TET Bayramı Yıldönümü Vesilesiyle: İşgal ve Baskı Asla Kalıcı Olmaz
(last modified Sat, 03 May 2025 07:58:00 GMT )
Mayıs 03, 2025 10:58 Europe/Istanbul
  • TET Bayramı Yıldönümü Vesilesiyle: İşgal ve Baskı Asla Kalıcı Olmaz

Parstoday – Tarih her zaman insanlık için ibretlik dersler taşımıştır ve bazen geçmişteki olaylar sanki yeniden yaşanır gibi olur.

1968 yılında, Tet Bayramı sırasında Vietkong ve Kuzey Vietnam güçleri tarafından Amerikan ve Güney Vietnam kuvvetlerine karşı başlatılan Tet Taarruzu, Vietnam Savaşı’nda bir dönüm noktasıydı. Her ne kadar bu saldırı askeri anlamda başarısız olsa da, Amerikan kamuoyu üzerinde derin bir etki yaratarak savaşla ilgili bakış açısında büyük bir değişimi tetikledi. Parstoday’in haberine göre, bugün 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e gerçekleştirdiği saldırı da, coğrafi ve tarihsel farklara rağmen Tet Taarruzu ile dikkate değer benzerlikler taşıyor. Her iki olay da, askeri anlamda zayıf bir direniş grubunun psikolojik ve siyasi savaş yoluyla denklemleri kendi lehine nasıl değiştirebildiğini göstermektedir.

Ünlü Amerikalı diplomat Henry Kissinger Vietnam Savaşı’yla ilgili analizinde şöyle demişti:

"Biz askeri bir savaş başlattık, düşmanlarımız ise siyasi bir savaş yürüttü. Biz fiziksel yıpratma peşindeydik, onlar ise psikolojik yıpratmayı hedefledi."

Bu söz, tarafların stratejilerindeki farkı çok iyi özetlemektedir. Vietnam Savaşı’nda askeri üstünlüğü açıkça elinde bulunduran Amerika, Vietkong direnişini yenemedi; çünkü Vietkong savaş alanındaki zafer yerine Amerikan kamuoyunun moralini ve inancını zayıflatmaya odaklanmıştı. Bugün Gazze’de de Hamas, İsrail’in kuşatmasına ve askeri baskılarına rağmen 7 Ekim’de gerçekleştirdiği operasyonla İsrail ve destekçilerine psikolojik bir darbe vurmuş, gelecekteki çatışmaların seyrini değiştirebilecek bir etki yaratmıştır.

 

Tet Taarruzu ve Vietnam Savaşı’nda Kamuoyunun Değişimi

1968 Ocak ayında, Vietkong ve Kuzey Vietnam güçleri, Tet Bayramı tatili sırasında Amerikan üslerine ve Güney Vietnam’ın kontrolündeki şehirlere yönelik geniş çaplı bir saldırı başlattı. Bu sürpriz saldırı, askeri açıdan başarısızlıkla sonuçlansa da Amerikan kamuoyunda derin bir sarsıntı yarattı. Medyada çıkan görüntüler ve haberler, savaşın aslında sanıldığından çok daha karmaşık ve kanlı olduğunu gösterdi.

Tet Taarruzu’nun ardından Amerika’da savaş karşıtı hareketler güçlendi ve kamuoyunun baskısıyla hükümet, Vietnam’daki askeri taahhütlerinden geri adım atmak zorunda kaldı. Sonuç olarak, Vietkong ve Kuzey Vietnam, savaş meydanında kaybetmiş olsalar bile psikolojik ve siyasi cephede galip geldiler.

 

Gazze ile Benzerlik: Kuşatma ve Direniş

7 Ekim 2023 öncesinde Gazze’nin durumu, Tet Taarruzu öncesindeki Güney Vietnam’a oldukça benzemekteydi. Sadece 360 kilometrekarelik bir alana sıkışmış ve 2 milyon 300 binden fazla insanın yaşadığı Gazze Şeridi, 16 yıldan fazla bir süredir İsrail’in tam kuşatması altındaydı. BM raporları, Gazze’deki insani durumun felaket boyutunda olduğunu defalarca dile getirmişti. BM’nin özel koordinatörü Tor Wennesland, İsrail’in politikalarının "sürekli şiddet ve çatışmaya yol açacağı" uyarısında bulunmuştu.

Bu koşullarda, Gazze halkı fiziksel olarak zayıflamış olabilir; fakat Filistinlilerin direnişi asla durmamıştır. Hamas’ın 7 Ekim operasyonu, tıpkı Tet Taarruzu gibi psikolojik ve siyasi bir şok etkisi yaratmış, dünyayı Filistinlilere yönelik uzun süreli adaletsizliklere yeniden odaklandırmıştır. Bu saldırı, İsrail’in güvenlik illüzyonunu yıkmış ve Batı'nın koşulsuz desteğini sorgulatmıştır.

Vietnam ve Gazze savaşlarının bir diğer ortak noktası ise, baskıya karşı doğal ve içsel direnişin ortaya çıkışıdır. Her iki savaş da, insanın doğasında özgürlüğe, adalete ve bağımsızlığa olan yatkınlığın var olduğunu kanıtlamıştır. İşgal ve zorbalığa karşı verilen mücadele, sadece ideolojik değil, aynı zamanda insanın doğasında var olan onurun ve iradenin bir yansımasıdır.

 

7 Ekim Operasyonunun Bölgesel ve Küresel Etkileri

7 Ekim saldırısı, tıpkı Tet Taarruzu gibi Filistin-İsrail çatışmalarında bir dönüm noktası oldu. Bu saldırı öncesinde İsrail, Batı'nın mutlak desteğiyle Gazze’ye yönelik bombalamalarına ve baskılarına devam ediyordu. Ancak bu operasyon sonrası önemli gelişmeler yaşandı:

1. Küresel kamuoyunun tutumundaki değişim: İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddet görüntüleri, dünya genelinde Filistin’e destek hareketlerini tetikledi. ABD ve Avrupa dahil birçok ülkede İsrail politikalarına karşı protestolar düzenlendi.

2. Batı desteğinde çatlaklar: İlk kez bazı Batılı ülkeler, İsrail’e açık eleştirilerde bulundu. Bu durum, İsrail’e verilen koşulsuz desteğin zayıflamakta olduğunu göstermektedir.

3. Arap ve İslam dünyasında uyanış: Filistin direnişi, dünyadaki özgürlük hareketlerine ilham verdi. Vietkong’un emperyalizme karşı mücadelenin sembolü haline gelmesi gibi, bugün Hamas ve İslami Cihad da işgale karşı direnişin simgesi olmuştur.

 

 

Tarih Gerçekten Tekerrür Ediyor mu?

Tarih, asimetrik savaşların askeri olarak kazanılamasa bile, psikolojik ve siyasi denklemleri değiştirerek savaşın gidişatını belirleyebileceğini göstermiştir. Tet Taarruzu, Vietnam’ı bir anda özgürleştirmemiş olabilir, ama Amerika’nın geri çekilme sürecinin başlangıcı olmuştur.

Bugün de 7 Ekim operasyonu, binlerce Filistinlinin canı pahasına gerçekleştirilmiş olsa da, güç dengelerini değiştirebilecek bir süreci başlatmıştır. Henry Kissinger’in şu sözü bu noktada oldukça anlamlıdır: “Eğer gerilla kaybetmezse, kazanmış sayılır.” Bu, Amerika’nın ve Siyonist rejimin ders alması gereken tarihsel bir gerçektir: İşgal ve baskı, asla kalıcı değildir.

Bu doğrultuda, ister Müslüman olsun ister özgür bir insan olarak, herkes Filistin direnişine destek olmak için medya ve sosyal ağlarda İsrail rejiminin suçlarını ve ABD’nin bu rejime verdiği desteği ifşa etmeli ve diğer insanları bilinçlendirmelidir. Zira, dünyada bilincin artması ve Siyonizm’e karşı yürütülen psikolojik savaşta katkı sunmak, hak ile batıl arasındaki mücadelede zaferin ortağı olmak demektir.

İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamenei, 8 Şubat 2025’te bu konuda şöyle buyurdu:

“Bugün İslam dünyasının ve direnişin tüm destekçilerinin görevi, Gazze halkının acılarını hafifletmek için onlara yardım etmektir.”