Borrell’in, Ukrayna'nın NATO'ya katılma vaadinin yanlışlığını itiraf etmesi
(last modified Sun, 13 Mar 2022 15:35:44 GMT )
Mart 13, 2022 17:35 Europe/Istanbul
  • Borrell’in, Ukrayna'nın NATO'ya katılma vaadinin yanlışlığını itiraf etmesi

AB dış politika sorumlusu Joseph Borrell, Brüksel'in yerine getirmeyeceği vaatler vermekte hata yaptığını kabul ederek, “Batı’nın Ukrayna’ya NATO üyelik vaadinin yanlış olduğunu” söyledi.

Borrell bu konuda şöyle dedi: Biz garanti edemeyeceğimiz önerilerde bulunduk, özellikle Ukrayna’nın NATO üyeliği gibi. Bu asla gerçekleşmedi. Tutamayacağımız sözler vermek hataydı bence.
AB'nin baş diplomatı, Batı'nın Rusya ile ilişkiler kurarken hatalar yaptığını ve Rusya'yı durdurmak için Batı'ya yakınlaştırma fırsatını kaçırdığını kabul etti. 
Borrell'in Avrupa'nın Ukrayna'ya yönelik yanlış yaklaşımını, özellikle de Kiev'in NATO üyeliği meselesini kabul etmesi, Doğu Avrupa'daki krizin ve ardından Ukrayna'daki savaşın sorumlusunun Batı olduğunu gösteriyor. Aslında Rusya’nın tüm uyarılarına rağmen Amerika ve Avrupa’nın NATO’yu doğuya yaymaya dayalı ısrarları ve kışkırtıcı yaklaşımları, Rusya’nın batının isteklerinin gerçekleşmesini engellemek için Ukrayna’ya saldırmasına sebep oldu. 
2008'deki Bükreş Zirvesi'nde NATO liderleri, NATO'nun doğuya doğru genişleme politikası doğrultusunda bölge dışı Rusya’ya yakın iki ülke olan Ukrayna ve Gürcistan'ın katılma kararlarını açıkladılar. O zamandan beri bu konu, özellikle Ukrayna'nın NATO üyeliği, Rusya ile NATO arasındaki en tartışmalı ve gergin konulardan biri haline geldi.
Brüksel ve Washington, Ukrayna'nın Batı blokuna askeri, siyasi ve ekonomik katılım çağrısında bulundular ve bu doğrultuda batı yanlısı Kiev hükümetini Rusya’dan daha fazla ayrılma ve düşmanlığını arttırmaya ve aynı zaman NATO’ya katılma çabalarına devam etmesi için teşvikte bulundular. Bu konu batı yanlısı Ukrayna hükümeti açısından da ülkenin batı blokuna katılım ve de başta Rusya olmak üzere dış tehditlere karşı yüksek güvenlik garanti oluşturan bir anahtar oluşturmak bağlamında önemli bir adım şeklinde algılandı. 
Fakat Ukrayna liderleri, Rusya’nın yüksek askeri ve güvenlik belgelerine göre yakın dış alanda Ukrayna gibi ülkelerin NATO’ya üyeliği ve de kendi batı sınırlarına yakın bölgede askeri teçhizatlarına ve güçlerin konuşlanmasının Moskova’nın kırmızı çizgisi sayıldığını önemsemediler. Fakat Moskova 2008 yılında bu kırmızı çizginin korunması için savaşa bile hazır  olduğunu göstermişti. Aslında Rusya ve Gürcistan arasındaki savaş, Gürcülere NATO’ya üyelik konusunda ısrarcı olmaları durumunda kotu sonuçlarına katlanmaya hazır olmaları gerektiğini gösterdi. 
İlginç olan ise Rusya savaşı ile boğuşmakta olan Ukrayna’ya Amerika ve Avrupa’nın Kiev’den yana savaşa katılmaktan kaçınmalarıdır. Borrell cumartesi günü yaptığı açıklamada, AB’nın tam bir savaşın başlamaması için Ukrayna konusunda askeri müdahalede bulunmayacağını açıkça belirtti.
Tabi ki bu konu batı yanlısı Ukrayna cumhurbaşkanı Zelensky’nin tepkilerine sebep oldu. Volodymyr Zelensky NATO'nun Ukrayna konusunda her hangi bir mutabakatı veya cesareti olmadığını söyledi. Böylece Kiev, Batı'nın Rusya karşısında Ukrayna'ya kapsamlı destek vaatlerine duyulan güvenin bir seraptan başka bir şey olmadığını acı bir şekilde anlıyor. 
Amerikalı yorumcu ve gazeteci James Tweedie "Amerika’nın Ukrayna’yı Rusya ile savaşa ittiğini ve Ukrayna’nın da savaşa ortam hazırladığını” söylüyor.
Gerçi Batı bloku şu anda Rusya'nın Ukrayna'yı askeri operasyonu bahanesiyle Moskova’ya en sert yaptırımları uyguluyor ve Ukrayna'ya önemli askeri, silah ve istihbarat yardımı sağlıyor fakat Amerika ve NATO söz konuş savaşa direkt müdahaleden ve hatta Zelensky’nin talebi olan uçuşa yasak bölge ilan etmekten kaçınıyor ve bu talebi kesin şekilde reddediyor. Böylece Batı, Ukrayna’ya Rusya karşısında yalnız olduğu mesajını dolaylı şekilde iletiyor./