Rusya ve Batı'nın Karşı Karşıya Gelmesi ve Navalniy Meselesi
(last modified Tue, 19 Jan 2021 05:23:47 GMT )
Ocak 19, 2021 07:23 Europe/Istanbul
  • Rusya ve Batı'nın Karşı Karşıya Gelmesi ve Navalniy Meselesi

Avrupa Birliği ve Amerika her daim Rusya'nın içişlerine müdahale etmiş ve hala da ediyor. Özellikle de Rus muhalefet kanadını destekleyerek, insan hakları ihlalleri bahanesi ile Moskova'ya baskı uygulamaya çalışmıştır. Şimdi de Rusya muhalefet kanadının tanınmış ismi Aleksey Navalni'nin tutuklanması Moskova'ya baskı yapılması için başka bir bahaneye dönüşmüştür.

Rusya polisi Pazar günü geçen yazdan beri, yani zehirlendiği iddialarının ardından ilk kez  Rusya topraklarına dönen Aleksey Navalniy Moskova havalimanında tutuklandı. Navalniy 29 Aralık 2020 tarihinden itibaren  şartlı tahliye yasalarını mükerrer bir şekilde ihlal etmesi yüzünden  Rusya federal polisi tarafından arananlar listesine alınmıştı. 

Navalniy'nin tutuklanmasının ardından Avrupa Konseyi başkanı Charles Michel ve Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi  üst düzey Avrupalı makamlar onun serbest bırakılmasını istediler.  Amerika'da da dışişleri bakanı Mike Pompeo ve Amerika temsilciler meclisi dış ilişkiler komitesi başkanı Gregory Meeks  da Navalniy'nin serbest bırakılmasını istediler.  Biden'in ulusal güvenlik danışmanı  Jake Sullivan da  benzer bir talepte bulundu.  Rusya dışişleri bakanlığı sözcüzü Maria Zaharova ise  Batılı makamların  Navalniy'nin serbest bırakılması yönündeki müdahaleci taleplerine tepki olarak  onlardan Rusya iç yasaları ve uluslararası kurallara saygı duymalarını istedi. 

Aslında Aleksey Navalniy dosyası Rusya ve Batı özellikle de Avrupa Birliği arasında önemli gerilim konu başlıklarından biri haline gelmiştir. Brüksel şimdiye kadar  bu husustan ötürü bir kaç defa Moskova'ya yaptırımlar uygulamıştır.  Avrupa ve Amerika'nın odak noktasına yerleşen bu konuda, Navalniy'nin  Ağustos 2020'de  Rus ajanları tarafından Noviçok isimli gaz aracılığı ile zehirlendiği iddia edilmiştir. Moskova ise bu iddiayı ciddi bir şekilde reddetmiştir.  Buna rağmen Amerika bu meseleden yararlanarak Almanya'yı  Rusya'nın doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak Nord Stream-2 projesinden geri çekmeye çalıştı. 

Rusya enerji ve güvenlik merkezi başkanı Anton Hlopkov'un söylediğine göre Amerika Navalniy'nin zehirlenmesi hususundan son derece yararlanmış ve Rusya'yı Avrupa enerji piyasasından atmaya çalışmıştır.

Muhalefetin lideri olarak Rus hükümetini eleştiren Aleksey Navalniy, Avrupa Birliği ve ABD'den her zaman büyük destek gördü ve son yıllarda hükümet karşıtı protestolarda kilit rol oynadı. Batılı ülkeler geçtiğimiz birkaç yıl içinde defalarca Rusya'nın bu ülkelerdeki siyasi süreçlere ve olaylara özellikle seçimler alanında müdahale ettiğini iddia etti ve hatta Washington bu bahaneyle Moskova'ya sert yaptırımlar uyguladı. Bu arada Batılılar, Rusya'nın içişlerine doğrudan ve açık bir şekilde müdahale ettiler ve özellikle Rusya'da seçim sonrası dönemde Rus halkını gösteri ve protestolar yapmaya teşvik ettiler. Rus hükümeti, Batı'nın içişlerine müdahalesinin sonuçları konusunda ise defalarca uyarılarda bulundu.

Batı'nın, özellikle ABD'nin Rusya'nın içişlerine müdahale etme eylemleri istikrarsızlık yaratmayı, protestoları artırmayı ve nihayetinde Rusya'da olumlu Batının istediği gelişmelerinin oluşmasının önünü açmayı amaçlıyor. Bu konudaki somut önlemlerden biri, mali yardımın artması, muhalefetin tam medya desteği görmesi ve Rusya'daki iç durum bağlamında olumsuz bir atmosfer yaratılmasıdır. Washington, Rusya'da Aleksey Navalny gibi Batı yanlısı bir figürün iktidara gelmesini istiyor. Ancak muhalefetin bariz bir şekilde Batı'ya bağlılığı ve Rus halkının bu konudaki farkındalığı nedeniyle hedeflerine ulaşamadılar. Şimdi bile Aleksey Navalniy'nin tutuklanmasıyla Batı, onun serbest bırakılması taleplerini ortaya atıp Rus hükümetine karşı faaliyetlerine devam etmeye çalışıyor ve Moskova-Batı ilişkilerinde yeni gerilimler ortaya çıkarıyor.