflarının ağır olması, Amerika'nın dünyada korona vakaları ve kayıpları açısından en başta yer almasına sebep olmuştur. Amerika'da şimdiye kadar en az 18 milyon 400 bin vaka yaşanırken 326 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir.
Bu şartlar binlerce Amerikalının işini kaybetmesi ve ekonomik krizin yaşanmasına ayrıca yoksulluğun artması ile toplumun çeşitli kesimleri arasındaki sınıf farkının yoğunlaşmasına sebep olmuştur.
Amerikan insan hakları avukatı Daniel Kwak's bu bağlamda yaptığı açıklamada şöyle diyor:
"Korona salgını öncesinde batı dünyasında zengin ve yoksul arasındaki fark daha çok Amerika'da yaşanıyordu, fakat şimdi bu fark daha da artmıştır. Egemen kesim bu salgını daha çok servet kazanmak ve milyonlarca Amerikalıyı yoksullaştırmak için kullanıyor."
Yayınlanan verilere göre Korona salgınının başlangıcından beri Amerika’nın çeşitli kentlerinde yoksulluk ve açlık birkaç katına çıkmıştır. Örneğin New York’ta aç ve gıda güvenliğinden yoksun olanların sayısı iki katına ve yaklaşık 2 milyona dayanmıştır. Ayrıca Korona salgını nedeni ile çalışma yerlerinin kapatılması nedeni ile yardım paketlerine olan talep yoğun şekilde artmıştır.
New York Times gazetesinin belirttiğine göre Amerikalı çocukların 4’te biri yaklaşık 18 milyon çocuk, gıda yardımına ihtiyaçları vardır ve bu rakam 2018 yılına oranla yüzde 63 oranında artış kaydetmiştir.
Amerika temsilciler meclisi istihbarat komitesi başkanı Adam Schiff twitter üzerinden paylaştığı mesajda, “ülkede açlığın artmasının Amerika siyasetinde dehşet bir yenilginin belirtisi olduğunu” yazdı.
Tüm bunlar 2020 yılında Amerika askeri bütçesine 740 milyar dolar ayrıldığı bir dönemde yaşandığını unutmamak gerekir. Son 20 yılda Amerika vergi mükelleflerinden en az 10 trilyon doları askeri ve savaş işleri için harcandı. Sadece 11 Eylül olayları ardından yaşanan savaşların yaklaşık 8 milyar dolar direkt masrafları oldu, buna dolaylı masraflar da eklenince yaklaşık 40 trilyon dolar Amerika halkının sermaye ve mal varlığı Washington yetkililerinin sınır dışı maceracılıklarına harcandığı anlaşılıyor.
Fakat bu paraların sadece 10’da 1’i bile Amerika halkının açlık ve yoksulluğunu gidermek veya ülkenin eski altyapılarının onarımı veya restorasyonu için harcansaydı şimdi Amerika bunca ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıya kalmazdı.
Buna rağmen “savaş hissedarları” olarak söz edilen Amerikalı savaş yanlısı kesim için dünyanın çeşitli bölgelerinde kan akıtmak ve katliam etmek, milyonlarca Amerikan vatandaşının yoksulluğunu gidermekten daha önemlidir. Tabi bunu da unutmamak gerekir, bu konuda cumhuriyetçiler ve demokratlar arasında pek fazla bir fark yok./