ABD Neden Türkiye’nin Rus Enerjisine Bağımlılıktan Kurtulmasını İstiyor?
Parstoday – ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye’den Rusya’ya olan enerji bağımlılığını sonlandırmasını istedi.
Parstoday’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington’da Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin Rus enerji kaynaklarından vazgeçmesini talep etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 10 Kasım Pazartesi günü yapılan görüşmenin ardından yayımladığı açıklamada, “Rubio, Başkan Trump’ın NATO müttefiklerinin tamamına Rus enerji kaynaklarını satın almayı durdurma çağrısını yinelediğini” duyurdu. Washington yönetimine göre bu adım, Ukrayna’daki mevcut savaşın sona ermesine katkı sağlayabilir.
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce defalarca Avrupa ve Asya ülkelerinden Rusya’dan petrol alımını durdurmalarını istemişti. ABD, Hindistan’ın Rus petrolü satın almayı sürdürmesi nedeniyle bu ülkeye ek gümrük vergileri uygulamıştı. Geçtiğimiz Ekim ayında ise Ukrayna krizinde ilerleme kaydedilmediği gerekçesiyle, Rusya’nın iki büyük petrol şirketi Rosneft ve Lukoil’e yeni yaptırımlar getirildi.
Genel olarak Washington, Moskova üzerindeki baskıyı artırma stratejisi çerçevesinde, Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığını azaltmak istiyor. Çünkü bu bağımlılık, Rusya’nın bölgedeki siyasi ve ekonomik nüfuzunu güçlendiriyor, ABD’nin Ukrayna savaşında Moskova’ya baskı kurma kapasitesini zayıflatıyor ve Türkiye’nin NATO içindeki stratejik özerkliğini sınırlıyor.
ABD’nin Türkiye’ye Yönelik Baskısının Başlıca Nedenleri
1. Ukrayna savaşı ve Rusya’ya ekonomik baskı
Washington’a göre NATO müttefiklerinin –özellikle Türkiye’nin– Rusya’dan petrol ve doğalgaz almayı sürdürmesi, Kremlin’in Ukrayna savaşını finanse etmesine olanak tanıyor. ABD, Rus enerji ithalatının durdurulmasının Rus ekonomisini zayıflatacağını ve dolaylı olarak Rusya’nın askeri kapasitesini azaltacağını savunuyor.
2. Rusya’nın Türkiye üzerindeki jeopolitik etkisini azaltmak
Rusya, uzun yıllardır Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi konumunda. Son yirmi yılda bu oran %60’tan 2025 itibarıyla yaklaşık %37’ye gerilemiş olsa da Moskova hâlâ Ankara için kilit bir enerji kaynağı. ABD, bu bağımlılığın daha da düşürülmesini, Rusya’nın enerjiyi siyasi baskı aracı olarak kullanmasını engellemenin yolu olarak görüyor.
3. Türkiye’nin NATO ve Batı ile uyumunun güçlendirilmesi
Türkiye, NATO üyesi bir ülke olarak enerji politikasında da Batı ile uyum içinde hareket etmesi bekleniyor. Ankara’nın Rus enerji kaynaklarına yönelmesi, ittifak içinde bir “çatlak” oluşturuyor ve Moskova’ya Türkiye ile özel ilişkilerini sürdürme fırsatı tanıyor.
4. Alternatif enerji kaynaklarına yönlendirme
ABD ve müttefikleri, Türkiye’yi alternatif kaynaklara –özellikle ABD sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) ve yerli enerji üretimi– yönlendirmeye çalışıyor. Tahminlere göre 2028 yılına kadar Türkiye, doğalgaz ihtiyacının yarısını Rusya dışı kaynaklardan karşılayabilir.
5. Yaptırım politikasına uyum
ABD, Rosneft ve Lukoil gibi Rus enerji devlerine ağır yaptırımlar uyguluyor. Türkiye’nin Rus enerji ithalatını sürdürmesi, bu yaptırımların etkisini azaltıyor ve Rusya’ya ekonomik baskıyı aşma imkânı tanıyor.
Türkiye’nin Denge Arayışı
Ancak Ankara açısından, Washington’un bu talebini yerine getirmek oldukça güç. Türkiye, enerji alanının yanı sıra savunma (örneğin S-400 hava savunma sistemi alımı) ve ticaret gibi pek çok sektörde Rusya ile yakın iş birliğine sahip. Rusya’nın Rosatom şirketi, Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni Akdeniz kıyısında inşa ediyor. Bu proje tamamen Rusya tarafından finanse edilip işletiliyor ve tamamlanma aşamasında.
ABD, bu tür iş birliklerinin NATO’nun bütünlüğünü zedelediğini iddia ediyor ve enerji alanındaki baskıyı, Ankara-Moskova stratejik ilişkilerini sınırlamanın bir aracı olarak kullanıyor. Washington’a göre, her ne kadar kısa vadede maliyetli olsa da Türkiye’nin Rus enerjisinden uzaklaşması, uzun vadede enerji güvenliğini artıracak ve ülkeye kaynak çeşitliliği sağlayacaktır.
Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasında enerji koridoru olması, ABD’nin bu stratejisine ek bir boyut kazandırıyor. Washington, Türkiye’nin Rusya’dan uzaklaşması hâlinde, Orta Doğu ve Orta Asya’dan Avrupa’ya enerji ihracatı için alternatif güzergâhların güçleneceğini ve Avrupa’nın Rusya’ya bağımlılığının azalacağını öne sürüyor.
Sonuç
ABD, Türkiye’nin Rus enerjisinden bağımsızlaşmasını istiyor çünkü:
Rusya’nın Ukrayna savaşını finanse edecek kaynaklarını azaltmak,
Moskova’nın Ankara üzerindeki siyasi nüfuzunu sınırlamak,
NATO ittifakının birliğini güçlendirmek ve
Avrupa için alternatif enerji yollarını etkinleştirmek istiyor.
Bu politika, Washington’un Rusya’yı çevreleme ve Batı’nın enerji güvenliğini garanti altına alma stratejisinin temel bir parçasını oluşturuyor.