Suudi Dışişleri Bakanı'nın Yemen savaşındaki yenilgiyi itiraf etmesi
(last modified Fri, 25 Feb 2022 16:41:17 GMT )
Şubat 25, 2022 18:41 Europe/Istanbul
  • Suudi Dışişleri Bakanı'nın Yemen savaşındaki yenilgiyi itiraf etmesi

Suudi dışişleri bakanı, ülkenin Yemen savaşının uzun sürmemesini umduğunu, ancak tahminlerin aksine çok uzun sürdüğünü söyledi.

Yemen savaşının 8. yılına girmesine sadece bir ay kaldı. Suudi Arabistan, 26 Mart 2015'te, aralarında BAE'nin de bulunduğu birçok ülkeyle birlikte "meşruiyeti geri getirme" bahanesiyle Yemen'e savaş başlattı. Suud rejimi , Riyad'a kaçan  Mansur Hadi'nin Yemen'in meşru cumhurbaşkanı olduğunu ve başkent Sana'ya dönmesi ve gücü yeniden elde etmesi gerektiğini iddia ediyordu. Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan  24 Şubat 2022'de Alman Haber Ajansı'na verdiği röportajda, ülkesinin Yemen'e yönelik askeri saldırısının, devrik "Mansur Hadi" hükümetini korumayı amaçladığını, ancak bunun Riyad'ın beklediğinden çok uzun sürdüğünü söyledi. Mansur Hadi'nin meşruiyet iddiası, iki yıllık görev süresinin sona erdiği 2014'ten bu yana yasadışı olarak iktidarda olmasıyla gündeme geliyor.

Suudilerin ilk izlenimi Yemen'e karşı savaşın en kısa zamanda sona ereceği ve Ensarullah ve müttefiklerinin yenilgisiyle Mansur Hadi'nin tekrar iktidara geri dönebileceğiydi. Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, savaşın uzamasının ardından yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan, savaşı üç hafta içinde bitireceğini söyledi, ancak Riyad Washington'u aldattı" dedi. American Conservative dergisi Yemen'e karşı savaşın ikinci yılında yayınladığı  bir raporda şöyle yazdı:"Suudi Arabistan, İran'ın Yemen'deki rolünü abartarak ABD'yi bu yıkıcı savaşa dahil etmeye çalıştı ve ABD bu konuda bir hata yaptı." .

Bu savaştan 83 ay sonra Yemen, 21. yüzyılın en büyük insani faciasıyla karşı karşıya bulunuyor. Bu acı trajedi, Suudi Arabistan'ın Yemen'e karşı başlattığı savaştaki yenilgisinin boyutlarından biridir, çünkü Suud rejimi, Mansur Hadi'yi Sana'da yeniden iktidara getirmeyi başaramadığı gibi, Ensarullah ve müttefiklerine baskı yapmak amacıyla Yemenli sivillere de saldırdı ve böylece  dünya kamuoyunu kendisine karşı birleştirdi. Buna ilaveten yedi yıllık savaşın ardından, sahada güç dengesi açıkça değişti ve Yemen ordusu ve halk komiteleri Suudi Arabistan ve BAE'nin derinliklerini füze ve insansız hava araçlarıyla hedef almaya devam ediyorlar. Aynı zamanda, Suud rejimi, savaşı sona erdirmek için Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ne siyasi reçetelerini dayatamaz.

 

Geçtiğimiz günlerde Yemenli bir kaynak, sınır kentinde 580 Suudi askerinin ve Sudanlı paralı askerin öldürüldüğünü ve yaralandığını bildirdi.

Son aylarda Yemen güçleri, Suudi saldırgan koalisyonunun saldırılarına tepki olarak Suudi Arabistan ve BAE'nin çeşitli yerlerinde defalarca koalisyon mevzilerini hedef aldı ve Suudi koalisyonuna karşı savaş alanında önemli zaferler elde etti.

Böyle bir durumda Suudi Dışişleri Bakanı, Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin siyasi bir çözüme ulaşmak için ülke ablukasının kaldırılması ve Suudi koalisyonu ve çetelerinin saldırılarını durdurması gerektiğine ilişkin vurgusuna değinmeden"Ne yazık ki, Husiler teklifimizi henüz kabul etmediler ve bu konuda olumlu bir şekilde müzakere etmeyi reddediyorlar." dedi. Faysal bin Farhan'ın bu açıklaması, Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin baskı altında Suudilerle müzakere etmeyi istemediğini gösteriyor. Aynı zamanda bu açıklama, Suudi Arabistan'ın Yemen bataklığına hapsolduğunu ve kendi kendine oluşturduğu bu bataklıktan onurlu bir çıkışının olamayacağını da gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, Suudi Arabistan bugün Yemen'e karşı savaşı sona erdirirse, daha büyük bir yenilgiden kaçınacaktır çünkü bu savaşın devam etmesi Riyad'ın taleplerinin karşılanmasına yol açmayacak ve bu ülkenin ve BAE'nin kırılgan noktalarını daha da öne çıkaracaktır.