Trump “Deli Adam Teorisi”ni Uygulayarak Ne Amaçlıyor?
(last modified Thu, 26 Jun 2025 05:53:21 GMT )
Haziran 26, 2025 08:53 Europe/Istanbul
  • Trump “Deli Adam Teorisi”ni Uygulayarak Ne Amaçlıyor?

Parstoday – İngiliz The Guardian gazetesi, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın “Deli Adam Teorisi”ni dış politikada uygulayarak, ani zaferler elde etmeye çalıştığını yazdı.

 

The Guardian’da yer alan analizde, Trump’ın “öngörülemezlik” ilkesinin yalnızca kişiliğinin bir parçası değil, aynı zamanda bilinçli bir yönetim stratejisi olduğu belirtiliyor. Bu strateji, İran’a yönelik son saldırı da dâhil olmak üzere birçok önemli dış politika kararını etkilemiştir. Habere göre, Trump’ın politikaları, İran’ın nükleer programını dizginlemekten ziyade, kendi kişisel güç gösterisi anlayışıyla bağlantılıdır.

 

Trump, bir keresinde şöyle demişti: “Saldırabilirim, saldırmayabilirim; kimse bilemez.”

 

Bu ifade, onun uluslararası siyasetteki yaklaşımının özeti niteliğindedir: hesaplamadan çok belirsizlik, kaos ve psikolojik etkiler üzerine kurulu bir dış politika.

 

Bu yaklaşımda dış politika, bir ülkenin uzun vadeli çıkarlarını korumanın aracı değil, sahnelenen bir gösteri olarak görülmektedir. Trump, kendisini bir “hareket adamı” olarak tanıtmak istemektedir; bu hareketlerin ters sonuçları olsa bile.

 

Guardian’a göre, İran’a yapılan saldırının arkasında, İsrail ile “zafer ortaklığı” yaratma arzusu da bulunmaktadır. Ancak Irak ve Afganistan savaşlarındaki deneyimler göstermiştir ki, taktiksel başarılar genellikle kalıcı stratejik sonuçlar doğurmaz. İran gibi güçlü devlet yapısına, bölgesel derinliğe ve çok katmanlı caydırıcılığa sahip bir ülkeye yapılan bu saldırı, tam tersi sonuçlar doğurmuştur.

 

İran hâlâ Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT)'nin bir üyesidir ve faaliyetleri Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) denetimindedir. Bu nedenle, İran’a karşı düzenlenen saldırı yalnızca bir askeri hamle değil, aynı zamanda II. Dünya Savaşı sonrası şekillenen uluslararası hukuk ve siyasi düzene yönelik ciddi bir darbedir.

 

Bazı analistler, bu saldırıyı İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek için yapılmış mantıklı bir güvenlik hamlesi olarak sunmaya çalışsa da, Guardian bunun temelsiz olduğunu belirtiyor. Gerçek neden, Trump’ın hızlı bir zafer ve medyatik başarı arayışıdır.

 

Gazete, Trump’ın yaklaşımını uluslararası ilişkilerdeki “Deli Adam Teorisi” ile açıklıyor. Bu teori ilk kez Richard Nixon tarafından Vietnam Savaşı sırasında uygulanmıştı. Nixon, düşmanlarını ABD’nin öngörülemezliğiyle korkutmak istemişti. Ancak Nixon bu stratejiyi, kurumsal yapılarla birlikte, kontrollü bir şekilde kullanmıştı. Trump ise bu teoriyi, kişiliğinin ve yönetim tarzının sürekli bir parçası hâline getirmiştir.

 

Guardian şöyle uyarıyor: Bu teori ilk bakışta etkili görünebilir, ancak uzun vadede büyük bir tehlike yaratır. Çünkü “delilik” işe yararsa, diğer aktörler de aynı yönteme başvurabilir. Bu durum, diplomasi, güven ve uluslararası diyaloğun temellerini sarsar.

 

İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yapılan saldırı, sadece İran’a değil, tüm uluslararası düzenin istikrarına ve öngörülebilirliğine bir darbedir. Liberal kurumsalcıların savunduğu uluslararası düzen; kurallar, kurumlar ve öngörülebilir davranışlar üzerine inşa edilmiştir. Trump’ın kararları ise, siyasi düşünürlerin “doğa durumu” ya da “orman siyaseti” (jungle politics) olarak tanımladığı, bireysel iradenin kurumsal aklın yerini aldığı bir duruma geri dönüşü temsil eder.

 

Bu kaotik ve tek taraflı yaklaşımlar, sadece İran’ı değil, diğer ülkeleri de uluslararası anlaşmalara, kurumlara ve küresel mekanizmalara olan güven konusunda şüpheye düşürmektedir.

Avrupa ülkeleri de Trump’ın bu tek taraflı politikasının kaybedenleri arasındadır. Avrupa’nın bu saldırıya destek vermesi, normatif gücünü yani uluslararası kurumları kullanarak dış politikasını şekillendirme kapasitesini zayıflatmış ve uluslararası alandaki etkisini azaltmıştır. Artık kimse Avrupa’nın bölgesel ya da küresel krizlere yönelik tepkilerine önem vermemektedir. Çünkü Avrupa, etkisini büyük ölçüde yitirmiştir.