Avrupa’nın En Büyük Şovu Çöküşün Eşiğinde
Parstoday - İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya’nın İsrail’in katılımını protesto ederek Eurovision’dan çekilmesi, artık yarışmanın bütçesi ve gelir modelini doğrudan tehdit ediyor; her yıl yüz milyonlarca avroluk bir ekonomik döngü yaratan bu etkinlik benzeri görülmemiş bir krizle karşı karşıya.
Yıllardır Avrupa’nın en büyük spor dışı televizyon etkinliği sayılan Eurovision Şarkı Yarışması, yetmiş yıllık tarihinin en kritik dönemlerinden birinden geçiyor. Müzikal ve eğlence odaklı görünümünün aksine, krizin kökleri tamamen siyasi ve ekonomik. Parstoday’in Fars haber ajansına dayandırdığı habere göre, Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) Gazze’deki savaş suçu iddiaları ve İsrail’in davranışlarına yönelik yoğun eleştirilere rağmen İsrail’in yarışmada kalması yönündeki ısrarı, artık doğrudan yarışmanın kendisine zarar veriyor ve finansal yapısını ciddi biçimde sarsıyor.
Eurovision, Avrupa’da basit bir şarkı yarışmasının ötesinde bir konuma sahip. Yarışmaya katılanlar aslında şarkıcılar değil, Avrupa Yayın Birliği üyesi ülkelerin kamu yayıncılarıdır.
Her ülkenin ulusal kanalı, belirli bir mali katkı yaparak hem yarışmanın hazırlanmasına katılır hem de kendi temsilcisini seçme ve yayın hakkını elde eder. Başka bir deyişle, Eurovision yaklaşık 40 ülkenin ortak televizyon projesidir ve masrafları devlet kanallarının bütçeleri, sponsorluk anlaşmaları ve yayın hakları satışından karşılanır.
Bu karmaşık yapı nedeniyle, özellikle büyük ülkelerin çekilmesi yarışmanın mali dengesine doğrudan darbe vurur. Ve şu an tam da bu gerçekleşiyor.
Her şey, Avrupa’nın dört ülkesi — İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya — geçen perşembe günü EBU’nun İsrail’i yarışmadan çıkarmayı reddetmesi sebebiyle bir sonraki Eurovision’a katılmayacaklarını açıklamalarıyla başladı.
Bu karar yalnızca bir medya şoku değil, aynı zamanda yarışmanın bütçesi için doğrudan bir tehdittir; çünkü bu ülkelerin bazıları Eurovision’un en büyük finansörleri arasındadır.
Tek başına İspanya, yarışmanın düzenlenmesine yılda 330 bin avrodan fazla katkı sağlıyordu. Bu miktar şimdi diğer ülkeler arasında bölüşülmek zorunda kalacak ki bu da birçok Avrupa hükümetinin bütçe krizleri ve enflasyon baskılarıyla mücadele ettiği bir dönemde hiç de kolay değil.
Avrupalı medya uzmanları, yarışmaya katılan ülke sayısındaki azalmanın seyirci sayısının düşmesi, daha az sponsor ve yarışmanın reklam değerinde ciddi gerileme anlamına geldiğini vurguluyor. Eurovision son yıllarda yaklaşık 160 milyon izleyiciye ulaşmıştı. Ancak büyük ülkelerin çekilmesi bu rakamı milyonlarca azaltabilir; bu düşüş ise yarışmanın ticari gelirlerini doğrudan tehlikeye atıyor.
Bu kriz yalnızca mali bir mesele değil; aynı zamanda derin bir siyasi çatlağın hikâyesi. Özellikle İrlanda başta olmak üzere birçok Avrupa kanalı, “Gazze’de insanlar hâlâ ölürken yarışmaya devam etmenin ahlaki olmadığını” açıkça söylemektedir.
Bazı kanallar ise EBU’yu “İsrail lobisinin siyasi baskısı altında olmakla” suçlayarak yarışmanın sözde tarafsızlığının sorgulanması gerektiğini savunuyor.
Buna karşılık, Siyonist rejim ve devlet kanalı Kan, eleştirileri “kültürel boykot” olarak nitelendiriyor ve İsrail’in yarışmadan çıkarılmasını “siyasallaştırma” olarak gösteriyor. Oysa pek çok eleştirmen, Eurovision’u siyasallaştıranın bizzat İsrail ve destekçileri olduğunu dile getiriyor, çekilen ülkelerin değil.
Şimdi ise bir sonraki yarışmanın ev sahibi Avusturya da endişeli. ORF’nin başkanı, birkaç ülkenin çekilmesinin “ciddi bir mali yük” getirdiğini ve yarışmanın bütçe durumunu zorlaştırdığını açıkladı.