Britanya yüksek mahkemesinin Assange’ın Amerika’ya iade kararı

Britanya yüksek mahkemesinin Assange’ın Amerika’ya iade kararı Britanya yüksek mahkemesi Amerika’nın WikiLeaks sitesinin kurucusu Juian Assange’ın ikinci kez iade talebini kabul ederek, ilk mahkemenin geri iadeyi engelleyen kararını iptal etti.

Ocak 2021’de İngiliz yargıç, Assange’ın geri iadesine dair Washington’un ilk talebini, onun hapiste intihar ihtimali ile reddetti. Fakat şimdi yüksek mahkeme Assange’ın geri iade yolunu kolaylaştırdı.
Britanya yüksek mahkemesinin bu kararı birkaç açıdan ele alınabilinir.
Herşeyden önce Brexit döneminde bu kararın alınması, Londra’nın Washington’un ilgisini çekerek AB’de ayrılmanın ardından Amerika’ya daha fazla yakınlaşma isteğini gösteriyor. Aslında Britanya’nın muhafazakar hükümeti Amerika’nın, siyasi, ekonomik ve ticari açılardan AB yetini almasını ve Washington ile daha geniş çapta stratejik ilişkiler kurabilmesi için büyük ümitler besliyor. Bu, Amerika’nın talep ve eylemlerine tam olarak uyulmasını gerektirir ve bu taleplerden biri de, uzun süredir Washington tarafından gündeme getirilen ifşaatçı Assange'ın iade edilmesi talebidir.
Bir diğer konu da İngiltere'nin ifade özgürlüğünü savunan asılsız iddialarının ortaya çıkmasıdır. Batılılar, özellikle ve İngiltere, defalarca temel insan hak ve özgürlüklerini desteklediklerini iddia ettiler. Fakat tecrübeler de, Washington'un özellikle yasa dışı faaliyetlerin yanı sıra insanlık dışı faaliyetlerinin kendi personeli ve temsilcileri veya siber ifşaatçılar tarafından ifşa edilmesine müsamaha göstermediğini gösteriyor. Bunun en bariz örneği eski Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı taşeronu Edward Snowden’dir.

 
Snowden 2013'te FBI’ın, diğer ülkelerdeki üst düzey yetkililer ve hatta Washington müttefikleri, ülke içinde dışındaki vatandaşların telefon görüşmelerinin geniş çaplı dinlediğini ifşa etti. Snowden'in Rusya'ya sığınmasına rağmen, Moskova Amerika’nın çeşitli hükümetlerinin kendisini iade ve yargılanma taleplerini şimdiye kadar kabul etmedi.

Fakat Assange hakkındaki durum daha farklıdır. Assange Amerika tarafından 17 casusluk ve bir de WikiLeaks'te aralarında Amerikan güçlerinin ırak’ta işledikleri savaş suçlarının da bulunduğu binlerce askeri ve diplomatik dosyayı yayınladığı için bilgisayar sistemini suiistimal ile suçlanıyor. Assange’ın suçlu bulunması halinde 175 yıl hapse çarptırılacaktır. 

Avustralya vatandaşı olan Assange 7 yıl Londra’da Ekvador elçiliğine sığındı, fakat nisan 2019 tarihinde onun siyasi ilticası iptal edilince Britanya polisi tarafından tutuklandı. Şimdi de Londra’da 2,5 yıl hapsin arından Amerika’ya iade tehlikesi ile karşı karşıyadır. İki kez intihara kalkışan Assange’ın Amerika’ya iadesi durumunda tekrar bu  ile kalkışabileceği konuşuluyor.  
Assange’ı savunanlar, WikiLeaks kurucusunu yargılama çalışmalarının, ifade ve kalem özgürlüğüne saldırı olarak nitelendiriyorlar. 10’larca tanınan gazeteci, insan hakları kurumları ve STK’ları Assange’ın iadesi ve Washington tarafından yargılanmasını, Washington’un medya aktivistlerini ve ifşaatçılarını, benzer bir girişimde bulunarak Amerikan cinayetlerini açığa çıkartmaktan korkutmak için yapıldığını belirtiyorlar. 
Amerika eski başkanı Barack Obama döneminde Beyaz Saray Julian Assange’ın dosyasını kovuşturmaktan vazgeçti. Fakat Donald Trump ise bir kez daha onun yasal kovuşturulması ve dosyasının incelenmesini başlattı. Şimdi Julian Assange’a destek verenlerin beklentilerinin tersine, Amerika Joe Biden başkanlığı döneminde bir kez daha kendisinin iadesini istiyor.
Sınır tanımayan gazeteciler uluslararası kampanya koordinatörü Rebecca Vincent ise Amerika’nın Demokrat başkanı böylelikle “kendi selefinden mesafeli olmak” yani Trump’tan uzak durma fırsatını kaybettiğini söyledi./