FIFA’nın Barış Ödülünün Trump’a Verilmesi: İnovasyon mu, Siyasete Alet Olma mı?
Parstoday – 2026 Dünya Kupası kura çekimi töreninde Donald Trump’a yeni “FIFA Barış Ödülü” verildi. Bu karar hızla sert eleştiriler topladı; birçok kişi bu adımı FIFA’nın Trump ile siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirme çabası ve “açık bir yağcılık” olarak değerlendirdi.
6 Aralık 2025’te John F. Kennedy Gösteri Sanatları Merkezi, siyasi ve sportif gösterilerin sahnesine dönüştü. ABD, Kanada ve Meksika’nın ev sahipliği yapacağı 2026 Dünya Kupası’nın final kura çekimi, şaşırtıcı bir anla birlikte gerçekleşti: ABD Başkanı Donald Trump’a FIFA Barış Ödülü verilmesi.
Resmî adıyla “FIFA Barış Ödülü – Futbol Dünyayı Birleştirir” olan bu yeni ödül, ilk kez Trump’a verildi ve derhal bir tepki dalgası yarattı. FIFA Başkanı Gianni Infantino, övgü dolu bir gülümsemeyle altın madalyayı Trump’a takdim ederek “Bu güzel madalyayı istediğiniz yerde takabilirsiniz” dedi. Trump ise Nobel Barış Ödülü’nü alamamış olmasının telafisi gibi görünen bu ödülü hemen boynuna takarak, bunu “küresel barış için çabalarının sembolü” olarak nitelendirdi.
FIFA, bu ödülün her yıl “barış için olağanüstü çaba gösteren ve dünya insanlarını birleştiren” kişilere verileceğini duyurdu.
Markasını güçlendirmek için her zaman medya ve ödüllerden yararlanan Trump, bu olayı “futbol ve barış için tarihi bir an” olarak tanımladı ve 2026 Dünya Kupası’nı “tarihin en barışçıl etkinliği” yapma sözü verdi. Ancak bu sahnenin arkasında sert eleştiriler gizleniyordu. Birçok kişi bu ödülü gerçek bir onur değil, 2026 Dünya Kupası’nın başarısını garantilemek için yapılan “açık bir dalkavukluk” olarak görüyor.
Siyasi tarafsızlığıyla bilinen FIFA’nın bu kararla siyasete bulaştığı savunuldu. Aktivistlerin ve insan hakları savunucularının tepkisi ağır oldu.
Örneğin insan hakları savunucusu Craig Mokhiber, Al Jazeera’ya verdiği röportajda şöyle dedi: “Infantino ve ortakları, iki yıl boyunca Filistin’deki soykırıma ortak olduktan sonra şimdi de Trump’la ittifak kurmak için yeni bir barış ödülü icat ettiler.”
Bu eleştiriler, 2026 Dünya Kupası ev sahipliği sürecinden beri devam eden Infantino–Trump yakınlığına dayanıyor; sık sık gerçekleşen görüşmeler ve karşılıklı destekler bu ilişkileri güçlendirmişti. Batı medyası da bu durumu alaya aldı. The Guardian, alaycı bir yorumla şöyle yazdı: “Trump FIFA Barış Ödülü’nü kazandı – VAR bunu inceleyebilir mi?” Gazete, töreni Trump’ı memnun etmek için düzenlenmiş ucuz bir gösteri olarak tanımladı.
ABD içinde bile Demokratlar, bu adımı “FIFA’nın Washington’da nüfuz kazanmak için siyasi bir manevrası” olarak değerlendirdi. USA Today, Trump’ın aylardır bu ödülün “kesin kazananı” olduğunu yazarak, sürecin “mühendislik ürünü” olduğu şüphesini güçlendirdi. Üstelik rekabet de yoktu: Trump tek adaydı ve doğal olarak ödülü aldı. Bu eleştiriler, yolsuzluk skandalları ve ırkçılık iddialarıyla anılan FIFA’nın tartışmalı geçmişine dayanıyor; şimdi de siyasete dalması, kurumun itibarını daha da zedeliyor.
Sonuç olarak FIFA’nın Trump’a barış ödülü vermesi, birlikten çok spor ve siyasetin kesişim noktasının bir yansıması oldu. Trump bu madalyeyle kişisel ödül koleksiyonunu genişletirken FIFA, bağımsızlığına dair ciddi sorularla karşı karşıya kaldı. Bu yıllık ödül zamanla diplomatik bir araç mı olacak, yoksa siyasi yozlaşmanın bir sembolü mü? Bunu gelecek yıllarda FIFA’nın performansı gösterecek. Kesin olan bir şey var: Bu olay, tartışmaları futbol sahasının dışına taşıyarak spor dünyasında bile siyasetin her zaman var olduğunu yeniden hatırlattı.