Batı'nın Gürcistan'a Müdahalesinin Amaçları Nelerdir?
Parstoday – Gürcistan ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki gerilimin artması üzerine Gürcistan Başbakanı, AB’nin Tiflis Büyükelçisi’ni ülkedeki protestoculara destek vermekle suçladı. Ancak bu suçlama Avrupa tarafından reddedildi.
Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, AB’nin Tiflis Büyükelçisi’nin protestocuları desteklediğini ve son huzursuzluklardan sorumlu olduğunu söyledi. Buna karşılık AB, yayımladığı açıklamada bu iddiayı kesin bir dille reddetti ve Gürcistan’daki siyasi durumdan endişe duyduklarını belirtti.
Parstoday’in haberine göre, AB’nin Dış Politika Sorumlusu Kaya Kallas ve Gelişim Komiseri Marta Kassa’nın Gürcistan yerel seçimleriyle ilgili açıklamaları, Tiflis ile Brüksel arasındaki siyasi gerilimi yeniden gündeme taşıdı. AB açıklamasında, Gürcistan’daki yerel seçimlerde siyasi ortamın olumsuzluğuna, muhaliflerin bastırılmasına, sivil toplum kuruluşlarının kısıtlanmasına ve seçim yasasında tartışmalı değişikliklere dikkat çekerek, bunları özgür ve rekabetçi seçimlerin önünde ciddi bir tehdit olarak gördü.
Avrupa yetkilileri, iktidardaki “Gürcistan Rüyası” partisinin bazı muhaliflerini yasaklamasını ve düşük seçmen katılımını, ülkedeki demokratik sürece halkın güveninin azaldığının işareti olarak değerlendirdi.
Brüksel ayrıca AB’nin Gürcistan’daki huzursuzluklardaki rolüne ilişkin suçlamaları reddetti ve Tiflis’teki büyükelçisine yönelik sözlü saldırıları kınadı.
AB’nin bu tutumu, Irakli Kobakhidze liderliğindeki Gürcistan hükümetinin “içişlerine müdahale” etmekle suçladığı Batı’ya karşı sert bir duruş sergirmesine neden oldu. Kobakhidze, protestocuları hükümeti devirmeye çalışmakla suçladı ve eylemlerini anayasa saldırısı olarak nitelendirdi. Ayrıca AB’nin Tiflis Büyükelçisi’ni gösterileri desteklemek ve kamuoyunu provoke etmekle itham etti.
Bu açık çatışma, son yıllarda Tiflis ile Brüksel arasında derin bir uçurumun varlığını gösteriyor. Gürcistan’daki son huzursuzluklar, sokak protestoları ve siyasi çekişmelerle birlikte, ülkenin karşı karşıya olduğu daha derin ve karmaşık bir krizin yansımasıdır. Bu huzursuzlukların nedenleri, sadece ülke içi meselelerle sınırlı olmayıp, aynı zamanda Batı ile Rusya arasındaki jeopolitik rekabet ve dış baskılarla da ilgilidir.
İçeride, mevcut huzursuzlukların temel sebeplerinden biri ekonomik durum ve yolsuzluktur. Özellikle gençler ve sivil toplum aktivistleri, mevcut hükümetin ekonomik politikalarından ve yolsuzluktan ciddi şekilde memnuniyetsizdir. Gürcistan’ın işsizlikle mücadelede başarısızlığı, yolsuzluk ve ekonomik vaatlerin yerine getirilememesi, sosyal gerginlikleri artırmıştır. Ülke, altyapı eksiklikleri ve dış yardımlara bağımlılık nedeniyle gelişim ve istihdamda birçok zorlukla karşı karşıyadır ve halkın büyük bir kesimi mevcut siyasi ve ekonomik sistemin yaşam koşullarını iyileştiremeyeceğini düşünüyor.
Ekonomik sorunların yanı sıra, seçimlerin “mühendislik” yapıldığına dair protestocuların iddiaları da gösterilerin artmasına yol açtı. Özellikle son yerel meclis seçimlerinde muhalefet, hile ve seçim sonuçlarına müdahale şikayetlerinde bulundu. Bu durum, başkent Tiflis’te hükümete karşı protestoların yayılmasına ve büyük ölçüde yolsuzluk ve kötü yönetim karşıtı bir harekete dönüşmesine neden oldu.
Dışarıdan ise, Batı ile Rusya arasındaki müdahaleler ve rekabet, ülke içindeki durumu daha da karmaşıklaştırdı ve Gürcistan, bu iki güç arasındaki mücadele sahnesi haline geldi. Gürcistan, stratejik konumu nedeniyle Kafkasya bölgesinde, Rusya ile sınır komşusu olarak her iki taraf için de büyük önem taşıyor. Moskova, Batı’nın Gürcistan ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerindeki nüfuzundan endişe duyuyor ve bunu kendi güvenlik çıkarlarına tehdit olarak görüyor; bu nedenle Gürcistan’ın AB’ye katılımına karşı çıkıyor. Öte yandan, Batı özellikle Gürcistan’ı, Kafkasya’da Rus nüfuzunun genişlemesine karşı stratejik bir üs olarak kullanıyor.
Bu çerçevede, AB son dönemde Gürcistan’daki siyasi huzursuzluklarda Rusya yanlısı muhaliflere destek verdi. Brüksel, Gürcistan hükümetini muhalifleri bastırmak ve seçim yasasında kendi hedeflerine uygun değişiklikler yapmakla suçluyor. Hatta Gürcistan Başbakanı Kobakhidze, AB’nin protestocuların yanında olduğunu ve AB’nin Tiflis Büyükelçisi’nin “huzursuzluklarda özel sorumluluğu” bulunduğunu açıkladı.
Mevcut ekonomik ve siyasi reform baskısı altındaki Gürcistan hükümeti, büyük güçlerin egemenliği altında olmak istemiyor ve bu nedenle Batı ve Rusya’dan sürekli eleştirilerle karşılaşıyor.
Gürcistan, Rusya ve Batı arasındaki rekabetin ortasında yer alsa da, demokratikleşme ve reformları güçlendirmek için iki taraf arasında denge kurmaya çalışan bir geçiş ülkesi olarak hareket etmektedir.