Kazakistan'ın Hazar Denizinden Yararlanma Projesini Revize Etmesi
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayef bu ülkenin Hazar Denizinden yararlanması projesi ile ilgili hususlarda kimi yasal faaliyetlerin eklenmesi ve revizyonların yapılması doğrultusunda talimatname imzaladı.
Kazakistan cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev bu hususta şöyle bir açıklamada bulundu:" Belirleyici reformlar ve değişiklikler, Kazakistan cumhuriyetine özel haklara riayet edilmesinin denetlenmesi ve de balık avı yapılan bölgelerde biyolojik su hayvanlarının kaynaklarının bulunması çerçevesinde olup diğer ülkeler ile ilişkileri yürütme bağlamındadır. "
Görünen o ki Kazakistan Cumhuriyeti dahil kimi Hazar Denizi kıyı ülkesi Hazar Denizi havzasında canlı ve cansız su kaynaklarından yararlanma projelerini hayata geçirmek için ciddi şekilde istekli görünüyorlar.
Ağustos 2018'de imzalanan anlaşmaya göre, Hazar Denizi kıyı ülkelerinin her birine sınırları Hazar Denizinin en alçak cezrinde görülen su seviyesine göre çizilen sahilinden en çok 25 mil'e kadar balık avlama ruhsatı verebilir.
Aslında bu balık avlama alanının sınırlarının belirlenmesi süreci Hazar Denizi ile ilgili yeni hukuki rejim çerçevesinde onaylanmıştır. Daha önce ise kıyı ülkeler sırf sahillerinden 10 millik uzaklığa kadar avlamalara izin verebilirlerdi.
Bu bağlamda Hazar Denizine kıyısı bulunan ülkeler arasındaki anlaşmada Hazar'da komşu olan ülkelerin başlangıç hattının belirlenmemesidir. Yani Hazar kıyı ülkeleri balıkçılarına 25 millik bir alanda av yapmalarına iziin verseler de bu alanın başlangıcının nerede olacağı hala belli değildir. Bu bağlamda hala bir paylaşımın yapılmadığı ve başlangıç hattı ve noktasının gelecek Hazar Denizi kıyı ülkeleri müzakerelerinde görüşüleceği ve o zamana kadar ertelendiği söylenebilir.
Bu hususta uluslararası hukuk ve deniz hukuku uzmanı Dr. Cemşid Momtaz ise şöyle düşünüyor:" Başlangıç noktası ve hattı belirlenmediği sürece, bu alanın dışında kalan sınır hatları da belirlenemeyecektir. Bu yüzden konvansiyonun etkili bir şekilde uygulanmasının gerekliliği, direkt başlangıç noktaları ve hatlarının belirlenmesine bağlanmış ve o zamana kadar ertelenmiştir. "
Bu hususta İran İslam Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkmenistan dahil beş Hazar Denizi kıyıdaş ülkesi de Birleşmiş Milletler Teşkilatı anlaşmasındaki ilkelere ve kurallara ve de uluslararası hukuktaki normlara, iyi komşuluk ve karşılıklı anlaşmalara dayanıp Hazar Denizinden barışçıl hedefler çerçevesinde yararlanılması ve de bu geniş su alanının akıllıca yönetilmesine vurgu yaparak 12 Ağustos 2018'de " Hazar Denizinin Yeni Hukuki Rejimi Konvansiyonu" başlığı altında 5 ülke makamları tarafından da imzalanan anlaşmaya vardılar.
Hazar Denizi kıyı ülkeleri arasında birkaç önemli işbirliği anlaşması ve belgesinin imzalanmasına rağmen görünen o ki Kazakistan gibi ülkeler sırf Hazar Denizi enerji kaynakları ve canlı rezervlerinden yararlanmayı gündeme almıştır. Halbuki aynı Kazakistan, Hazar Denizindeki çevresel projelerin uygulanması için istekli görünmüyor.
Bu hususta şöyle bir değerlendirme yapmak da mümkün: 4 Kasım 2003 yılında Hazar Denizi çevresinin korunması konvansiyonu adı altında Hazar Denizi kıyıdaş ülkelerin çevre bakanları ve tam yetkili temsilcilerinin katılımı ile Tahran'da imzalanan Tahran Konvansiyonunun amaçlarından biri de kıyıdaş ülkelerin çevresel hukuklar çerçevesinde yükümlülükler üstlenmesidir.
Her halükarda Hazar Denizinin git gide her yıl daha da kirlenmesinin devam ettiği bir sırada çevreyi korumak için bu konvansiyona bağlılık olmazsa olmaz durumlardan biridir. Bu konvansiyon bu bağlamda çevrenin temizlenmesi ve korunması için en iyi strateji sayılır.