Macaristan Parlamento Seçimlerinin Sonuçları
Macaristan parlamento seçimlerinin ilk sonuçları iktidardaki Fidesz Partisinin oyların yüzde 53'ünü kazandığını gösteriyor. Böylece Macar başbakan Vikto Orban'ın aralıksız dördüncü kez ülkenin başında yer alması yasal olarak kararlaştırıldı. Orban bu zaferin ardından seçimin büyük bir zafer olduğunu vurguladı.
Oyların sayımı ve Orban'ın seçimleri kazanmasıyla muhalefet lideri Péter Márki-Zay seçimlerdeki yenilgisini kabul etti. Muhalefet koalisyonu bu seçimde oyların yüzde 34'ünü kazandı. Seçimlerde farklı siyasi bloklara bağlı altı muhalefet partisi Orban ve partisini iktidardan uzaklaştırmak için koalisyon yapmıştı.
Birçok Macar parti Viktor Orban'ın sağcı tutumlarına ve yaklaşımlarına karşı çıkmaktadırlar. Onlar açısından Orban'ın hükümeti yolsuzluk, zimmete geçirme, ve demokratik özgürlüklerin kapsamlı yozlaşması ile dolu olduğunu ileri sürüyorlar.
Eleştiren kesimler Orban'ın Macaristan anayasasını değiştirerek medyanın çoğunluğunu ele geçirdiğini, seçim yasalarını değiştirdiğini, kayırmacılık yaptığını ve partisine yakın tüccarlara devlet projelerini vermekle, Macaristan'da tek partili dönemin yolunu açtığını düşünüyorlar.
Vladimir Putin'in başkanlığı döneminde on yılı aşkın bir süredir Rusya ile yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştiren ve Kremlin'in Avrupa Birliği'ndeki en yakın müttefiki olarak bilinen Orban, Rusya-Ukrayna savaşının ardından son aylarda tarafsız kalmasına rağmen muhalifler Orban'ı Kremlin'in politikalarını desteklemekle suçluyor. Fakat Viktor Orban, Macaristan'ın tarafsız kalması ve Rusya'dan doğalgaz ve petrol ithalatı da dahil olmak üzere Moskova ile ekonomik bağlarını sürdürmesi gerektiğinde ısrar ediyor.
Macaristan Maliye Bakanı Mihali Varga, "Hükümet Rusya'dan enerji ithalatına yönelik herhangi bir yaptırımı desteklemeyecek. Rusya'ya karşı yaptırımları genişletmek isteyenler de zaten savaşın bedelini Macar halkının ödemesini istiyor" dedi.
Macar partilerinin muhalefetine rağmen birçok Macar vatandaşı, Viktor Orban'ın özellikle sosyal sektörlerde kentsel politikalardan yanadır. Dört veya daha fazla çocuğu olan anneler için vergi indirimleri veya hükümet tarafından uygulanan gıda paketlerinde üst sınır uygulaması ve aileler için düşük faizli krediler gibi politikalar, halk tarafından desteklenmektedir. Dolayısıyla bu ülkedeki birçok insan Orban'ın başbakanlığının devam etmesini istiyor.
Orban'ın zaferi, Rusya-Ukrayna savaşından önceki yıllarda bile Brüksel'de AB liderleriyle Macar lider arasında gergin bir ilişkinin söz konusu olduğu bir ortamda yaşandı. Bu nedenle seçimlerin sonucu sadece Macar halkı için değil, Avrupa'nın geleceği için de önemliydi.
Macaristan Cumhuriyeti 2004 yılından bu yana Avrupa Birliği üyesidir fakat Avrupa Birliği ile ilişkileri son yıllarda gergin bir şekilde devam ettirmiştir. Avrupa Birliği Orban hükümetini Macar yasalarını ve insan haklarını ve sivil özgürlükleri ihlal etmekle suçlamaktadır. Aslında Avrupalı yetkililer, sağcı Macar hükümetin politikalarını, özellikle ulusal çıkarlara önceliğini ve ayrıca birçok AB kararını koşulsuz olarak kabul etmemelerini Orban hükümetine karşı çıkmak için bir bahane olarak gösterdiler. Buna karşılık Macar hükümeti de AB yetkililerini, üyelere karşı ayrımcılık yapmak ve yetkilerini kötüye kullanmakla kınadı.
Bu bağlamda Macaristan Adalet Bakanı Judith Varga, "Brüksel, gücünü kötüye kullanıyor" dedi.
Şimdi ise Orban Partisi'nin yeniden seçilmesi ve başkanlığının devam etmesi ile Brüksel'deki liderlerle arasındaki ihtilafların ve gerginliklerin daha da artması bekleniyor. Bu durum ise AB liderleri arasındaki uçurumu genişletebilecek ve özellikle Ukrayna savaşında AB politikalarının bütünlüğünü baltalayabilecek bir konu olarak addedilmelidir./