Kapitalist Sistemin Kadınları Araçsallaştırması
https://parstoday.ir/tr/news/world-i287932-kapitalist_sistemin_kadınları_araçsallaştırması
Pars Today – Kapitalist sistem, her zaman kadınları kâr elde etme amacıyla araçsallaştırmıştır.
(last modified 2025-12-10T08:47:41+00:00 )
Aralık 10, 2025 08:58 Europe/Istanbul
  • Kapitalist Sistemin Kadınları Araçsallaştırması

Pars Today – Kapitalist sistem, her zaman kadınları kâr elde etme amacıyla araçsallaştırmıştır.

Pars Today’in bildirdiğine göre, kapitalist sistem, modern dünyanın en önemli ekonomik ve sosyal yapılarından biri olarak, sürekli olarak sermaye birikimini ve kârı artırmayı hedeflemiştir. Bu süreçte kadınlar, insan haklarına ve eşit sosyal statüye dayalı bir konum yerine, kapitalistlere daha fazla kâr sağlayabilecek işlevleri temel alınarak araçsallaştırılmıştır. Yapılan incelemeler, kapitalizmin kadınları farklı alanlarda – ucuz iş gücünden tüketimcilik ve reklam sektörüne kadar – kullanarak kendi iktidarını pekiştirmeye ve kârını artırmaya çalıştığını göstermektedir.

Kadınların kapitalist sistemde araçsallaştırılmasının ilk alanlarından biri iş gücü piyasasıdır. Kapitalist toplumlarda kadınlar, çoğu zaman erkeklerden daha ucuz iş gücü olarak çalıştırılmaktadır. Bu durum, yalnızca işverenlerin üretim maliyetlerini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda iş gücünden daha fazla yararlanılmasını sağlar. Özellikle giyim, hizmet ve ev işleri gibi sektörlerde kadınlar, daha düşük ücretler ve daha zorlu çalışma koşulları ile istihdam edilmektedir. Kapitalizm, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farkını yaratarak, cinsiyet eşitsizliğini kârı artırmanın bir aracı hâline getirir.

Kapitalist sistem, kadınları aynı zamanda reklam ve pazarlama aracı olarak da kullanır. Ticari reklamlarda kadın imgesi çoğu zaman klişeleştirilmiş ve cinselleştirilmiş biçimde sunulur, böylece ürün ve hizmetlerin çekiciliği artırılır. Bu tür araçsallaştırma, yalnızca kadınların değerini küçültmekle kalmaz, aynı zamanda onları tüketimcilik için bir araç hâline getirir. Kapitalizm, kadınların bedeni ve imgesi üzerinden toplumsal satın alma isteğini artırmaya çalışır ve bu yolla daha fazla kâr elde eder. Bu yapıda kadınlar, bağımsız bireyler olarak değil, ürün ve hizmetlerin satışı için bir araç olarak görülür.

Diğer yandan, kapitalizm tüketim kültürünü yayarak kadınları pazarın en önemli hedef gruplarından biri hâline getirir. Moda, güzellik ve yaşam tarzı alanlarındaki birçok ürün ve hizmet özellikle kadınlar için tasarlanıp pazarlanır. Bu durum, kadınlar üzerinde sosyal ve kültürel bir baskı oluşturarak sürekli olarak yeni ürünleri tüketmeye yönlendirir. Kapitalizm, bu baskılardan yararlanarak tüketim döngüsünü güçlendirir ve kârını artırır. Bu süreçte kadınlar, yalnızca tüketici olarak değil, sürekli yeni ihtiyaçların yaratılması gereken bir özne olarak kullanılır.

Kültürel ve sosyal açıdan da kapitalizm, cinsiyet klişelerini yeniden üreterek kadınların konumunu sistemin en fazla kâr elde edebileceği biçimde tanımlar. Kapitalist medya ve kültürel endüstriler, kadını ya uysal ve ucuz iş gücü olarak ya da tüketimi teşvik eden bir araç olarak sunar. Bu kültürel yeniden üretim, cinsiyet eşitsizliklerini pekiştirir ve kadınların araçsallaştırılmasının sürmesini sağlar.

Tüm bu örnekler, kapitalizmin cinsiyet eşitliğine kayıtsız kaldığını ve eşitsizliği kâr artırmanın bir aracı olarak kullandığını ortaya koymaktadır. Bu durum, kapitalist yapılar karşısında ciddi eleştirilerin ve direnişin gerekliliğini göstermektedir; çünkü ancak bu sistemde köklü değişiklikler yapılırsa kadınların gerçek ve insani konumuna ulaşılabilir.

Sonuç olarak, kapitalist sistemde kadınlar, bağımsız ve eşit haklara sahip bireyler olarak değil, daha fazla kâr sağlamak için araçsallaştırılan varlıklar olarak görülmektedir. Bu yaklaşım yalnızca cinsiyet eşitsizliğinin sürmesine yol açmakla kalmaz, aynı zamanda kadınların insanî onurunu da zedeler. Bu nedenle, kadınların araçsallaştırılmasına karşı eleştiri ve mücadele, sosyal adalet ve kadınların gerçek kişiliğinin ve onurunun korunması mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır.