BREXİT Sonrası Britanya'da Bölünme İsteklerinin Artması
Britanya'nın Avrupa Birliğinden çıkışının resmileşmesi ve BREXİT'in 2021 Ocağında uygulanmasının kesinleşmesi ile İskoçyadan Britanya'dan ayrılma talepleri duyulmaya başlandı.
İskoçya birinci bakanı Nicola Sturgeon Britanya'nın Avrupa Birliğinden ayrılmasına tepki olarak bu ülkenin AB'den çıkmasından bir kaç dakika sonra Twitter hesabında şöyle bir mesaj paylaştı:" İskoçya hemen dönecek. Avrupa! Işıkları yeşil tut. "
İskoçya Parlamentosu da Çarşamba günü BREXİT sonrası ticaret anlaşmasını reddetti. Ticaret anlaşmasını reddeden Edinburgh'daki İskoç Parlamentosu üyeleri, bu girişimin İskoçya'nın çevresine, ekonomisine ve sosyal çıkarlarına ciddi şekilde zarar vereceğini bildirdi. Anlaşma, İngiltere ile Avrupa Birliği arasında uzun süren bir anlaşmazlığın ardından nihayet 31 Aralık 2020'de imzalandı.
Brexit'in resmileşmesi ve Brexit sonrası dönemin başlamasıyla birlikte, İngiltere Muhafazakar Başbakanı Boris Johnson, İskoçların artan bağımsızlık ve Avrupa Birliği'ne dönüş talebini de içeren ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Tabii ki , ayrılıkçı duyguların yükselişi İskoçya ile sınırlı değil, buna ilaveten Kuzey İrlanda Katolikleri de İngiltere'den ayrılmak istiyor.
Uluslararası hukuk uzmanı Pegah Bani Haşem'e göre, bir zamanlar dünyanın en büyük ülkesi olarak bilinen İngiltere, artık parçalanma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Temmuz 2016'da İskoçya'da yapılan referandumda, İskoçya'daki seçmenlerin yüzde 62'si AB'de kalmaktan yana oy kullandı. Ancak İskoçların talebi, İngilizlerin Avrupa Birliği'nden ayrılma oylarının yüzde 52'si olması nedeniyle göz ardı edildi. Son dört yıldır, üst düzey İskoç yetkililer, İskoçya'nın uğradığı büyük kayıpları gerekçe göstererek, Avrupa Birliği'nde kalmaktan yana olduklarını defalarca vurguladılar. İskoç Ulusal Partisi'nin BREXİT'e devam eden muhalefeti nedeniyle, Sturgeon'un de ciddi şekilde takip ettiği İskoç bağımsızlığı referandumu yönündeki halk talepleri arttı. Sturgeon Kasım 2020'de, Londra'nın 2021'de yeni bir referandumu engellemeye çalışması durumunda yasal işlem yapılabileceğini dolaylı olarak anlattı. İskoçya, 1707'den beri Britanya'nın bir parçasıdır; Ancak yeni anketler, İskoçların çoğunun bağımsızlığı desteklediğini gösteriyor.
İskoçlar, BREXİT'in çok olumsuz ve tabii ki istenmeyen sonuçlarından kurtulmak, en azından 2021'de İskoçya'nın İngiltere'den ayrılmasıyla ilgili bir başka referandum düzenleme şansına sahip olmak istiyorlar. İskoçların BREXİT'in ekonomik sonuçlarıyla ilgili endişelerinin iki yanı bulunmaktadır. İlk olarak, İskoçlar, BREXİT'in Britanya'nın bu bölgenin ekonomisi üzerindeki sonuçlarından derinden endişe duyuyorlar. Sturgeon'a göre BREXİT, İskoçya'nın gayri safi yurtiçi hasılasını düşürerek, İskoç ekonomisine yılda 11 milyarı aşkın paund zarar verecek. Bu nedenle İskoçya birinci bakanı Nicola Sturgeon Johnson'ın aksine İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden tamamen çekilmesine karşıydı.
Ancak Brexit'in bir başka yönü de İngiltere'nin Avrupa'nın bütünleşik piyasasından ayrılmasıdır. Bu, İskoçya'nın Avrupa Birliği ile kapsamlı ekonomik ilişkileri göz önüne alındığında, İskoçya'nın ekonomisinin ve ticaretinin yapısına çok daha büyük bir darbe vuracaktır. Bu sorunlar, İskoç halkını AB ile çalışmaya devam etme ve onun faydalarından yararlanma konusunda ısrar etmeye yöneltmiştir. Bu çerçevede diğer ayrılıkçı bölgelerin de bu alanda harekete geçebileceği söylenmektedir. Bu açıdan Galler, Kuzey İrlanda da İskoçya ile beraber hareket etme şansı bulunmaktadır.