Batı'nın Rusya'ya karşı yaptırımları üzerine

Ukrayna'nın doğusunda yer alan Donetsk ve Lugansk bölgelerinin Rusya tarafından tanınması, Batılı ülkelerin tepkisine yol açtı. Batılı ülkeler, Rusya'nın bu kararını kınayarak, bu ülkeye karşı yaptırım uygulamaya başladılar. Ancak bu yaptırımlar, gerçekçi ve etkleyici olmaktan ziyade göstermelik bir boyutu var.

ABD Başkanı Jeo Biden Rusya'nın Donetsk ve Lugansk bölgelerini tanınmasının ardından yaptığı ilk konuşmada, Vladimir Putin'in bu girişiminin Ukrayna'ya taarruzun başlangıcı olduğunu belirterek, Moskova'ya ve bu ülkenin iki büyük mali kuruluşuna karşı yaptırım uyguladığını duyurdu.

Buna göre, ABD Hazine Bakanlığı, Rusya'nın VEB ve PSB bankalarını ABD'nin yaptırım listesine aldı. ABD Hazine Bakanlığı, yaptırım listesine alınan bu iki Rus kuruluşunun Rusya'nın genel ve savunma bütçesinin temininde kayda değer rol ifa ettiğini ileri sürdü.

AB de, Rusya'ya karşı hazırladığı yaptırım paketinde Duma üyesi 351 kişiyi ve 27 şahıs ve kuruluşu daha listeye aldı. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in bildirdiğine göre, Donetsk ve Lugans ile AB arasındaki ekonomik münasebetler kesildi ve Rusya'nın AB'nin mali piyasaları ve sermayesine erişemeyecek.

Öte yandan Almanya Başkanı Olaf Scholz, Kuzay Akım 2 doğalgaz boru hattı projesini askıya aldı. Rusya Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreter Yardımcısı Dmitri Medvedef bu karara gösterdiği tepkide, Avrupa'da bin metreküp doğalgaz için 2 bin Avro'nun ödenmesini beklemek gerektiğini kaydetti.

Batı'nın Rusya'ya karşı eşi görülmemiş yaptırımları uygulama tehditlerine rağmen, Batılılar'ın ilan ettiği yaptırımlar ancak daha ziyade göstermelik bir boyuta sahip olup, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki olaylara yönelik yaklaşımının değişmesinde etkin bir rol ifa edemeyecek. Rusya'nın Merkez Bankası ve Finans ağının uluslararası piyasalara erişiminin  hala açık olduğu için bu ülke, petrol ve doğalgaz ve de ihracat ettiği ürünlerin parasını banka üzerinden tahsil edebilecek ve ABD tarafından iki Rus bankasına uygulanan yaptırım, daha ziyade propaganda amaçlıdır.

Buna ilaveten, Avrupalı ülkeler, Rusya'dan doğalgaz aldıkları ve parasını ödedikleri sürece, Moskova, Avrupa'ya doğalgazı kesmeyecek. Ancak Rusya'nın ticari ve bankacılık şebekesi tümüyle yaptırıma maruz kalır ve Rusya'ya para ödeme yolu kapatılırsa, Moskova'nın Avrupa'ya doğalgaz ihraç etmeye devam etmesinin bir anlamı kalmayacak, çünkü onun karşılığını alamayacak.

Diğer yandan Rusya, Çin ile uzun vadeli doğalgaz anlaşması imzalamıştır ve bu ülkenin petrol müşterileri için de neredeyse benzeri bir durum sözkonusudur. Aslında Rusya'nın bankacılık sitemine topyekün bir yaptırım uygulanır ve serbest ticareti engellenirse, Avrupa kendi ayağına kurşun sıkmış olacak çünkü Avrupalılar, Rusya doğalgazına yüzde 40 oranında bağımlılar.  Kuzey Akım 2 boru hattı projesine yönelik yaptırım da, sadece göstermelik bir değeri var, çünkü bu proje faaliyete başlamış değil. Aslında, Rusya ve Batı'nın karşılıklı olarak birbirine bağımlı oldukları için, ciddi hasar ve zarara katlanmadan, Rusya'ya yaptırım uygulayamazlar.

Rusya'nın Washington Büyükelçisi Anatoli Antonov bu bağlamda yaptığı değerlendirmede, Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların dünya enerji ve finans pazarlarına ağır darbe vuracağını, ABD'nin de bundan güvende olmayacağını ve vatandaşlarının fiyatların artışından kaynaklanan sonuçlarını hissedeceklerini vurguladı.