Arka Bahçeye Dönüş: Trump’ın Amerika-Merkezli Stratejisinin Venezuela Sınavı
Parstoday – Trump yönetiminin yeni ulusal güvenlik stratejisi, Amerika kıtasını yeniden “ön bahçe” olarak merkeze alarak Latin Amerika’da yeni bir müdahalecilik döneminin kapısını açtı.
Trump yönetiminin “Donroe Doktrini” olarak anılan yeni ulusal güvenlik stratejisi, Venezuela’yı “Amerikan gücünü yeniden inşa etme” yolunda ilk ve en ciddi sınavı olarak konumlandırmaktadır.
Geçmişe Dönüş, Yeni Bir Yaklaşımla
İspanya’nın El País gazetesi kapsamlı analizinde Trump stratejisinin, Latin Amerika’yı Washington’un arka bahçesi olarak gören 19. yüzyıl “Monroe Doktrini”nin modern bir yeniden üretimi olduğunu yazdı. Trump versiyonunda, bölgenin ABD ile üç eksende işbirliği yapması öngörülüyor: göçün kontrolü, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele ve Çin’in nüfuzuna karşı koyma. Bu belge, ABD Donanması’nın Karayipler’deki geniş ve sürekli varlığını açık şekilde meşrulaştırıyor.
Venezuela: Birinci Hedef ve Tüm Tehditlerin Kesişim Noktası
Parstoday’in haberine göre Venezuela, Trump yönetiminin yeni ulusal güvenlik stratejisinin merkezinde yer alıyor; zira Washington’a göre tüm tehditler bu ülkede bir araya geliyor: devasa doğal kaynaklar (özellikle petrol), ulusötesi organize suç, yoğun göç, Batı ile ideolojik olarak çatışan bir rejim ve Çin ile Rusya ile yakın ilişkiler. Trump, şimdiye kadar onlarca kişinin ölümüne yol açan “uyuşturucu botlarına karşı” askeri operasyonları ilk adım olarak nitelemiş ve operasyonların yakında Venezuela topraklarına genişleyeceği uyarısında bulunmuştur.
Baskı ve Ödül Araçları
Trump yönetiminin yeni ulusal güvenlik stratejisi, uyumlu müttefiklere “ödüller” (örneğin Milei yönetimindeki Arjantin’e 20 milyar dolarlık yardım; El Salvador ve Ekvador için gümrük indirimi) vaat ederken, muhalif hükümetlere net uyarılar yöneltiyor. Belgede “seçici askerî konuşlanmalar” ve “gerektiğinde ölümcül güç kullanımı”na vurgu yapılmıştır. Aynı zamanda demokrasi ya da yolsuzluk gibi kavramlar belgede yer almıyor ve “farklı eğilimlere sahip” hükümetlerle bile ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliği öneriliyor.
Çin’in Geri Dönüşsüz Yükselişi
Analistler, ABD’nin bölgedeki Çin nüfuzunu sınırlamak için “çok geç” harekete geçtiğini vurguluyor. Şili’nin eski bakanı Jorge Heine, Çin’in Chancay Limanı ve Bogota metrosu gibi projelerdeki ekonomik varlığının “geri döndürülemez” olduğunu belirtiyor. Heine, Washington’un projelerin Amerikan şirketlerine tahsisi için baskı yapmasının bölge ülkelerini “ekonomik gerileme” riskiyle karşı karşıya bırakacağını uyarıyor.
Belirsiz Gelecek ve Tarihsel Dersler
Trump yönetiminin yeni ulusal güvenlik stratejisinin ilk büyük sınavı Venezuela’da yaşanacak. Trump iki seçenek arasında sıkışmış durumdadır: Askerî müdahale, ki kendi savaş karşıtı tabanının öfkesini tetikleyebilir; Sembolik adımlar, ki Maduro yönetimini güçlendirebilir ve “Amerikan gücünü yeniden inşa etme” vaadini zayıflatabilir.
WOLA’nın And Bölgesi ve Uyuşturucuyla Mücadele Politikası Direktörü John Walsh, herhangi bir askerî müdahalenin bölge ülkelerini egemenliklerini yeniden düşünmeye sevk edeceğini ve Amerika’nın yıkıcı tarihsel müdahalelerini hatırlatacağını uyarıyor. Irak tecrübesinin maliyetli ve kanlı geçmişi dikkate alındığında, Venezuela’da rejim değişikliği senaryosu Washington’un düşündüğünden çok daha karmaşık olabilir.