İsviçre'de Burka Yasağı ve yeni bir İslam düşmanlığı örneği
Avrupa başta olmak üzere Batılı ülkelerde son senelerde İslam karşıtılığı hızlı biçimde artarken, bu bağlamda bu ülkelerde İslam düşmanlığı sayılan türlü eylem ve girişimler yapılmıştır. En son olarak İsviçre'de İslami hareketlerin tepkisine de yol açan Burka Yasağı Referandumu düzenlendi.
İsviçre'deki İslam hareketleri ve merkezleri, Müslümanlar için kara gün ilan ederek, burka yasağını kadınlara karşı bir nevi ayrımcılık olarak nitelediler. İsviçre'de birçok Müslüman kadın burka yasağı getiren referandumu kınayarak, burka takmanın dış dünyaya göstermek için sembolik bir girişim değil, kişisel bir karar olduğunu deklare ettiler. Müslüman aktivistlerden Enis Şeyh bu bağlamda yaptığı açıklamada, bu kanunun metninin hem yararsız ve hem ırkçı ve ayrımcı olduğunu kaydetti.
İsviçre'de burka yasağı getiren referandumu 7 mart gününde düzenlendi. Açıklanan referandum sonuçlara, seçmenlerin yüzde 52'si yasağa evet derken yüzde 45'i karşı çıktılar. Bu yasak uyarınca bundan böyle İsviçre'de kamu alanlarında hiçbir kadın kendi yüzünü kapatmayacak. Burka yasağı referandumu ilk kez İsviçre sağcı Halk Popülist Partisi tarafından gündeme getirildi. Bilindiği aynı parti 10 sene önce de İsviçre'de camiler için minare yapılmasının yasaklanmasından sorumluydu.
Partinin önerisinde açık ve şeffaf şekilde burka ifadesine yer verilmemiş, ancak bu tekliften Müslüman kadınların hedefe oturtulduğu besbelliydi. Sözkonusu referandum posterlerine bakıldığında hedefin Müslüman kadınların olduğu net şekilde anlaşılıyordu. Bu posterlerde "radikal İslamı durdurun" ve "radikalizme engel olun" sloganları ve burkalı kadınların resimlerine yer verilirken, kaşıt tarafta da, muhalifler, "yararsız, boş, İslamofobik yasaya hayır" yazan posterleri şehirlerdeki belli mekanlara astılar.
İsviçre yönetimi, temel özgürlükler ve insan haklarının ihlali için bu yasaya karşı olup, bu yasağın turizme zarar vereceğini söylese de pratikte kendi çıkar ve menfaatini tercih etti.
İsviçre'de burka yasağı aslında Avrupa'da İslam karşıtları tarafından İslam tezahürleriyle mücadele girişimleri ve bu kıtada yaşayan Müslümanlara karşı baskıyı tırmandırmak doğrultusunda atılan başka bir adım sayılıyor.
Siyaset uzmanlarından Nusretullah Tacik de değerlendirmesinden, bundan önce Batı'da Müslümanlar'a güvenlik içinde kendilerini hissederken artık Müslümanlar'ın böyle bir hissiyatı olmadığını ve İslamofobi baskısı altında olduklarını kaydetti.
Bundan önce de Avusturya, Hollanda, Belçika, Almanya, Bulgaristan ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde burka yasağı getirilmiştir. İslam düşmanlığı eylemlerinin doruk noktada olduğu Fransa, Avrupa'da burka yasağı getiren ilk ülke oldu. Bu karar uyarınca 2011 yılından itibaren kamu alanlarında yüzün kapatılması yasaklandı. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2014 yılında bu yasayı örtünme özgürlüğüne aykırı olduğunu için reddetti. Geçtiğimiz senelerde Fransa'da yüzlerce Müslüman kadın, bu yasanın ihlali yüzünden gözaltına alınıp, cezalandırılmıştır. Aslında, Batılı ülkelerde Müslümanlar, çeşitli İslamofobi, şiddet ve taciz eylemlerine durmadan maruz kalmaktalar.
İslamofobi ve de Batı medyası tarafından pompalanan Müslüman korkusu projeleri ile birlikte bu girişimler, özgürlük ve insan haklarının savunucusu olduğunu iddia eden Batılı ülkelerde İslam'a ve Müslümanlar'a karşı olumsuz bir atmosferin oluşmasına yol açmıştır.