Abdulmalik Husi’nin Aşura konuşmasındaki önemli noktalar
(last modified Tue, 09 Aug 2022 16:28:52 GMT )
Ağustos 09, 2022 19:28 Europe/Istanbul
  • Abdulmalik Husi’nin Aşura konuşmasındaki önemli noktalar

Yemen Ensarullah hareketi genel sekreteri Abdulmalik Husi’nin Aşura günü münasebeti ile yaptığı konuşmada 4 önemli konu dikkat çekiyor.

Abdulmalik Husi’nin sözlerindeki birinci önemli konu, düşmanın dini kavramları tahrif etme, çarpıtma çabalarına işaret etmesidir. Tahrif, İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei’nin daha önce defalarca değindiği konudur. Tahrif ve çarpıtma, gerçekleri ters göstermek demektir. Tahrif başarıları görmezden gelmek ve zayıf noktaları barizleştirmektir. Tahrif düşmanın bilişsel ve psikolojik savaşının uzantısıdır. Bu tehdit, dini alanlar gibi bir çok alanda kullanılır. 
Düşmanlar, dinin İslam toplumu için birleştirici bir işlevi olduğunu ve İslam toplumuna kimlik kazandıran bir unsur olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu yüzden, özellikle sosyal paylaşım sitelerini kullanarak dinde, temellerinde ve işlevlerinde sapmalar ve çarpıtmalar oluşturmaya, hedeflerini ve özellikle  İslam toplumuna hükmetmek gibi amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu bağlamda Yemen Ensarullah hareketi genel sekreteri Abdulmalik Husi, “Ümmet düşmanları, Müslümanları saptırmak, onları yoldan çıkarmak ve onlara hakim olmak için dini kavramlarımızı çarpıtmaya çalışıyorlar." Şeklinde vurguda bulundu.
Abdulmalik Husi’nin Aşura sözlerindeki ikinci önemli konu, Aşura’nın bizler için en önemli öğretisinin zulme karşı direnmek olduğunu belirtmesidir. “Direniş” özellikle İran islam inkılabı ardından barizleşen bir kavramdır. Fakat direnişin temeli Hüseyin-i Aşura kıyamındadır. Direniş, direniş ekseninin bölgesel konumunu yükselten en önemli stratejidir. Direniş Hüseyin-i Aşura kıyamından alınmıştır. Ehlibeyt imamlarının 3.sü aslında Kerbela’da zalimlerin hakimiyeti ve sultasını kabul etmedi ve direniş yolunu seçti ve nihayet de şehit oldu. Abdulmalik Bedreddin Husi Aşura’nın bu öğretisine işaretle, “gerçekler, zulüm ve adaletsizlik karşısında İmam Hüseyin’in tutumunu izlememiz ve baş eğmememiz gerektiğini icap ediyor.” diyor.


Yemen Ensarullah hareketi genel sekreterinin Aşura konuşmasındaki bir diğer önemli konu, bazı Arap ülkelerin Siyonist rejim ile ilişkilerini normalleştirmesiydi. Normalleştirme aleni ve gayrı resmi olmak üzere iki şekilde devam etmektedir. Ali normalleştirmeyi özellikle BAE ve Bahreyn Eylül 2020’den itibaren başladılar ve halen sürdürmekteler. Resmi olmayan normalleştirme de Suudi Arabistan tarafından izlenmektedir ve Abdulmalik Husi de bu konuyu vurguladı. Arabistan aleni olarak Siyonist rejim ile diplomatik ilişkilerini ilan etmese de yaptığı girişimler, onun normalleşme sürecini hızla katetmekte olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda Yemen ensarullah hareketi genel sekreteri Arabistan’ın Siyonist rejim ile normalleşme çalışmalarına işaretle şöyle konuştu: Arife gününde İsrailliler ile uzlaşmacı simalardan birini hatip seçmek ve Yahudilerin Mekke ve Medine’ye girişlerine izin vermek, İslami kutsallıklara saldırı sayılır. Buna ilaveten Yemen halkına karşı kapalı iken Arabistan hava sahasının İsraillilere acımak.”
Dördüncü stratejik konu ise düşmanın nihai hedefi yani İslam ümmetine sulta kurmasıdır. İslam ümmetine sulta kurmak batılı ve siyonist düşmanların on yıllar önceden beri çeşitli yöntemlerle izledikleri konudur. Bu bağlamdaki en nemli engel ise bağımsızlık konusuna vurgu yapan ve bu uğurda düşman ile savaşın ülkeler ve gruplardır. Buna göre düşmanlar bu ülkelere ve gruplara baskı uygulayarak onların bağımsızlığa kavuşmalarını engelliyorlar. 
Siyonist rejimin son günlerde Gazze şeridine karşı yaptığı saldırı ve başlattığı savaşın hedefi ise Filistin halkının bağımsızlığa kavuşmasına engel olmaktır. Bedreddin Husi’nin “Düşmanlar bizim ümmeti boyun eğmekten kurtaran gerçek bağımsızlıklarından uzaklaştırdıklarında, bizim ümmete sulta kurabilirler” demesini bu bağlamda değerlendirmek gerekir./