Amerika'da İslami Kurumlara Karşı Casusluğun İfşa Olunması
(last modified Sat, 18 Dec 2021 05:40:23 GMT )
Aralık 18, 2021 07:40 Europe/Istanbul
  • Amerika'da İslami Kurumlara Karşı Casusluğun İfşa Olunması

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi, Amerika'daki İslam karşıtı bir grubun Siyonist Rejim İsrail istihbaratının işbirliği ile Müslümanlar arasına sızmak ve casusluk yapmak için gizli bir ağ oluşturduğunu ifşa etti.

Bu konsey, Ohio eyaletindeki bu konseyin Columbus bürosuna casusluk için sızan bu İslam karşıtı grubun çabalarını keşfettiğini ve başarısız bıraktığını duyurdu. 

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük Müslüman kurum olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi, geçen yıl, konseyin Columbus'taki ofisinin eski yürütme ve hukuk direktörü Rumin İkbal'in, İslam düşmanlığı ile bilinen bir " Terörizm ile ilgili araştırmalar projesi " isimli nefret grubunu casusu olduğunu bu grubun başında da Steven Emerson adlı bir kişinin bulunduğunu duyurdu.   Grup, odak noktasının İslami aşırılık yanlısı terörizm ile mücadele etmek olduğunu iddia ederken, Emerson'ın faaliyetlerinin geçmişi, İslam'a ve Müslümanlara karşı yanlış bilgi ve komplo teorileri yayma çabalarını gösteriyor.

Konseyin Ohio Müslüman Topluluğu işlerinden sorumlu direktörü Whitney Siddiqi bu hususta şöyle diyor:  "Ohio'daki konseyin eski icra direktörü geçen yıl İslam karşıtı gruba konsey toplantıların gizli bilgilerini, e-postalarını ve ses kayıtlarını verdi. " 

Kanıtlar, İslam karşıtı grubun eski Siyonist Rejim Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinde İsrail istihbarat servisiyle görüştüğünü ve işbirliği yaptığını gösteriyor.

İslam karşıtı bir nefret grubu ile Siyonist rejimin Amerikan Müslümanları arasında casusluk yapma çalışmalarının açığa çıkması, bu grupların gerçek doğasını ve İsrail rejimiyle uyumlarını ortaya koymaktadır.

 

Son yıllarda ABD'de İslamofobi ve Müslümanlara yönelik saldırılar ve baskılar iyice arttı. Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri'nde İslamofobi ve Müslümanlara yönelik nefretin ön saflarında bizzat yer aldı. Trump, başta Müslümanlar ve Latinler olmak üzere dini ve etnik azınlıklara karşı sesini yükseltti ve sert ifadeler kullandı. 

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi de dahil olmak üzere İslami kuruluşlar, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüyen bir İslamofobi dalgası konusunda defalarca uyarılarda bulundular. Son birkaç yılda Amerika Birleşik Devletleri'nin çeşitli yerlerinde Müslümanlara ve camilere yönelik çok sayıda saldırı ve kundaklama haberi geldi. Amerikan toplumunda bazı İslamofobi örneklerine rastlanıyor olması da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Sivil haklar gruplarına ve aktivistlere göre, İslam karşıtı eylemler genel bir çizgi dahilindedir. Bu çizgi ise ABD'de ve dünyada İslamofobiyi yayma politikasıdır. 

Amerika Birleşik Devletleri medyasındaki haberler, güvenlik kurumlarının yanı sıra ABD Federal Polisi- FBI'ın da  İslamofobiyi kışkırttığını ve desteklediğini gösteriyor. Eski ABD Başkanı Barack Obama,başkanlığının ilk günlerinde  Washington'un Müslümanlara yaklaşımını değiştirmekten söz edip vaatlerde bulunsa da, Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam'a ve Müslümanlara karşı son zamanlardaki eylemler, vaatlerinin tersine dönüştüğünü gösteriyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam karşıtlığı, Müslümanlara karşı açılan davalar, İslami kutsallıklara hakaret, İslam'a ve Müslümanlara karşı geniş çaplı olumsuz propaganda ve onlara karşı her türlü ayrımcılık yoluyla işlenmektedir.  Aşırı sağcı ve ırkçı bir yapıya sahip olan bu İslam karşıtı gruplar, Siyonist rejim İsrail ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ndeki İslami kurumlara karşı casusluk faaliyetleri yürütüyor.