Batı'nın Ukrayna'yı AB'ye Kabulü ve Kurulan Yeni Tuzaklar
Avrupa Parlamentosu 637 lehte, 13 aleyhte ve 26 çekimser oyla Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne katılma talebini kabul etti. Salı günü 8 Avrupa Birliği üye ülkesi Ukrayna'nın bu birliğe üyeliğinin acil müzakere edilmesini istediler. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy de Pazar günü Avrupa Birliği'den bu ülkenin acil bir şekilde AB'ye özel yollarla üyeliğine onay verilmesini istemişti.
Aslında Ukrayna'nın Avrupa Parlamentosu üyeliğinin kabul edilmesi Ukrayna'nın bu birliğe üye olması anlamına gelmez. Bu süreç, Ukrayna'nın AB'ye katılım sürecinde oylamaların başlaması demektir. Genel olarak AB'ye katılmak isteyen ülkeler , Copenhag kriterleri adı verilen farklı koşullara sahip olmalıdır. Bu kriterler serbest ekonomi, istikrarlı demokrasi, yasaların hakimiyeti ve Euro para birimi dahil AB yasalarının hepsini kabul etmeyi kapsar.
Görünen o ki Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne üyelik başvurusunu kabul etmek siyasi ve propagandasal bir girişimdir ve daha fazla Ukrayna liderini Rusya ile uzlaşmamaya ve ateşkesi kabul etmemeye teşvik etmeyi amaçlayan siyasi ve propaganda amaçlı bir eylem gibi görünüyor. Avrupalılar bunun mevcut savaşın alevlerini daha da körükleyebileceğini ve Brüksel'in Rusların Ukrayna'daki savaşın bataklığına daha da batacağına inanıyor. Batılılar, Rusya'ya yönelik benzeri görülmemiş yaptırımlar uygulama bahanesi haline gelen Ukrayna'daki askeri operasyonunu bahane göstererek, Rusya'ya yüklenmektedirler. Bu bağlamda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi Moskova'nın makamlarının da aşındırıcı maliyetli bir savaşın içine düşeceğine inanıyor. Aynı zamanda başta ABD olmak üzere Batı'nın stratejik hedeflerinden biri olan Rusya'yı zayıflatmak için de tarihi bir fırsat var.
Rusya dışişleri bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nin (AB), barış iddiasına rağmen, anayasaya aykırı bir darbe sonrasında Kiev'in siyasi durumunu şekillendirmede kilit bir rol oynadığını söyledi. Açıklamada, 2014 yılında Batı yanlısı protestocuların Avrupa Birliği ve ABD'nin siyasi, maddi ve medya desteğiyle Rusya yanlısı Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'i devirip Ukrayna'da Batı yanlısı bir hükümet kurabildikleri gelişmelere atıfta bulunuluyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada artık maskelerin düştüğünü ve Avrupa Birliği'nin Ukrayna'ya öldürücü silahlar göndermesi kararının her şeyi net ortaya çıkardığı vurgulandı ve şu ifadelere de yer verildi: "Bu girişimler, Avrupa ülkelerini uzlaştırmayı amaçladığı söylenen barışçıl bir proje olarak İkinci Dünya Savaşı sonrası başlayan AB'nin sonudur. "
Siyasi analist İvo Daalder, Foreign Affairs'deki bir makalesinde, "Rusya'nın çevreleme ve dizginleme stratejisine dönüş, Ukrayna savaşının hızlı bir şekilde sona ermesine yol açmayacaktır.Bu girişim, Ukrayna'ya topraklarını savunmak için gerekli askeri teçhizatı sağlamak ve bu ülkenin bir kısmının veya tamamının Rusya tarafından olası işgaline direnmek de dahil olmak üzere ek önlemler gerektiriyor."diyor.
Unutulmamalıdır ki, Ukrayna'nın aslında çok zaman alıcı bir süreç olan ve Kiev'in birçok şartı yerine getirmesine bağlı olan Avrupa Birliği'ne katılma vaadi, Amerika Birleşik Devletleri ve NATO ortakları tarafından verilen NATO üyeliği sözüne çok benzemektedir.Bu bağlamda 2008'deki Bükreş Zirvesi'nde, NATO liderleri Ukrayna ve Gürcistan'ın Batı askeri örgütüne üyeliğini kabul ettiler, ancak üyelik süreci ve çeşitli koşulları, 14 yıl sonra NATO'daki iç bölünmeler nedeniyle Ukrayna için her zaman büyük bir zorluk oluşturdu. Almanya başta olmak üzere bazı ülkelerden gelen muhalefet, Kiev'in bu talebini ciddi şekilde zora soktu. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunun temel nedenlerinden biri de Moskova'dan Kiev'e bu talebin geri çekilmesi için çok sayıda yaptığı uyarı ve talep olmuştur.