Suudi Arabistan'ın Yemen'de cezaevini bombalaması
(last modified Sat, 22 Jan 2022 17:33:26 GMT )
Ocak 22, 2022 19:33 Europe/Istanbul
  • Suudi Arabistan'ın Yemen'de cezaevini bombalaması

Suudi Arabistan savaş uçakları, Yemen'in kuzeyinde yer alan Sade vilayetinde bir cezaevini bombalaması sonucu en az 77 kişi hayatını kaybetti, 230 kişi de yaralandı.

Suudi koalisyonun Yemen'deki cinayetleri durmadan devam ediyor. Suudi rejim yeni cinayetinde, Sade vilayetinde bir cezaevini bombaladı. 2022 yılının başlamasıyla Yemenliler ile Suudiler ve BAE'liler arasında çatışmaların şiddet kazanmıştır. BAE'liler'in Yemen'e giden bir gemiye elkoymasının ardından Yemen deniz kuvvetleri de BAE'ye ait bir gemiye el koydu. Yemenliler'in bu girişimi, Suudi koalisyon için savaşta önemli bir yenilgiydi.

Yemenliler bundan önce de defalarca BAE'yi savaşa katılma konusunda uyarmıştır. Abu Dabi'nin silah taşıyan bir gemiye elkoymasının ardından Yemenliler, Abu Dabi'ye karşı bir operasyon düzenleyerek, Abu Dabi havalimanı ve sanayi bölgesini İHA ve füze ile hedef almış ve birkaç kişinin ölmesi ve yaralanmasına yol açmıştır.

Suudiler ise 21 ocakta Sade vilayetinde bir cezaevini bombaladı. Tam bir cinayet olan bu saldırı sonucu en az 77 kişi hayatını kaybederken 230 kişi de yaralandı. Bunların neredeyse hepsi sivil insanlardı.

Suudiler, bu saldırı ile iki hedef peşindedir.

Suudiler, intikam amaçlı saldırı ile Yemenliler'in Abu Dabi'ye yönelik fırtına operasyonunun intikamını almaya çalıştılar. Aslında, Riyad bu saldırı ile, Suudi Arabistan ve BAE'nin Yemen'e karşı savaşta birlik olup, işbirliği içinde olduklarını göstermek istediler.

Diğer yandan, Suudiler bu saldırı ile Yemenliler'i uyarmayı ve panikletmek isteyerek, Yemenliler'in Suudi Arabistan ve BAE'ye yönelik saldırılarının sürmesine ağır yanıt verecekleri mesajını göndermeye çalıştılar. Bu doğrultuda Ensarullah Siyasi Konseyi üyelerinden Muhammed Bahiti, Suudi-BAE koalisyonunun hedefinin Yemenliler'i korkutmak ve dehşete düşürmek olduğunu söyledi.

Suudiler'in Sade ve Yemen'in diğer noktalarına yönelik saldırılarıyla ilgili diğer bir konu ise Batılı güçler ve uluslararası örgütlerin sessizlik ve ataletidir. Yemenliler'in pazartesi günü Abu Dabi'ye düzenlediği saldırı, BM Güvenlik Konseyi ve Batılı güçler tarafından kınanırken, Suudiler'in sivillere yönelik saldırısına yönelik ciddi bir tepki gelmedi.

 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Suudi koalisyonun saldırısına değinmeden, Yemen genelinde saldırılar ve çatışmaların şiddetlenmesinin durdurulması gerektiğini, tüm taraflardan münakaşaya son vermek için barışçıl ve diplomatik bir çözüme bağlı kalmalarını, Yemen halkının barış içinde yaşamayı ve kendi geleceğini belirlemeyi hakkettiğini kaydetti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de, Suudi koalisyonun cinayetlerini kınamadan, Yemen'deki tüm savaş taraflarına, siviller ve sivil nokta ve mekanlara saldırıların uluslararası insani yasalar uyarınca yasaklandığını kaydetti. BM Genel Sekreteri ayrıca, bu saldırılar hakkında acil, etkin ve şeffaf biçimde inceleme yapılması ve hesap verilmesini istedi.

Kuşkusuz, bu tür atıl tepkiler ve hatta destek niteliğinde olan yaklaşımlar, Yemen'e karşı Suudi koalisyonun savaşının son bulmamasına sebebiyet vermiştir. Bu şartlarda, Yemenliler, bu cinayetlere kararlı şekilde yanıt verilmesi gerektiğine vurgu yapıyorlar.

Diplomasinin sonuç vermediğine göre, Yemenliler ile Suudiler ve BAE'liler arasında çatışmaların tırmanabileceği ifade edilebilir.

Bu doğrultuda, Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü General Yahya Seri yaptığı açıklamada, BAE'deki yabancı firmaları, bu ülkeyi terk etmeye çağırarak, Yemenlilerin saldırıları yüzünden hasar görmemeleri için bu tavsiyede bulunduğunu söyledi.