ABD iç güvenlik bakanının şiddet yanlısı radikalizm hususundaki uyarısı
(last modified Wed, 02 Nov 2022 05:13:59 GMT )
Kasım 02, 2022 07:13 Europe/Istanbul
  • ABD iç güvenlik bakanının şiddet yanlısı radikalizm hususundaki uyarısı

ABD iç güvenlik bakanı Alejandro Mayorkas , yaptığı konuşmada şiddet yanlısı radikalizmi ABD için terörizm ile ilgili en büyük tehdidi olduğunu belirtti. Mayorkas Amerika temsilciler meclisi başkanı Nancy Pelosi'nin evine saldırı ve eşinin yararlanmasının dehşet verici şiddet içeren bir olay olduğunu vurguladı.

Buna rağmen Mayorkas bu saldırıyı terör saldırı adlandırmaktan çekinerek, “Temsilciler meclisi başkanının eşine saldırıyı iç terörizm adlandırmak zor bir kanaattir." dedi.
Fakat Amerika yargı yetkilileri, bu hususta farklı düşünüyor.  Bu bağlamda San Francisco şehri baş savcısı Brook Jenkings , Nancy Pelosi'nin eşine saldıran kişiyi adam öldürme teşebbüsü ile suçlayarak "Bize göre Sayın Pelosi'ye yapılan saldırı, siyasi hedeflere sahiptir." dedi.
Paul Pelosi'nin saldırıya uğradığı günlerde ise, federal makamlar  2022 ara seçimleri için tehdit oluşturan iç şiddet içeren radikalizm hususunda ortaklaşa uyarıda bulunuyorlardı.  Mayorcas bu yöndeki  kaygılar hususunda ise şöyle dedi: "İç şiddet içeren radikalizm terörizm ile alakalı olan en büyük tehditlerden biridir... Muhalefetin ve Cumhuriyetçilerin  şiddet içeren açıklamalar ve tefrikaları kötüye kullanması hususunda kaygılıyız." 
Ülkenin iç güvenlik bakanı da dahil olmak üzere üst düzey Amerikan güvenlik yetkililerinin şiddet içeren aşırıcılıkla ilgili ifadeleri ve kaygıları,  özellikle 2020 başkanlık seçimleri sırasında ve sonrasında Amerika’da son birkaç yılda meydana gelen nadir olaylar göz önüne alındığında anlam kazanmaktadır. Çoğu aşırı sağ militan hareket ve grupların üyesi ve destekçisi olan eski ABD Başkanı Donald Trump'ın şiddet yanlısı yandaşları tarafından 6 Ocak 2021'de ABD Kongresi'ne yapılan saldırı, kamuoyunun dikkatini kronik ve genişleyen şiddet içeren radikalizm sorununa çekerken, Amerika'da da aşırı şiddet yanlısı radikalizmin yerli hale geldiği de anlaşıldı. Ocak 2021'de ABD Başkanı Joe Biden, Trump'ın silahlı destekçilerini "yerli teröristler" olarak nitelendirdi. Biden'ın bu tutumu çok önemli kabul ediliyor, çünkü bunun merkezinde beyaz ırkın üstünlüğünü destekleyen aşırı sağcı grupların terörist doğasının "gecikmiş bir itirafı" var.
Şiddet içeren aşırı sağ grupların Amerika'nın iç siyasetindeki rolü daha renkli hale gelmiş gibi görünüyor ve bu grupların Amerikan siyasi arenasında şiddet olaylarına ve terörizme neden olması bekleniyor. Tabii ki, Amerika'daki yerel terörizmin kökleri onlarca yıl öncesine dayanıyor ve Amerika'daki protesto grupları ve bireyler şu ana kadar bazı büyük terör olaylarına neden olmuştur. 
Amerika'daki yerel terörizmin önemli bileşenleri, muhafazakar ve sağ görüşlü bireyler ve militan gruplardır. Aşırı sağ hareketler ve gruplar, eyalet yönetimlerinin güçlerinin destekçilerinden ve federal hükümet politikalarının muhaliflerinden Amerika'daki ırkçı gruplara ve ırksal ve dini azınlıkların muhaliflerine kadar, göç karşıtı görüşleri olan aşırı sağcı eğilimlere sahip kişilere kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. 
Donald Trump'ın ABD başkanlığına seçilmesi, ABD'de sol ideolojiyi ve geleneksel muhafazakarlığı reddeden aşırı sağcı aktivistlerin ve grupların canlanmasında etkili olduğu belirtiliyor. Aşırı sağcılığın yayılmasında sosyal medyanın da etkisi büyük.  Şu anda Amerika'da bin 600'den fazla aşırı sağ grubun tespit edildiği söyleniyor. Geçmişi 19. yüzyıla kadar uzanan "CoKlax Klan" ve Amerika'da onlarca yıldır faaliyet gösteren "Neo-Naziler" gibi grupların yanı sıra, son yıllarda bazı aşırı sağcı şiddet hareket ve grupları da ortaya çıkmıştır. Bu gruplardan "Gururlu Çocuklar" ve "Yemin Bekçileri" faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir şekilde genişletmişler. Bu da onların ülkenin siyasi ve sosyal olaylarında rol alması ve güvensizlik ve terörizmin yayılmasına sebep olmuştur./