Tunus’ta krizin sürmesi
Tunus'taki siyasi kriz daha geniş boyutlar kazandı. Tunus’ta hükümet siyasetlerine karşı olan en büyük sendika olan Meslekler Birliği'nin hükümet ile müzakereleri başarısız oldu ve sendika halkı genel greve çağırdı.
Bu bağlamda, Meslekler Birliği yürütme ofisi, grevin başarısını sağlamak için halkın katılımı ve greve seferberlik çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı.
Tunus, 25 Temmuz 2021'den beri geniş çaplı bir siyasi krize tanık oluyor. Tunus cumhurbaşkanı o zamandan beri bir dizi sıradışı girişimde bulundu, meclis faaliyetlerini askıya alması ve yetkilerini iptal etmesi, meclis başkanını ve başbakanı görevden alması, anayasa değişikliği, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, Anayasa Denetleme Kurulu'nun feshedilmesi ve hükümetin görevden alınması için referandum yapılması önerisinde bulunarak ülkede yoğun siyasi çıkmaz oluşturdu, bu ise partiler ve siyasi akımların itirazları ile karşılaştı.
Tunus cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde 57 yargıcı yolsuzluk suçlamasıyla görevden alındığını duyurdu, bu da mevcut şartlarda krizi daha da yoğunlaştırdı ve bazı yargıçlar greve başladı.
Tunus "kurtuluş" cephesi ise, cumhurbaşkanı Kays Said’in emrini kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı bularak şöyle belirtti: Cumhurbaşkanının yargının işleyişine yoğun müdahalesi onu bir baskı aracı haline getiriyor bu da ülkeyi hükümet ile siyasi partiler ve sendikalar arasında bir çatışmaya doğru yönlendirecek bir ortamdır.
Kays Said’in girişimleri onun 25 Temmuz'da anayasa referandumu için bastırmaya devam ettiği bir ortamda yaşanıyor bu da Tunuslu patiler ve vatandaşların öfkesine sebep oluyor. Onlara göre, anayasa değişikliği Tunus cumhurbaşkanının yetki ve otoritesini güçlendirmeyi amaçlıyor ve Tunus halkının isteklerine aykırıdır. Kays Said muhalifleri, Said'in eylemlerini, eski Tunus Cumhurbaşkanı Zeyn El Abidin Ben Ali'nin devrilmesine yol açan 2011 hareketinin demokratik başarılarına karşı bir darbe olarak kabul ediyorlar.
Bu bağlamda, "Tunus'ta Referanduma Karşı Ulusal Kampanya", referandumun boykot edilmesi çağrısında bulundu ve yayınladığı bildiride, “istibdat dönemine dönmeyi kabul etmiyoruz ve Kays Said’in girişimleri, özgürlük karşıtı bir hükümeti güçlendirmek hedefi ile demokratik sonuçlara karşı darbedir." dedi.
Krizlerin devam etmesi, siyasi seferberliğin artmasına ve sorunu müzakereler yoluyla çözme çabalarına yol açmıştır. Bu çabaların sonuncusunda, son günlerde Tunus'un en büyük sendikası olan Meslekler Birliği, reformların uygulanması ve ücret kesintilerini protesto etmek için hükümetle müzakerelere başladı.
Tunus Meslekler Birliği genel sekreteri Nureddin el-Tebuti bundan önce ve işçilerin geniş toplantısında, “zararlı ve adil olmayan anlaşmaların örtbas edilmesine karşı olduğunu” duyurdu.
Bu müzakere turu da başarısız oldu ve olumlu bir sonuca ulaşamadı. Bu yüzden Tunus Meslekler Birliği sendikası bugünden itibaren genel grev çağrısında bulundu. Birlik grevin, etkinliğinin ve ülkedeki yerini gösterecek bir mesaj niteliğinde olacağını belirtti.
Tunus Meslekler Birliği Sendikası bu bağlamda şöyle dedi: “Diyalog sayfası sonsuza dek kapandı. Bu konu cumhurbaşkanı ile ilişkilerin kesilmesi ve onun politikası ile bağlantının kesilmesidir.”
Bu nedenle, Tunus'taki durum, anlaşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesine doğru ilerlemiyor. Tunuslu partiler, gösteri düzenlemeye devam edeceklerini ve anayasa referandumunu protesto etmeye devam edeceklerini duyurdular. cumhurbaşkanı da kendi siyasetlerine tüm itirazlara aldırmadan devam ediyor. Görünüşe göre bu ülkeyi daha gergin ve zor günler bekliyor./
