Ukrayna için güvenlik garantileri gerçekten mümkün mü?
https://parstoday.ir/tr/news/world-i287374-ukrayna_için_güvenlik_garantileri_gerçekten_mümkün_mü
Parstoday – “National Interest” haber–analiz sitesi, Ukrayna için güvenlik garantilerinin ancak gerçekçi ve uygulanabilir oldukları takdirde anlam kazanabileceğini ve bu konunun oldukça zorlu olduğunu belirtiyor.
(last modified 2025-12-02T08:12:12+00:00 )
Aralık 02, 2025 07:36 Europe/Istanbul
  • Ukrayna için güvenlik garantileri gerçekten mümkün mü?

Parstoday – “National Interest” haber–analiz sitesi, Ukrayna için güvenlik garantilerinin ancak gerçekçi ve uygulanabilir oldukları takdirde anlam kazanabileceğini ve bu konunun oldukça zorlu olduğunu belirtiyor.

2025 baharından itibaren “güvenlik garantileri” meselesi, ateşkes sonrası Ukrayna’nın geleceğine dair Batı’nın siyasi ve güvenlik çevrelerinde en önemli tartışma başlıklarından biri haline geldi. Bu kavram ilk bakışta Batı’nın Ukrayna’ya uzun vadeli desteğini gösteriyor gibi görünse de, daha ayrıntılı inceleme çok sayıda belirsizlik, çelişki ve stratejik zorluğu ortaya koyuyor. Parstoday’in aktardığına göre National Interest, mutlak güvenlik garantisinin ne Ukrayna ne de başka bir ülke için mümkün olduğunu vurguluyor. Ukrayna, tehdit durumunda garantör ülkelerin müdahaleye ve fiili desteğe mecbur olacağı, açık, bağlayıcı ve çok katmanlı bir “pozitif güvenlik garantisi” arıyor.

Ancak Batılı ülkelerin bu kavrama dair farklı tanımları, yaklaşımları ve taahhüt düzeyleri nedeniyle güvenlik garantilerinin kapsamı ve yapısı hakkında hâlâ net bir tablo bulunmuyor. Bu belirsizlik, aşırı beklentilere, siyasi yanlış anlamalara ve verilen sözlerle gerçek eylemler arasında uçurum oluşmasına yol açabilir.

Haberde, “güvenlik garantisi” vaadinin nihayetinde yerine getirilemeyebileceği belirtilerek, bu garantilerin uygulanması için önerilen fikirlerden birinin Avrupa merkezli bir “Güvence Gücü” oluşturmak olduğu ifade ediliyor. Bu plan, Ukrayna’da on binlerce kara birliği konuşlandırılmasını ve “Gönüllüler Koalisyonu” (Coalition of the Willing) üyesi ülkelerin Karadeniz’de varlık göstermesini içeriyor. ABD’nin ise yalnızca sınırlı biçimde istihbarat, lojistik ve hava desteği sağlaması; ancak kara kuvveti bulundurmaması öngörülüyor.

Analize göre bu plan iki önemli paradoksla karşı karşıya:Birincisi, böyle bir gücün ateşkesten önce gündeme getirilmesi, Rusya-Ukrayna müzakerelerini daha karmaşık hâle getirdi. Moskova, Ukrayna’da herhangi bir Batı askeri varlığına kesin olarak karşı çıkıyor ve bu planın açıkça tartışılması, Rusya’nın savaşı sürdürme motivasyonunu artırdı.

İkincisi, Rusya’nın bu güçlere saldırması halinde katılımcı ülkeler iki zor tercihle yüzleşecek: ya sert yanıt verip Rusya ile doğrudan savaşa girmek ya da yeterli tepki göstermeyip misyonun itibarını kaybetmek. Her iki seçenek de Avrupa ve NATO için geniş siyasi ve güvenlik sonuçları doğurabilir.

Daha düşük riskli seçeneklerden biri ise “Sky Shield” veya ABD–Avrupa hava koruması planı olarak sunuluyor. Bazı analistler, Batı’nın ateşkesten önce ve gerilimi tırmandırmadan Ukrayna’yı ortak hava savunma bölgeleri oluşturarak destekleyebileceğini öneriyor. Bu planda Batılı uçaklar ve hava savunma sistemleri yalnızca Ukrayna’nın batı ve orta bölgelerinde faaliyet gösteriyor ve görevleri Rus İHA’larını engellemekle sınırlı oluyor.

Batı savaş uçaklarının Rus insanlı uçaklarıyla karşı karşıya gelmemesi, faaliyetlerin yalnızca Ukrayna topraklarıyla sınırlı kalması ve Rus hava sahasının ihlal edilmemesi, gerilimin tırmanma riskini ciddi ölçüde azaltan unsurlar olarak ifade ediliyor. National Interest’e göre bu plan, maddi, mali ve istihbarî yardımların ötesinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne ciddi destek sağlayabilir.

Amerikan medya kuruluşu ayrıca şu vurguyu yapıyor: Belirgin ve tanımlanmış güvenlik garantileri, gelecekteki bir ateşkesin başarılı olmasının tek şartı olmasa da temel bir koşuldur. Ancak bu istenen model dikkatle uygulanmalıdır; gerçekleşmesi zor beklentiler oluşturmamalı ve savaş sonrası Batı müdahalesinin köklü biçimde değişeceği yönünde yanlış bir izlenim yaratmamalıdır.

Habere göre gelecek yıllarda şartlar değişebilir ve Ukrayna’da yabancı güçlerin varlığı veya Karadeniz’deki ortak deniz faaliyetleri daha az sorunlu hale gelebilir. Ancak mevcut koşullarda Ukrayna’da bir “Güvence Gücü” konuşlandırılması tartışması, gerçekçi olmayan ve dikkat dağıtıcı bir konudur. Sonuçta Ukrayna’nın asıl güvenlik garantörü, şimdi olduğu gibi gelecekte de kendi silahlı kuvvetleri olacaktır.