Macron’un Afrika’daki Fransız güçlerin sayısını azaltma çabası
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Afrika havzasındaki peş peşe başarısızlıklarının ardından Afrika’ya yapacağı ziyareti arifesinde, Afrika kıtasındaki Fransız askerlerinin sayısını azaltacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Emanuel Macron bu bağlamda yaptığı açıklamada, ilerleyen aylarda, Afrika’da Fransız güçlerinin sayısının hissedilir şekilde azaltılması ve ortaklarının üslerindeki kuvvetin artmasıyla, dönüşümün başlayacağını ileri sürdü.
Elize Sarayı'nın Mali ve Borkino Faso gibi bazı Afrika ülkeleriyle son aylarda siyasi ilişkileri, sürekli şekilde gerildiği bir sırada, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron Afrika kıtasına seyahat düzenliyor. Afrika ülkeleri ise Fransız askerlerinin resmen bu ülke topraklarından çekilmesini istediler. Bu talep, ilk başta Paris yetkilileri tarafından göz ardı edilmiş olsa da sonunda Fransız yönetimi Mali ve Borkino Faso’dan askerlerini çekmeye zorladı.
Aslında Afrika ülkeleri geçen 10 yıllarca, Avrupa sömürgeciliğine karşı ayaklanarak, Fransızları topraklarından ihraç ettikten sonra, gelinen aşamada da Fransızların cinayetlerine dayanamayıp, Paris'in talep ve çabasının aksine, bu ülkenin askeri güçlerini resmen ihraç ettiler. Fransa’nın eski sömürgeleri sayılan birçok Afrika ülkesi de, Fransız askerlerinin radikal grupları destekleyip Afrika’da kendi üslerini korumaya çalıştığına inanıyor.
Nitekim bir süre önce de Mali yetkilileri, Paris’in terörle mücadeleye yardım edeceğine vurgu yapmıştı, ancak Fransız askerlerin faaliyetleri, ülkede terör örgütlerinin artmasına zemin sağladı. Aslında, Paris’in Mali’de terörle mücadele sözünü vermesi üzerinden 9 sene geçerken, bu ülkenin kuzey sınırlarında terörizm sorunu çözülmediği gibi, hatta hali hazırda bu sorun ülke topraklarının yaklaşık yüzde 80’ine sıçramıştır.
Oysa Fransız askerleri, Afrika topraklarında güvenliği sağlamak ve terörle mücadeleye yardım iddiasıyla bulunmaktalar. Ancak izlenimler, Fransa’nın güvenliği savunma ve terörle mücadeleyi Afrika kıtasındaki sömürgeci hedeflerini gizlemek için bir kılıf ve bahane olarak kullandığını gösteriyor.
Mali’de Fransız askerlerinin bulundukları üslerin yakındaki toplu mezarların bulunması, sömürgeci Fransa’nın bölge ülkelerinin ekonomi yapısına farklı şekillerde sızması ve etkinlik göstermesi, bu ülkelere uzun vadeli krediler ödemesi, ayrıca terör saldırılarının Afrika ülkelerinin birçok noktasında gerçekleşmesi, bu konu için bir kanıt niteliğindedir.
Afrika Stratejik Araştırma Merkezi’nin raporuna göre, bu kıtada dış müdahalelerin ardından, Afrika’nın sahil ülkelerinde terör örgütleriyle ilgili şiddet eylemlerinde yüzde 70 oranında artış yaşandığını bildirdi.
Diğer raporlar da, Fransa’nın Afrika ülkelerindeki maden ocaklarında özellikle uranyum madenlerinde önemli hisselere sahip olduklarını gösteriyor. Ayrıca 15 Afrika ülkesinin milli paraları Fransa’da basılıyor ve hatta bu ülkelerin dış gelirlerinin yüzde 50’si de Fransa bankalarında tutuluyor. Tabi ki bu durum, Afrika ülkelerinin pratikte kendi gelecekleri hakkında bağımsız olarak karar vermelerine engel oluyor.
Siyaset uzmanı Rachel Marsden şöyle diyor: "Fransa'nın eylemleri, Afrika ülkelerinin bağımsızlık hakkına sahip olmamalarına neden oluyor. Paralarını sağlık, eğitim ve dijital teknolojiye yatırım yapmak için kullanamazlar."
Sonuç itibarıyla uzak yıllarda bazı Afrika ülkelerini çeşitli bahanelerle kendi kontrolü altında tutan Fransa, gelinen aşamada bu kıtada ciddi engellerle karşı karşıya kalmıştır. Bunun başında Afrika ülkelerinin Fransa’dan kendi askerlerini çekmesi gibi talepler yer almakta. Bu nedenle Fransa Cumhurbaşkanı, Afrika turu öncesi yaptığı açıklamada Afrika’daki askerlerinin sayısında azalmaya gideceklerini duyurarak, bir nevi Afrika devletlerinin Fransızların tavrından duydukları rahatsızlık ve siyasi ve ruhsal sonuçlarını hafifletmeye çalışmakta./
