Amerika'da Şiddet ve Radikalizm'in Artması Uyarıları
Amerika Federal Polis-FBİ Direktörü Christopher Wray Amerika senatosundaki oturumda Amerika'da iç radikalizmin patlayıcı bir şekilde artmasından ve de iç şiddetin de artması hususundan dolayı uyarılarda bulundu. 6 Ocak 2021 Kongre'ye yönelik saldırı, bir kez daha Kongre'yi iç terörizm ve iç güvenlik meselesine odaklanmaya zorladı. Wray'in söylediğine göre iç terörizm dosyalarının sayısı 2020 ilkbaharından itibaren sert bir şekilde artmaktadır.
Christopher Wray, FBI'ın dış terör ideolojileri ve örgütleri tarafından radikalleştirilen iç şiddet yanlısı aşırılıkçılar ve etnik nefret veya devlet karşı duygular vasıtası ile radikalleşen iç şiddet yanlısı radikaller olmak üzere iki tehdide odaklandığını da belirtti.
FBİ Direktörü Amerika'da her iki terör türünün de varlığını vurgulamasına rağmen, 6 Ocak 2021'de ABD Kongresi'ne yapılan saldırı,federal hükümet ve ırkçılık yanlısı iç terörizmin daha güçlü olduğunu ve gelecekte de büyük tehditler oluşturacak bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi.
FBİ Direktörü Christopher Wray bu hususta şu açıklama da bulundu: "Dış terör örgütleri ve ideolojileri etkisi altında kalan şiddet yanlısı iç radikallerin sayısı son birkaç yılda nispeten sabit kalırken, ırksal nefretten etkilenen iç şiddet yanlısı aşırılık yanlılarının sayısı 2020 ilkbaharından bu yana güçlü çarpan etkisi ile büyümektedir. Böylece son 16 ila 18 ayda, iç aşırılık vakaları binden 2 bin 700'e yükseldi,ki bu da ciddi bir tehdit sayılır. "
Birçoğu aşırı sağ militan hareket ve grupların üyesi ve destekçisi olan Donald Trump'ın şiddet yanlısı destekçilerinin ABD Kongresi'ne 6 Ocak 2021'de düzenlediği saldırı, ABD güvenlik servisleri ve polisinin bu kronik soruna artan bir şekilde dikkatini çekti. Ayrıca terörizmin yayılmasının Amerika Birleşik Devletleri'nde iç etkenlere bağlı olduğunu da açıkça gözler önüne serdi.
Amerikalı uzman Bryan Lewin, 6 Ocak olayına atıfta bulunarak şu değerlendirmede bulunmuştur: "Aşırı sağ gruplar mesajlarını iletme ve protestoculara hitap etme fırsatını yakaladı".
Ocak 2021'de Amerika Başkanı Joe Biden, Trump'ın silahlı destekçilerini "iç teröristler" olarak nitelendirdi. Biden'ın bu yaklaşımı çok önemli kabul edilmelidir çünkü bu açıklamanın özünde, aşırı sağ beyaz üstünlükçü grupların terörist doğasının "geç kabulünü" içeriyor.
Haziran 2021'de Tulsa'da siyahilerin katledilmesinin 100'üncü yıldönümünde Joe Biden, beyaz üstünlükçü terörizmin halihazırda Amerika'nın en ölümcül tehdidi olduğunu açıkça belirtti.
Görünen o ki aşırı sağcı radikal grupların rolü ABD iç siyasetinde giderek daha belirgin hale geliyor ve bu grupların ABD siyasetinde şiddet olaylarına neden olması oranı da artıyor. FBI direktörünün uyarısı da bu gerçeğin ışığında yapılmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yerel terörizmin kökenleri onlarca yıl öncesine dayanmaktadır. Amerika'daki protestocu gruplar ve bireyler bazı büyük terör olaylarına bile karışmıştır.
Aşırı sağcı hareketler ve gruplar, eyalet hükümet yetkileri yandaşları ve federal hükümet karşıtı kişilerden, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ırksal ve dini azınlıklara karşı çıkan ırkçı gruplar ve göçmen karşıtı görüşlerden aşırı sağ bireylere kadar uzanmaktadır.
Donald Trump'ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak seçilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde solun ideolojisini ve yaygın muhafazakarlığı reddeden aşırı sağcıların ve grupların yeniden canlanmasını hızlandırdı.
Sosyal ağlar da aşırı sağın yayılmasında büyük rol oynadı. Amerika Birleşik Devletleri'nde bin 600'den fazla aşırı sağ grubun tespit edildiği söyleniyor. Son yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki "Onurlu Oğullar" ve "Yemin Bekçileri" gibi çok sayıda aşırı sağcı hareket ve grup ön plana çıktı ve faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir düzeye çıkardı. Amerikan siyasi ve sosyal olaylarındaki ve artan güvensizlik ve iç terörizmdeki rolleri de git gide arttı.