Çin'den Amerika'nın Maceraperestliğine Uyarı
https://parstoday.ir/tr/news/world-i172306-Çin'den_amerika'nın_maceraperestliğine_uyarı
Çin, Amerikan kruvazörünün bu ülkenin Güney Çin denizindeki karasularına yasa dışı bir şekilde girişinin ardından bu ülkenin egemenliğinin ihlali sonuçları hakkında Beyaz Saray'ı uyardı.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Mayıs 21, 2021 08:41 Europe/Istanbul
  • Çin'den Amerika'nın Maceraperestliğine Uyarı

Çin, Amerikan kruvazörünün bu ülkenin Güney Çin denizindeki karasularına yasa dışı bir şekilde girişinin ardından bu ülkenin egemenliğinin ihlali sonuçları hakkında Beyaz Saray'ı uyardı.

  Çin ordusu Güney Bölge Komutanlığı, Çin uçakları ve gemilerinin bu Amerikan kruvazörünü, Güney Çin Denizinde bulunan Paracel adaları yakınındaki sulara girmesinin ardından bulduğunu ve rotasını izlediğini bildirdi. 

Bir gün önce ise başka bir Amerikan kruvazörünün  Tayvan Boğazından geçmesi Çin'de kaygıya yol açmıştı.  Pekin makamları  Amerika'nın bu girişimini kınayarak  bu girişimi kışkırtıcı bir girişim olarak adlandırdı.   Amerika'nın Çin'in iç ve sınırları içerisindeki meselelere yönelik müdahalelerin nedenleri hususunda bir kaç noktaya değinmek lazım: 

Birincisi, Joe Biden yönetiminin Amerika Birleşik Devletleri'nde göreve başlamasından bu yana, Çin sularının yakınında Amerika savaş gemilerinin faaliyetleri geçen yıla göre yüzde 20'den fazla artmasıdır. Bu arada Çin, geçtiğimiz ay ABD savaş gemileri ve keşif ve casusluk uçaklarının Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi'ndeki faaliyetlerinin Biden hükümeti döneminde önemli ölçüde arttığını protesto etti.

İkincisi, Güney Çin Denizi çevresindeki ülkeler bu denizdeki adaların mülkiyeti konusunda fikir birliğine sahip değiller. Ancak kesin olan şey Çin Halk Cumhuriyeti'nin neredeyse bu denizin büyük bir bölümünü kontrol etmesidir. Vietnam, Filipinler, Malezya, Brunei ve Tayvan gibi ülkelerin her birinin kısmen kontrolü söz konusudur. Bu ülkelerin her biri bu bölgedeki mülkiyet iddiası içerisindedirler.

Bir sonraki nokta, dünyanın beş okyanusundan sonra dünyanın en büyük deniz havzası olarak aslında Pasifik Okyanusu'nun bir parçası olarak Güney Çin Denizi olmasıdır. 

 Amerika Birleşik Devletleri, Güney Çin Denizi'ni uluslararası sular olarak tanımakta ve gemilerinin ve denizaltılarının denizde gezinmek için yasal haklarını vurgulamakta ve Çin'in bu su geçidi ve güzergahında açık deniz tesisleri inşa etmesine karşı çıkmaktadır.

Başka bir deyişle, Amerikan savaş gemisi ve kruvazörünün Tayvan Boğazı'ndaki son durumu serbest dolaşım iddiası çerçevesinde izah edilmeye çalışılsa da  Washington'un gerçek niyetinin Çin'in ayrılmaz bir parçası olarak Tayvan üzerindeki egemenliğini sorgulamak olduğu açıktır.

Çin'den her zaman olumsuz tepkilerle karşılaşılan durumlardan biri de Tayvan egemenliği konusudur. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ABD'nin Güney Çin Denizi'ne müdahalesine son dönemde verdiği yanıtta, bu denizin ABD'nin Hawaii eyaleti olmadığını söylemişti. 

Bununla ilgili bir başka önemli konu da Amerika hükümetinin Güney Çin Denizi'ndeki güçlü varlığının yanı sıra, Hong Kong, Tibet ve Tayvan gibi alt bölgelerde ayrılıkçı akımlarını desteklemesi ve bir anlamda Çin'i ve Çin havzasını parçalamaya çalışmasıdır. Bu Pekin'in kırmızı çizgi olarak bahsettiği bir konudur.  Çin buna karşı çok hassas, aslında hiçbir şekilde vazgeçmeyeceği ve Pekin için pazarlık yapılmayacak bir konudur. 

Sonuç olarak, kimi uzmanlara göre 21'inci yüzyıl, Asya-Pasifik'e ait yüzyıldır. Bu, yıllardır önemli Batılı araştırma ve akademik merkezlerin analistlerinin ve stratejistlerinin düşüncesidir.  Diğer bir deyişle, Çin'in yükselişi, özellikle de dünyanın en büyük ikinci ekonomisine dönüşmesi, otomatik olarak ABD'nin dünya sistemi üzerindeki hegemonyasına meydan okudu. Pekin çeşitli alanlarda Washington'un hakimiyetine meydan okumaya çalıştı.

Genel olarak son yıllarda Amerika hükümeti, çeşitli bahanelerle Doğu Asya ve Çin'in çevresinde yuvalandı ve varlığını farklı bahaneler ile korumaya  çalıştı.  Amerika dış politikasındaki bu yaklaşım, Barack Obama döneminden itibaren başladı ve Donald Trump döneminde doruğa ulaştı.  Biden döneminde de daha güçlü bir şekilde takip ediliyor.

Açık ve net olan husus şu ki, Güney Çin Denizi ve Tayvan, Hong Kong ve benzeri gibi bölgesel sorunlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ihtilaflar iki ülke arasındaki üstyapı sorunları arasında yer almasıdır. 

Ancak iki ülke arasındaki temel ve altyapı alanındaki sorunlarının başında Çin'in , ABD'nin küresel gücüne çeşitli alanlarda meydan okuması ve yakın gelecekte ekonomik alanda Amerika'yı, dünyanın en büyük ekonomik gücü koltuğundan indirmesi ve onu geçmesidir. ABD hükümeti, Çin'in etrafında çeşitli zorluklar  ve sorunlar yaratarak ve Pekin'in dünyanın bir süper gücüne dönüşmesini engelleyerek Pekin'in maliyetlerini ve masraflarını artırmaya çalışıyor.