Almanya'nın Yeni Şansölyesi Karşısındaki Sorunlar
Bundestag ismi ile bilinen Almanya Parlamentosu 8 Aralık Çarşamba günü Sosyal Demokrat partisinin tanınan üyelerinden 63 yaşındaki Olaf Scholz'u düzenledikleri törenle yeni şansölye olarak seçti. Scholz parlamento üyelerinin 736 oyundan 395 evet oy alarak 16 yıl görevde olan Angela Merkel'in yerine geçti.
Alman siyasi analist Lars Haider'e göre "Scholz Merkel'e çok benzer bir karaktere sahip olduğu için Almanya'nın yeni şansölyesi olarak seçildi. Bu mesele Scholtz'un seçilmesinde hesaplarda önemli bir rol oynadı."
Uzun süren müzakerelerin ardından Almanya'nın üç partisi olan Sosyal Demokrat, Liberal Demokrat ve Yeşiller arasında oluşturulan koalisyonun ardından Almanya'nın yeni şansölyesinin Scholtz konusunda anlaşmaya varıldı.
Sosyal Demokrat partisi Eylül 2021 parlamento seçimlerinde oyların yüzde 25'inden fazlasını kazanarak birinci sıraya yerleşti böylece Almanya tarihinde ilk kez Yeşiller ve Liberal Demokratların katılımı ile koalisyon hükümeti kuruldu. Tabii ki bu partiler arasında ciddi ihtilaflar da bulunmaktadır. Bu koalisyon üç partinin siyah, sarı ve yeşil olması yüzünden trafik lambası koalisyonu olarak adlandırılmıştır.
Olaf Scholz'un Almanya'nın yeni Şansölyesi olmasıyla birlikte, koalisyon hükümetinin artık çok çeşitli iç ve dış meseleleri ele alması gerekiyor. Almanya'da şimdiye kadar görülmemiş sayıda vaka ve kurbana sahip olan yeni Coronavirüs salgını ile başa çıkmak için acil ve etkili önlemler almak, çok daha önemli hale gelmiştir.
Aynı zamanda koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin her birinin endişelerine göre iç arenada çeşitli tedbirlerin alınması gerekiyor. Yeni hükümetin iklim ve çevre alanındaki programlarının önemli gündemleri Yeşiller partisi varlığı yüzünden daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede ekonomiyi fosil yakıtlar sonrası ve dijital çağa aktarmak ve ekonomik hedefleri çevresel gereksinimlerle bütünleştirmek için geniş yetkilere sahip oluşturulacak olan bakanlığa, Yeşil Partili bir lider atanacaktır.
Sosyal güvenlik alanında, Coronavirüs salgınının Alman ekonomisi ve insanların geçim kaynakları üzerindeki yıkıcı etkileri nedeniyle, asgari ücret saatte 12 avroya çıkarılacak ve en az 10 milyon kişinin gelir durumunu aşağı yukarı iyileştirecek. İşsizlik yardımları, emeklilik sigortasının artırılması ve istikrara kavuşturulması ve emeklilik yaşının yükseltilmesinin önlenmesi ile ilgili önceki ciddi kısıtlamalara ilişkin düzenlemeler de anlaşmalar arasında yer alıyor.
Sığınmacılar söz konusu olduğunda, kapsamlı ve modern bir sığınma planına ulaşılması, üç parti arasındaki anlaşmada da öne çıkıyor. Anlaşma, Almanya'yı ilk kez "göç ve göçme çeşitliliğine sahip topluluk" haline getirecektir. Bu bağlamda yabancılara 5 yıl ikametin ardından vatandaşlık verilecektir.
Avrupa arenasında da, Sosyal Demokratların Avrupa entegrasyonuna özel olarak odaklanması göz önüne alındığında, Berlin'in AB'yi istikrara kavuşturma ve Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin eylemlerine karşı koyma çabalarının iki katına çıkması bekleniyor.
Transatlantik ilişkiler alanında, yeni Almanya Şansölyesi'nin selefi Angela Merkel'e nazaran daha katı bir görüşe sahip olacağı da tahmin edilebilir.
Scholz, ABD Başkanı Joe Biden'ın Afganistan'dan ayrılma kararının sert eleştirenlerden biriydi. ABD'nin Almanya'da nükleer silah konuşlandırması konusunun da yeniden ele alınması bekleniyor. NATO, Berlin'in NATO nükleer paylaşım anlaşmasının bir parçası olarak kalıp kalmayacağı konusunda tereddütlü. Washington ve Brüksel'de, yeni Alman hükümetinin ABD'den Alman topraklarından nükleer bombaları götürmesini isteyeceğine dair endişeler var. Bu önlem Alman vatandaşlarının desteğini alırken, NATO içinde bir çatlak yaratacaktır./