Putin'den Batı'ya yaptırımları arttırma konusunda uyarı
Rusya Devlet Başkanı Putin, bir ülkeden uçuşa yasak bölge koyma girişiminin askeri faaliyetlere doğrudan katılım olarak değerlendirileceğini belirterek, "Bize uygulanan yaptırımlar Rusya'ya savaş ilan etmek gibidir." ifadesini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'daki askeri altyapıyı yok etme çalışmalarının neredeyse tamamlandığını bildirerek, Batı'nın yaptırımlarını savaş ilanı gibi olarak niteledi.
Putin, Rusya'da sıkıyönetim veya olağanüstü hal uygulama planları olmadığını söyledi.
Başka bir ülkeden uçuşa yasak bölge koyma girişiminin askeri faaliyetlere doğrudan katılım olarak değerlendirileceğini belirten Putin, "Bize uygulanan yaptırımlar Rusya'ya savaş ilan etmek gibidir." ifadesini kullandı.
Vladimir Putin, "İç hat uçuşlarını yoğunlaştıracağız ve izin verilen yönlerde dış uçuşları sürdüreceğiz." açıklamasında bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batı'nın yaptırımlarını savaş ilanı gibi olarak nitelemesi, Moskova'nın Batılılar'a ültimatomu olarak görülebilir. ABD'nin liderliğindeki Batı bloğu, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonunun başlamasının ardından, bu konuyu, Rusya'yı zayıflatmak için eşsiz bir fırsat olarak kullanmaya başlayarak, Rusya'ya karşı en ağır ve eşi görülmeyen yaptırımları uygulamaya koymuştur. Batılı ülkeler, ekonomi, ticaret, bankacılıktan, medya, spor, seyahat ve taşımacılığa kadar Rusya'ya yönelik çok geniş alanda yaptırımlar uygulayarak, Moskova'ya oldukça ağır şekilde baskı yapmaktalar.
Ancak ABD dahil Batılılar, Rusya'nın petrol ve doğalgazına ciddi şekilde ihtiyaç duyduklarından bu ülkenin enerjisine yönelik yaptırım uygulamaktan kaçınmışlardır. Buna rağmen diğer alanlarda uygulanan yaptırımlar, Rusya'nın enerji sektörüne de darbe vurmakta. Washington Post gazetesi bu bağlamda şöyle yazıyor: "ABD ve Avrupalı müttefikleri, Rusya'ya karşı Ukrayna saldırısı yüzünden yaptırımların hızını arttırırken, bu ülkenin petrol ihracatını hedef almaktan büyük ölçüde kaçınmaktalar. Buna rağmen Rusya'nın ham petrolü, bazı tüccarların "öz yaptırım" olarak nitelendirdikleri şey, piyasa aktivistleri nezdinde gözardı edilmiştir. Çeşitli ülkeler, Rus gemilerinin limanlarına yanaşmasını yasaklamıştır."
Rusya daha önce Batı'nın tavrını korsanlık olarak niteleyerek, dünyanın ABD ve Rusya'nın Rusya gibi büyük bir ülkeyi izole edemeyecek kadar büyük olduğunu bildirmiştir.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Batı'nın Rusya'ya karşı "ekonomik haydutluğa" angaje olduğunu, ancak Rusya'nın bu haydutluğa yanıt vereceğini vurguladı.
Peskov ancak, Rusya'nın yanıtının ne olacağına değinmezken, bu meselenin Rusya'nın çıkarları doğrultusunda olacağını vurguladı.
Rus yetkili, ABD'nin Rusya'nın enerji ihracatına yaptırım uygulaması halinde, bu durumun enerji piyasasını kayda değer şekilde sarsacağını kaydetti.
Rus uzmanlardan Aleksandr Nazarov da bu bağlamda kaleme aldığı bir yazıda, Batı'nın Rusya'ya karşı "ekonomik nükleer bomba" niteliğinde olan petrol ve doğalgaz ihracatına yönelik yaptırıma başvurmadığını, bunun nedeninin de basit olduğunu, çünkü bu sektörden Rusya'ya ihtiyaç duymamanın imkansız olduğunu, ancak Batı'nın kendi çöküp dağılmadan önce Putin'i yok edebileceği zannıyla bu kumarı oynayıp, petrol ve doğalgaza yaptırım uygulayabileceğini, ardından Batı'nın Rusya petrol ve doğalgazını hızlı şekilde dünya piyasasına geri getirebileceğini belirtti.
Kuşkusuz, Batı tarafından bu tür senaryoların hayata geçirilmesi oldukça tehlikeli ve riskli olup, Rusya'nın sert tepkisinin yanısıra, dünyada petrol ve doğalgaz piyasasında kaosa yol açabilir. Böyle olursa, dünya genelindeki ticari ve ekonomik faaliyetler de payını alabilir. Böylece ABD ve Avrupa'nın Rusya ile enerji üzerinde oyun oynaması, sonuçları öngörülemez küresel krizlere yol açabilir.