Putin'in NATO'ya Yönelik Yeni Uyarısı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Cumartesi günü Rusya 1 kanalına verdiği demeçte NATO'nun Doğu'ya doğru genişlemesi ve Rusya ile NATO arasındaki müzakereler hakkında " Moskova'nın geri adım atması için bir ortam yoktur. " dedi.
17 Aralık 2021'de Rusya, NATO'ya teklifte bulunan mektuplar gönderdi. Bu mektuplarda NATO'nun girişimleri hakkında hukuki-güvenlik güvencelerin verilmesi ve NATO'nun askeri olarak Doğu'ya genişlememesi askeri teçhizat ve altyapılarını Rusya sınırında ve yakın bölgelerde konuşlandırmaması istendi. Bu konular 10 Ocak 2022'de Rusya-ABD Stratejik Güvenlik Diyaloğu'nda, 12 Ocak'ta NATO-Rusya Konseyi toplantısında ve 13 Ocak'ta Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Daimi Konseyi toplantısında tartışıldı. Ancak bu görüşmelerin sonucu olumsuz oldu ve ikili anlaşmazlıklar ve gerilimler çözülmedi.
Rusya'nın NATO ve Amerika Birleşik Devletleri ile arasındaki temel ihtilafları iki temel konu üzerindedir: NATO'nun doğuya doğru genişleme çabaları ve Rusya'nın batı sınırlarına yakın askeri konuşlandırmaya verdiği önem ve NATO'nun bu sınırlara yakınlaşmama zarureti bu iki önemli ihtilaf konusudur. Rusya-NATO Konseyi içindeki son görüşmelere rağmen, Batılı askeri örgütün üst düzey yetkilileri, Ukrayna ve Gürcistan'ın Moskova'nın bu hususu Rusya'nın ulusal güvenliğine doğrudan bir tehdit olarak görmesine rağmen NATO'ya katılması gereğini vurgulamaya devam ediyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Cumartesi günü yaptığı son açıklamada, askeri ittifakın 2008 yılında Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'ya katılması gerektiğine karar verdiğini, ancak ne zaman bu üyeliğin kesinleşeceğini belirtmediğini söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Batı ile olan çalışmaları değerlendiriyoruz. Rusya, Ukrayna'nın NATO'ya katılmasından kaynaklanabilecek her türlü değişikliğe hazır" dedi.
Aynı zamanda NATO, Rusya'yı Avrupa'da abluka altına almak için iki kuzey Avrupa ülkesi Finlandiya ve İsveç'in de bir an önce askeri teşkilata katılmasını istiyor.
Eski NATO genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen, "İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılması için kapı her zaman açıktır ve yakın gelecekte iki ülke de NATO'ya katılabilir." dedi.
Bu açıklamalar, Moskova'nın olumsuz tepkilerine neden oldu. Rusya Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz günlerde İsveç ve Finlandiya'nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılma olasılığının ciddi siyasi ve askeri sonuçları olacağını ve Moskova'nın eylemi yanıtsız bırakmayacağı konusunda uyardı.
Öte yandan, son aylarda Doğu Avrupa'da bir yanda Rusya ile diğer yanda ABD ve NATO arasındaki askeri gerilimler, özellikle de Ukrayna üzerinde doruğa ulaştı. Şimdi de ABD öncülüğündeki bu Batılı askeri örgüt, Rusya'nın saldırı niyetinin olduğunu öne sürerek sürekli olarak Ukrayna meselesi üzerinden Moskova'yı tehdit ediyor. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Cumartesi günü, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik daha fazla saldırganlığının hızlı, ciddi ve koordineli sonuçları olacağı konusunda uyardı. Amerika Birleşik Devletleri dışişleri bakanı, Avrupa Birliği ile birlikte, Rusya Ukrayna'yı işgal ederse, Kırım'ın Rusya işgalinin başladığı 2014'ten beri uygulanan yaptırımlardan çok daha büyük ölçekte ekonomik ve mali yaptırımlar da dahil olmak üzere misilleme tedbirlerinin alınacağını söyledi.
ABD'li yetkililer, yaptırımların kapsamının Rus işgalinin niteliğine ve şekline bağlı olduğu konusunda uyardı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, "Müttefiklerimizle birlikte taahhüdümüz, Rusya bunu herhangi bir şekilde yaparsa, buna karşı güçlü adımlar atmak yönündedir" dedi.
Tüm bunlara rağmen, NATO ve ABD'nin Moskova'ya yönelik yapıcı olmayan ve kavgacı tavırları ve güvenlik talepleri, Rusya'nın Avrupa'nın ve dünyanın güvenliğini tehdit eden NATO ile Rusya arasında bir askeri çatışma olasılığını artırmıştır.