Putin ve Biden'ın Sanal Görüşmesi ve Ukrayna Sorununun Ele Alınması
(last modified Thu, 09 Dec 2021 05:28:06 GMT )
Aralık 09, 2021 07:28 Europe/Istanbul
  • Putin ve Biden'ın Sanal Görüşmesi  ve Ukrayna Sorununun Ele Alınması

Rusya devlet başkanı Vladimir Putin Salı günü Amerikalı mevkidaşı Joe Biden'la sanal ortamda video konferans aracılığı ile görüştü. İki ülke başkanı farklı konularda görüş teatisinde bulundu. Amerika ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ise iki tarafın odak noktasının Ukrayna meselesi olduğunu Biden'ın Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne vurgu yaptığını belirtti.

Sullivan Biden'ın açık bir şekilde Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması halinde Amerika ve ortaklarının güçlü ekonomik tepkilerle yanıt vereceğini belirtti.  Buna karşın  Rusya Kremlin Sarayı  Salı akşamı  bildiri yayımlayarak   Putin ve Biden görüşmesi ile ilgili  Washington'un Rus tarafını suçlayarak  Ukrayna krizi hususunda yanlış yaptığını bildirdi. Putin'in Amerika'dan  NATO'nun Rusya'ya doğru genişlememesi hususunda garanti istediği de açıklandı. Aynı zamanda  iki ülke arasında diplomatik heyetlerin faaliyetlerinin azalmasının da önlenmesi istendi. 

Doğu Avrupa'da tırmanan siyasi ve askeri krizin ışığında, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik büyük bir işgal başlatma ve bu konuda gerekli hazırlıkları yapma niyetiyle ilgili olarak Batı'dan, özellikle de ABD'den artan iddia ve suçlamalar sonucu , Rusya, ve ABD Başkanlarının görüşmesi de özel bir öneme sahiptir.

Biden Pazartesi günü Avrupalı ​​liderlerle Putin ile bir görüşmeye hazırlanmak için konuştu ve ardından Avrupalı ​​yetkililerin Ukrayna'da "birleşik bir cephe" oluşturma konusunda anlaştıklarını söyledi. Washington ayrıca Rusya'nın 2014'teki Ukrayna'yı ilk askeri işgalinin Doğu Avrupa'ya daha fazla asker ve teçhizat gönderttiğini ve ABD'nin şimdi benzer şekilde tepki vereceğini söyledi.

ABD istihbarat kaynakları, Rusya'nın Ukrayna sınırı boyunca 175 bin asker konuşlandırdığı için önümüzdeki birkaç ay içinde Ukrayna'yı işgal edebileceğini iddia ediyor. Ukraynalı yetkililer ayrıca Moskova'nın saldırıyı Ocak ayında veya Şubat 2022'nin başında başlatmayı planladığını iddia ediyor.

 

Aslında bu sanal ziyaret, Washington'dan Moskova'ya Ukrayna'ya yönelik herhangi bir saldırganlık konusunda bir ültimatomdur. Bunun sonuçları, özellikle de Rusya'ya karşı eşi görülmemiş ve kapsamlı yaptırımların uygulanması konusunda ciddi bir uyarıdır. Elbette, Biden hükümeti sadece bunu yapmakla kalmadı, aynı zamanda yüz milyonlarca dolarlık askeri ve silah yardımı sağlamak ve Ukrayna ordusuyla ortak tatbikatlar düzenlemek de dahil olmak üzere Ukrayna'yı desteklemek için pratik adımlar attı.

Amerikan istihbarat topluluğu, Putin'in Ukrayna'ya askeri bir saldırı başlatma kararını hala vermediğine ve Biden'ın Putin'e yönelik ciddi uyarılarının işe yarayabileceğine inanıyor.

Siyasi bir uzman olan Dmitry Ternin, "Rusya'nın Ukrayna ile diplomatik ilişkileri, NATO, Almanya ve Fransa gibi Avrupa Birliği ile ilişkileri ve Ukrayna hususunda Amerika ile ilişkileri felç olmuş durumdadır. "

Moskova'nın bakış açısından, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi ihtimaline dair Batı'nın velvelesine rağmen, tüm bu eylemler aslında Rusya'dan olumsuz bir imaj sunmak ve Rus karşıtı eylemlerin yoğunlaştırılması için gerekli zemini oluşturmak için bir psikolojik ve propaganda savaşıdır. Özellikle yaptırımlar boyutunda bu savaşın yoğunlaştırılmak istendiği aşikardır.

Aynı zamanda, NATO'nun bir Batılı askeri örgüt olarak Avrupa'daki eylemlerine bakıldığında, doğuya doğru gelişmeye yönelik devam eden çabaları ve Rusya komşularını Batı İttifakına üyeliği ile Rusya'ya karşı harekete geçirmek yönünde saldırgan yaklaşımını görüyoruz. Yirmi yıldır bu konu Moskova'nın askeri ve güvenlik alanında büyük bir endişesi haline gelmiş ve bu sürecin devamı, özellikle Ukrayna'nın NATO üyeliği, Rusya'nın ulusal güvenliğinin kırmızı çizgisi olarak ilan edilmiştir. Putin'in Biden'dan NATO'nun doğuya doğru gelişmemesi için garanti vermesini istemesi de bu bağlamda değerlendirilmelidir.