Biden'in Beyaz Üstünlükçülerin Terör Tehdidi ile ilgili Uyarısı
Amerika başkanı Joe Biden Oklahoma eyaletinde bulunan Tulsa'daki siyahilerin katliamının 100'üncü yıldönümünde beyaz üstünlükçülerinin terörizminin " Amerika'ya karşı en tehlikeli tehdit " olarak nitelendirdi. Biden Salı günü ilk Amerikan başkanı olarak 1921'de siyahilerin beyaz üstünlükçü gruplar tarafından öldürüldüğü bölgeyi ziyaret etti ve ülkesindeki var olan ırkçılık hususunda uyarılarda bulundu.
Biden konuşmasında şu açıklamalara da yer verdi: "Biz ırkçı nefret için sığınak olmamalıyız. Bugün beyaz üstünlükçülerin estirdiği terör, topraklarımıza karşı en ölümcül tehdittir. IŞİD ve El Kaide değil beyaz üstünlükçüler bu tehdidi oluşturmaktadır. "
Yüz yıl önce 31 Mayıs ve 1 Haziran 1921'de yüzlerce beyaz üstünlükçü grupların üyesi, Tulsa şehrindeki Greenwood bölgesine saldırıp, Siyahilerin Wall Street'i olarak bilinen siyahilerin sık çalıştığı bölgede yüzlerce siyahiyi katliam edip ticari merkezler, konutlar, kütüphaneler, hastaneler, okullar ve benzeri binaları da kapsayan 35 caddeyi harabeye dönüştürdüler.
Şimdiye kadar Tulsa katilamından sağ kurtulanların kendisi veya akrabaları ve yakınları bu olaydan dolayı tazminat alamamışlardır. Sigorta şirketleri ise toplam 27 milyon dolara tekabül eden siyahilerin şikayetlerini hep reddetmişlerdir.
Aslında siyahilere karşı etnik ayrımcılık ve geniş çaplı ve sistematik şiddet bu ülkenin 1776'da kurulmasının ardından en bariz özelliklerinden biri olmuştur.
Siyahiler, hakları için gösterdikleri geniş çaplı mücadeleye rağmen, her türlü ayrımcılığın ve şiddetin kurbanı olmaya devam ediyorlar. Aslında, etnik ayrımcılığı ve ırkçılık Amerikan toplumunda her zaman önemli bir sorun olmuştur ve siyahiler, 1921'de Tulsa'da beyaz üstünlükçülerin yaptığı gibi, defalarca linç cinayetlerinin ve katliamlarının kurbanı olmuştur.
Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri'nin en üst düzey yöneticisinin artık kabul ettiği ve onunla mücadeleyi talep ettiği bir konudur. Biden, "Amerikan halkını, ülkemizdeki ırkçılığın temel nedenlerini yeniden düşünmeye ve ülke genelinde sistematik ırkçılığı ortadan kaldırmak için çalışmaya çağırıyorum" dedi.
Resmi olarak Afrika kökenli Amerikalılar olarak adlandırılan siyahi Amerikalılar, Amerika Birleşik Devletleri'nde Latinlerden sonra ikinci etnik azınlıktır ve ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturur.
Barack Obama'nın Beyaz Saray'daki ilk siyahi başkan olarak seçilmesinin siyahilerin durumunu iyileştirmesi bekleniyordu, ancak pratikte siyahilerin durumu ekonomik ve sosyal olarak daha da kötüleşti.
1950'lerde siyahi sivil haklar hareketi bir hak arayışı ve ayrımcılık ile mücadelesi dalgasına yol açsa da, bugün Amerikan toplumunun gerçeği, hala onlara karşı çeşitli boyutlarda ve yönlerde ırk ayrımcılığının uygulandığının devam ettiğini gösteriyor.
Bunun bir tezahürü, Afrika kökenli Amerikalıların beyazlardan daha fazla tutuklanması ve birçoğunun hapse mahkum edilmesidir. Öte yandan, ABD polis şiddetinin ana kurbanları da siyahi insanlardır. İşte bu durum, Amerikan şehirlerinden birinde zaman zaman meydana gelen protesto ve isyanların ana nedenlerinden biridir.
Aynı zamanda ırkçılık, siyahi Amerikalıların toplumsal yaşamını tüm yönlerini etkilemiş ve sistematik olarak her türlü eğitim, sağlık, ekonomik, mesleki ve diğer ayrımcılığa maruz kaldıkları bir sürecin oluşmasına yol açmıştır.
Eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'ya göre: I"rkçılık Amerikalıların "DNA'sındadır. "
ABD Başkanı Joe Biden'in Ku Klux Klan, ve Neo-Nazi gibi aşırı sağcı hareketlerden Gururlu Çocuklar ve Yemin Sahipleri gibi militan sağcı gruplar gibi farklı aşırı gruplardan oluşan beyaz üstünlükçü terörizmin tehdidine itiraf etmesi, Amerika toplumunun 21'inci yüzyılda da büyük toplumsal ve güvenlik sorunları ile karşı karşıya kaldığını ve ulusal güvenlik ve tutarlılığını ciddi tehdit altında gördüğünü gösteriyor.