QUAD Grubu Liderlerinin Beyaz Saray'daki Toplantısı
Dörtlü Güvenlik Diyalogları-QUAD grubunda bulunan Amerika, Japonya, Hindistan ve Avustralya olmak üzere dört ülke lideri Cuma günü Beyaz Saray'daki toplantılarında Çin'e karşı ortak bir tutum sergileyerek, Hint-Pasifik bölgesinde her türlü tehditten arındırılmış serbest bir bölge için koşulların sağlanmasına vurgu yaptılar.
Bu liderler ortak bir bildiri yayımlayarak şu açıklamalara da yer verdiler:" Biz, yasaların egemenliğini, serbest denizciliği ve gemiciliği ve havacılığı, ihtilafların barışçıl bir şekilde çözülmesini, demokratik değerlerin korunmasını ve ülkelerin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. "
Bu uzun uzadıya yazılan bildiride açık seçik bir şekilde Çin'den söz edilmemesine rağmen açık ve nettir ki bu bildirinin temel muhatabı Çin'dir. Çünkü bu dört ülke yayımladıkları bildiride Çin'in etkisi altında bulunan bölgede yasalara uyulmasına vurgu yapmışlardır.
Amerika ise Hint-Pasifik bölgesinin stratejik öneminden dolayı her daim bu bölgedeki güçlü bir varlık göstermeye çalışmıştır. Bu doğrultuda Washington bölgedeki önemli ülkeler ile koalisyon kurmak ve bu ülkeler ile istişarelerini arttırmaya odaklanmıştır.
Dünyanın birinci ve ikinci ekonomik gücü olarak Amerika ve Çin'in karşı karşıya gelmesinin daha da şiddetlenmesinden dolayı bu hususun önemi de artmıştır. QUAD grubu da esasında Çin'in girişimleri ile mücadele amacı doğrultusunda kurulmuştur. Amerika bu grupta Avustralya ve Japonya gibi iki temel ve eski ortağı ve müttefikinin varlığından yararlanarak öngördüğü hedeflerinin peşine düşmüş ve Hindistan'ın da Hint okyanusunun temel gücü olarak Çin ile yaşadığı ihtilaflardan yararlanarak dengeyi kendi lehine çevirmeye çalışmıştır.
Aynı zamanda Hindistan Şanghay İşbirliği Teşkilatı ve BRİCS gibi bölgesel ve küresel oluşumlarda Çin'in yanında yer almasına rağmen Pekin'i kendi ekonomik ve güvenlik rakibi olarak görüyor ve Çin'in gücünün özellikle de Hint-Pasifik bölgesinde dengelenmesini istiyor. Şimdi de görünen o ki bu dört ülke arasında Pekin'in bölgedeki nüfuzunu engellemek için bir koalisyon oluşturulmuştur.
Biden hükümetinin " Ulusal Güvenliği Stratejisinin Geçici Kılavuzu" ismi ile bilinen strateji belgesinde de Çin'in uluslararası alandaki etkinliğinin artmasına ve Çin'in uluslararası istikrarlı yapıya sorun teşkil edecek tek ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güç olabileceği belirtilmiştir. "
Washington eleştirileri aslında ekonomik ve ticari, güvenlik, askeri ve insan hakları eksenlerine odaklanmıştır. Şimdi de Amerika Çin'i ortakları ile beraber hareket ederek Hint-Pasifik bölgesinde kısıtlamak istiyor.
Amerika, Çin Cumhuriyeti'nin son yıllarda özellikle de Güney Çin denizindeki girişimlerinin bu su havzasında bulunan ülkelerin güvenliğini tehditler ile karşı karşıya bıraktığını ve serbest gemiciliği tehlikeye düşürdüğünü iddia ediyor. Buna rağmen, Pekin tam ciddiyetle ekonomik ve stratejik amaçları doğrultusunda Güney Çin denizinde kara sularını geliştirmek hedefi doğrultusunda suni adalar inşa etmektedir. Bu yüzden Amerika da bölgede deniz ve hava askeri varlığını güçlendirmek için ortakları ile beraber harekete geçmiştir. Buna rağmen kimi analistler Amerika'nın büyük askeri masraflar yapmasına rağmen Çin'e karşı topyekun bir savaşta yenileceğini düşünüyorlar.
Bu bağlamda Koramiral Philip Davidson şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: " Çin ordusu gelecek 6 yıl içerisinde Amerika'ya karşı üstünlüğü elde edecek ve ister istemez de Doğu Asya'daki koşullar değişecektir. "
Amerika son dönemde Britanya ve Avustralya ile beraber hareket ederek AUKUS üçlü grubunu oluşturarak Çin'in askeri gücünün artması ile mücadele etmek amacı ile askeri, silah ve siber işbirliklerini arttırmaya çalışmıştır. Biden hükümeti Avustralya'ya nükleer denizaltıları vermeye bile hazır olduğunu bildirmiştir. Bu da Pekin'in ciddi protestolarına yol açmıştır. Buna rağmen Washington çifte standartlı kriterleri doğrultusunda bu girişimini nükleer silahların yayılması doğrultusunda görmüyor. Halbuki Avustralya'ya nükleer denizaltılarının verilmesi diğer bölge ülkelerini de nükleerleşmeye yöneltecektir.