Afganistan Gelişmelerinin Bölgedeki Arap Rejimleri için İbret Kaynağı Olması
Pazartesi günü Irak Parlamentosundaki El Sadıkun fraksiyonu başkanı Adnan Fayhan el Deylemi Afganistan gelişmelerine tepki olarak Twitter sayfasında Afganistan cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin bu şekilde ülkesinden çıkmasının bir kez daha Amerikalılara güvenilmemesi gerektiğini gösterdiğini belirtti.
Bu Iraklı yetkili " Amerika milletleri yok ediyor" hashtag'ini kullanarak şöyle yazdı: " Amerika 2001 yılında Taliban'ı devirdi ve 20 yıllık süre içerisinde Afganistan silahlı kuvvetlerine, müsteşarlık ve silah yardımları verdi ki Taliban ile mücadele edilsin. Ancak bu yardımların sonucu Afganistan askeriyesinin dağılması ve askerlerinin kaçması ve de milyonlarca mültecinin yollara koyulması hem de Taliban'ın dönmesi oldu. "
El Deylemi'nin sözlerinin bu kısmında dikkat çeken husus onun Irak halkından Haşdi Şabi'yi desteklemelerini ve savunmalarını istemesidir. Çünkü Amerika'nın Irak'taki komplosunun ve aldatmacasından tek kurtuluş yolu da budur.
Irak parlamento temsilcisinin bu sözleri, gerçekte Irak milleti ve bölge milletlerine yönelik bir uyanma mesajıdır. Bu mesajın içeriği ise Amerikalıların kritik ve hassas zamanlarda ortaklarını bile tek başına bırakıp kaçacağıdır. Amerika ortaklarına sırf paralı asker olarak bakıyor. Ne Cumhuriyetçiler ve ne Demokratlar bu açıdan hiçbir farkı yoktur. Bu yüzden Amerikalılar sırf ulusal çıkarları doğrultusunda yakın ortaklığa falan bakmadan herkesi paralı asker ve araç olarak görüyorlar. Bu yüzden bölge rejimleri özellikle de Arap rejimleri Amerika'nın ortaklarına karşı sergilediği tavırlardan ibret almalı ve siyasetlerini düzenlemeliler. Aslında Washington hiçbir zaman güvenilecek bir taraf olmamıştır. Nitekim müttefik rejimlerini Mısır ve Tunus'ta 2011 yılında gelişmeler sırasında tek başına bıraktı. Eninde sonunda Amerika bölgedeki diğer gerici Arap ülkeleri de kriz döneminde terk edecektir. Bu yüzden Arap ülkeleri liderleri bu gerçeği kavrayarak gerçekçi bir bakış edinerek Müslüman ülkeler ile ortaklıklar kurmalı ve bölge ötesinde dayanak güç aramaktan vaz geçmeliler. Bu açıdan Siyonist Rejim İsrail ile ilişkilerini normalleştirmek için koşa koşa hareket eden kimi rejimler Washington'un tam da kriz dönemlerinde ortaklarını ve müttefiklerini tek başına bırakacağını bilmelidir. Bir yandan da zaten Siyonist Rejim güvenilmez bir taraftır ve Arap ülkeleri ile diplomatik ilişkiler kurmaktan amacı da tek taraflı olarak çıkarlarını sağlamak ve bölge milletleri ve ülkelerini küresel Siyonizm hedeflerinin gerçekleşmesi uğrunda suistimal etmektir. Buna ilaveten bu tür ilişkiler bölge rejimleri için bir sonucu da olmayacaktır. Nitekim Ürdün ve Mısır da şimdiye kadar Telaviv ile barış anlaşmaları imzalamalarına rağmen hep elleri boş dönmüşlerdir.
Bu yüzden bölge hükümetleri, grupları ve şahsiyetleri Amerika'nın destekleme yönündeki aldatıcı girişimlerine ve içi boş sözleri ve vaatlerine güvenmemeliler. Tam tersi Amerika'ya güvenmek ve onların bölgesel siyasetlerine yaslamanın sonuçlarından ibret çıkarmalılar. Bu bağlamda mevcutta Amerika'nın yanında gezinen bölge rejimleri Müslüman ülkelere yönelik tutumlarını değiştirmeli ve özellikle de Direniş Eksenine yeni bir bakış açısından bakmalılar. Sonuçta Eşref Gani ve Suriye Kürtlerinin akıbetinden ders çıkarmalılar. Amerika bu tür ortaklarını hep tek başına bırakmış ve onları krizler ile kapışırken seyretmekle yetinmiştir. Bu yüzden Afganistan krizi bir kez daha Amerika'nın ne kadar hain ve kalleş olduğunu gösterdi. Bu arada en büyük ders alan ülkeler de bölgedeki gerici Arap ülkeleri olmalıdırlar.