Zelenskiy'nin kolektif cezalandırma talebi ve Rusya'nın tepkisi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, Vladimir Putin'i Ukrayna'daki savaşın müsebbibi olarak görürken, şimdi de Rusya halkına saldırmaya başlayarak "Batı ülkeleri tüm Rus halkına yaptırım uygulamalı çünkü, Rusya'yı bu saldırıda destekliyor. Ukrayna'ya karşı savaşı sürdürmeye neden oluyor." dedi.

Zelensky Washington Post'a verdiği röportajda, "Ruslar yollarını değiştirene kadar tecritte yaşamalı. Rus halkı bu savaşın bizimle hiçbir ilgisi olmadığını söylüyor. Bütün halk sorumlu tutulamaz ama halk bu hükümeti seçti ve onunla savaşmıyor ve ona bağırmıyor." dedi.  Zelensky'ye göre Rusya'dan ayrılan ve hükümetinin eylemlerine karşı çıkan Ruslar bile bu yaptırımlara tabi olmalıdır.
Zelensky'nin bu tutumu, amacının Rus halkının sözde toplu cezalandırılması olduğunu gösteriyor. Siyonist rejimin daha önce Hamas ve İslami Cihat gibi direniş gruplarının Gazze Şeridi'ndeki faaliyetleri bahanesiyle ortaya koyduğu ve yaklaşık 15 yıldır Gazze'nin tamamını kuşatma ve zaman zaman Gazze halkına yönelik saldırılar düzenleme politikasının aynısı şimdi uygulanmak istenmektedir. 
Ukrayna cumhurbaşkanının bu aşırı görüşü, aslında Avrupa'da kök salmış olan aşırıcılık ötesi düşüncelerden kaynaklanıyor. Bu da neo-Nazizm olarak anılan olayın aynısıdır.  Rus halkının, Ukrayna'da savaşın devam etmesi konusunda bu ülkenin hükümetine karşı muhalefetini göstermemesi halinde, bunun onların memnuniyetini ifade ettiğini ve sonuç olarak cezalandırılmaları gerektiğini iddia edenler de bağlamda adım atmaktadır.
Elbette Zelensky'nin eşi benzeri görülmemiş açıklamaları Moskova'da sert tepkilere yol açtı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev Salı günü yaptığı açıklamada, Zelensky'nin tüm Rus nüfusunu özel askeri operasyonlardan sorumlu tutma konusundaki yorumlarının Adolf Hitler'in fikirlerine benzediğini söyledi.
Medvedev, "Adolf Hitler, bu tür fikirleri bütün bir ulusa karşı ifade etmeye çalışan bir kişiydi. Ukrayna makamlarının kimliği hakkında daha fazla soru geriye kaldı mı acaba? " dedi. 
Aslında Rusya, Ukrayna'nın Batı yönelimli hükümetini defalarca Nazi fikirleriyle suçladı ve Azak Alayı gibi aşırı sağcı milis gruplarının varlığını Kiev'in Nazizm'e verdiği desteğin bir kanıtı olarak gösterdi. Azak Alayı, Mayıs 2014'teki Ukrayna krizi sırasında varlığını ilan eden ve aşırı sağ kimliğe sahip bir milis ve gönüllü grubudur ve içinde neo-Nazilerin de kamusal varlığı vardır.
Bu grubun resmi sözcüsü 2015 yılında, üyelerinin yüzde 10-20'sinin kendilerini Nazi olarak gördüğünü itiraf etti. Bu grup bazen tamamen Nazilere ait olan "kara güneş" gibi semboller kullanmıştır. Bu grubun kurucusu "Andrey Biletsky" , Ukrayna'daki aşırı sağ hareketlerin ünlü liderlerinden biridir ve bu ülkenin azınlıklarına saldırma geçmişine sahiptir. Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri, esirlere işkence yapılması ve sivillerin canlı kalkan olarak kullanılması ve Azak Alayı tarafından vurulmaları da dahil olmak üzere çok sayıda savaş suçunun işlendiğini defalarca bildirdi.
Aslında Batı merkezli Kiev hükümetinin Nazi'ye yakın tutumları, Moskova'nın onu yeni bir şekle değiştirme gereğini vurgulamasına neden oldu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, 25 Temmuz'da Ukrayna ile savaşın amacının Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky hükümetini devirmek olduğunu söyledi.
Böylece Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın toprak savaşı olmaktan çıkıp egemenlik ve varlık savaşına dönüştüğü söylenebilir. Bir yandan Moskova, Zelenskiy hükümetine halk karşıtı ve tarih karşıtı bir hükümet olduğunu hatırlatıyor, öte yandan Ukrayna cumhurbaşkanı, Ukrayna'daki askeri operasyonların devam etmesini protesto etmediği için Rus milletinin toplu cezalandırılmasını istiyor./