Suudilerin BM'i Kullanarak Ateşkesi Çiğnemesi
Suudi Arabistan ile Yemen arasında esir takası sürecinin ilk aşaması gerçekleşse de Suudiler, Sana havalimanını tekrar açmaktan kaçınmaktadır.
BM Yemen özel temsilcisi Hans Grundber 2 Nisan tarihinden itibaren iki aylık bir ateşkes süresinin başladığını bildirmişti. Bu ateşkesin açıklanmasının üzerinden 36 günlük bir süre geçti. Grundberg'in açıkladığına göre iki taraf yakıt gemilerinin Hudeyde limanına girişi, esirlerin takası ve de Sana havalimanından bölgedeki belirli noktalara uçuşları ve bu noktalardan uçuşların bu havalimanına inişleri içeriyordu. BM özel temsilcisinin söylediğine göre bu ateşkesin amacı Yemen halkına, şiddet, acı ve zorluklardan kurtulmasına yardımcı olmak ve sonuçta savaşın sona ermesi ile ilgili umut oluşturmak olduğunu öne sürdü.
Ateşkesin başlamasından beri geçen otuz altı gün süreden sonra, ateşkes anlaşması ile ilgili maddelerden biri olan esir ve tutsak takası geçen Cuma günü 6 Mayıs'ta hayata geçirildi. Ancak mesele şu ki, tutuklu takasından sonra Suudi Arabistan'ın Yemenli tutsaklara ağır işkenceler yaptığı ortaya çıktı. Yemen Ulusal Kurtuluş İnsan Hakları Bakanı Ali el-Deylemi, Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, Yemenli yetkililerin esirler hakkında endişeli olduğunu ve bilgilerin işkence gördüklerini gösterdiğini söyledi.
Bir diğer konu da, iki aylık ateşkes sona ererken, iki önemli maddesi olan Sana Havalimanı'nın yeniden açılması ve akaryakıt gemilerinin gelişine izin verilmesinin hala gerektiği gibi uygulanmış olmamasıdır. Sana Havalimanı'nı tekrar tekrar açma sözü veren Suudi Arabistan, 36 gün sonra bu sözünü yerine getirmedi. Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Sözcüsü Muhammed Abdülselam, Yemen'de ateşkesin başlamasından bir ay sonra, Yemen'deki insani ateşkesin üzerinden bir ay geçtiği bir sürede hala uçakların uçuşuna izin verilmediğini, Sana havaalanından uçuşlara müsaade edilmediğini belirtti.
Bu arada, akaryakıt gemileri konusu tam olarak uygulanmamış ve Suudi tarafı gemilerin Yemen'e girmesini engellemeye devam etmiştir. Bu bağlamda, Yemen Petrol Şirketi Cumartesi akşamı Suudi saldırgan koalisyonunun mazot taşıyan gemiye el koyduğunu ve onu Cizan kıyılarındaki Al-Hicz bölgesine gitmeye zorladığını duyurdu. Yemen Petrol Şirketi, koalisyon eyleminin geminin denetlendiği ve Birleşmiş Milletler'den izin aldığı bir sırada gerçekleştirildiğini vurguladı.
Yemen Ulusal Petrol Şirketi sözcüsü Assam el-Mütevekkil'e göre, Yemen gemilerine el konulması, Yemen hizmet sektörleri ve hayati sektörlerin ciddi şekilde yakıta ihtiyacı olduğu bir dönemde gerçekleştirildi. Buna ilaveten, Sana Havalimanı'ndan uçuşların yasaklanması Yemen'de devam eden bir insani krize neden olmuştur. Yemenli kaynaklar, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen iki aylık ateşkesin ilk ayında Suudi koalisyonu tarafından Sana havaalanının devam eden ablukası ve kapatılmasının yurtdışında tıbbi tedaviye ihtiyacı olan 12 Yemenli hastanın ölümüyle sonuçlandığını söyledi.
Bu koşullar göz önüne alındığında, Yemenli yetkililer iki aylık ateşkesin sadece Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler'in yardımıyla yaptığı bir gösteri olduğuna inanıyor. Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti insan haklrı bakanlığı kayyımı Ali Deylemi Suudi koalisyonunun Birleşmiş Milletler'i kendi yararına kullandığını söyledi. Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin siyasi büro üyesi Ali Kahhum da Suudi koalisyonunun başından beri ateşkese uymadığını söyledi.