BMT'ndan Tek Taraflı Yaptırımlara Eleştiri
BMT İnsan Hakları Konseyi bağımsız uzmanları Çarşamba günü yayımladıkları bildiride tek taraflı yaptırımların dünya genelinde birçok insanın gelişme hakkının engellenmesine yol açtığını belirttiler. Bu uzmanlar ülkelere karşı tek taraflı yaptırımlar siyasetini uygulayan ülkelerden bu politikadan vaz geçmelerini veya en azından bu siyasete minimum şekilde baş vurmaları böylece yasanın hakimiyetine ve gelişme hakkı dahil insan haklarına en az zararın verilmesini istediler.
Bu uzmanlar sınır ötesindeki yaptırımların ve ikincil yaptırımların hedef toplumlarda tüm kişiler ve şirketler üzerinde olumsuz etki bıraktığını da vurguladılar. Bu bildiride şu ifadelere de yer verildi: " Yaptırımlar ülkeleri gelişmekten alıkoyuyor ve sonuçta insanları geride tutuyor. Küreselleşmiş bir dünya yaptırımlar herkese zarar verir. "
Görünen o ki bu bildirinin muhatabı Batılı güçler özellikle de Amerika'dır. Amerika dünya genelinde en büyük yaptırım siyaseti uygulayan ülkedir. Amerika dış siyaseti hedefleri doğrultusunda ülkelere karşı tek taraflı yaptırımların hayata geçirilmesinde en uzun geçmişe sahip ülkedir. Washington'un Avrupalı ortakları özellikle de Britanya yaptırımların uygulanmasında hep ortağının yanında yer almaktadır. Aslında bu yaptırımlar Amerika ve Batı'nın siyasetlerine ve girişimlerine karşı olma bahanesi ile hayata geçirilmektedir.
Washington dünyanın koronavirüs ile boğuştuğu kritik mevcut dönemde bile birçok ülkeye yönelik öyle yaklaşımlar uygulamıştır ki ülkelerin ekonomik ve sağlık alanındaki sorunlarını kat kat arttırmıştır. Biden hükümeti de selefi Trump gibi yaptırım siyasetini devam ettirmiştir. Amerika maksimum baskı kampanyası çerçevesinde tarih içerisindeki en ağır yaptırımları da İran'a yönelik uygulamıştır. Bir taraftan da Rusya, Çin, Venezuela, Küba, Suriye ve Kuzey Kore'ye yönelik ağır yaptırımlar hayata geçirmiştir. Amerika siyasi, ticari, güvenlik ve hatta insan hakları ihlalleri bahanesi ile rakip ve hasım olduğu ülkelere karşı yaptırımlar uygulasa da bu yaptırımların asıl sebebi Washington çıkarcılığı olmuştur. Gerçi mevcut durumda Biden hükümeti açıklamalarında dış siyaset alanında yeni bir yaklaşım izlediğini iddia ediyor. Ancak Amerika pratikte aynı yaptırım siyasetini bir cezalandırma aracı olarak kullanmaktadır. Bu arada hem rakip ülkeler hem de Amerikan ortağı olan ülkelere de ders verilmeye çalışılmaktadır. Amerika yaptırımlarının çoğunun tek taraflı ve BMT'ndan izinsiz olmalarından dolayı bu yaptırımların yasa dışı oldukları söylenebilir.
BMT defalarca Amerika'nın özellikle de koronavirüs pandemisinin yaşandığı dönemde tek taraflı yaptırımlar uygulamasını eleştirmiş ve yaptırımların ya tamamen kaldırılmasını veya en azından ülkelerin tıbbi ve sağlık malzemeleri ve cihazlarına erişimi için azaltılmasını istemiştir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı özel raportörü Alena Douhan ise tek taraflı girişimler ve kararların olumsuz etkileri hakkında şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: " Tek taraflı yaptırımlar Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın prestiji ve imajının zayıflamasına, uluslararası işbirlikleri alanında korkuya ve yasa hakimiyeti alanında da kuşkulara yol açacaktır. "
Görüne o ki Amerika ve Batı'nın tek taraflı yaptırımlarının olumsuz etkilerini kontrol etmek adına yaptırım altında bulunan ülkeler tek vücut bir şekilde uluslararası bir koalisyon halinde bir araya gelmelidir. Böylece Batılılar da tek vücut küresel baskıları görünce bu hususta her şeyi tekrar gözden geçirmek zorunda kalacaklardır. Özellikle de Birleşmiş Milletler Teşkilatının temsilcileri de yayımladıkları bildiride açıkça yaptırımların olumsuz sonuçlarını ve etkilerini vurguladıkları bir sırada bu durum daha da zaruri görülmektedir.