Azerbaycan yetkililerinin din hakkında çelişkili açıklamaları
-
Azerbaycan yetkililerinin din hakkında çelişkili açıklamaları
Azerbaycan cumhuriyetinde, İlham Aliyev yönetiminde yetkililerin dinin rolü ve dini faaliyetlerle ilgili görüşleri birbirinden farklı görünüyor.
Azerbaycan cumhuriyetinde, İlham Aliyev yönetiminde yetkililerin dinin rolü ve dini faaliyetlerle ilgili görüşleri birbirinden farklı görünüyor. Bu arada Azeri yetkililerin sözle amellerinin de bir olmadığı, zaman ve mekân değişkenlerine göre değiştiği de belirtilmelidir. Azerbaycan Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı kurumuna bağlı güvenlik kurumları işleri şube Başkanı Fuat Ali Asgerov, “Azerbaycan cumhuriyetinin çok kültürlü kalkınma ufku” başlıklı ve yetkililerin istişare amaçlı düzenlenen oturumunda yaptığı konuşmada, hali hazırda Azerbaycan Cumhuriyeti güvenlik kurumlarının en temel görevlerinden biri dini radikalizmle mücadele olduğunu belirtti. Asgerov, son dönemde Azerbaycan cumhuriyetinde dini radikalizmle mücadeleyi takviye etmek amacıyla bazı yasal, yapısal ve yürütme tedbirleri alındığını kaydetti. Azeri güvenlik servisi yetkilisi Asgerov, diğer Azeri yetkililer gibi sözde İslamî gerçekte sapkın tarikatlara bağlı terör örgütlerine işaretle Azerbaycan cumhuriyetinde tüm dünyanın başına dert olan IŞİD terör örgütünün halk tabanı olmadığını kaydetti.
Bu arada Aliyev yönetiminde yetkilileri sürekli Vahabi tarikatı gibi sapkın akımlara bağlı terör örgütlerini eleştirerek açıklama yaptıkları, ancak pratikte yaşananlar bu tür örgütler ve sapkın akımlarla mücadele iddiasıyla örtüşmediği ve bunun yerine Azerbaycan cumhuriyetinde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şii Müslümanların hedef alındığı belirtilmelidir.
Aliyev yönetimi yetkilileri hatta dini radikalizmden söz ederken sürekli sapkın Vahabi tarikatı ve bu tarikatın askeri kanadı olan tekfirci IŞİD terör örgütünü örnek veriyor. Ancak pratikte Vahabi tarikatı Azerbaycan cumhuriyetinde özgürce ve açık açık faaliyet yürütüyor. Oysa mazlum Şii Müslümanlar Azerbaycan cumhuriyetinde sürekli güvenlik güçlerinin baskınlarına ve saldırılarına maruz kalıyor. Bu duruma Azerbaycan çevik kuvvetlerinin 26 Kasım 2015 tarihinde Nardaran köyüne düzenlediği baskını örnek vermek mümkün. Bu saldırıda onlarca mümin insan katledildi, onlarcası da yaralandı ve ardından yüzlerce Şii Müslüman gözaltına alınarak hapse atıldı ve şimdi de hiç birinin kaderinden haber alınamadığı belirtiliyor. Buna karşın Bakü yetkilileri dini radikalizmden söz ederken vahabileri adres gösteriyor ve bu tarikatın çok tehlikeli olduğunu belirtiyor, ama pratikte bu tarikatı sadece Azerbaycan cumhuriyetinde değil, hatta Kafkasya genelinde destekliyor. Bakü medyasında yayımlanan bazı belgeler milli güvenlik eski Bakanı Eldar Mahmudov’un on yılı aşkın bir süre bu görevi yürütürken, vahabilerle işbirliği yaptığını ve bu sapkın tarikatın silahlanmasına yardım ettiğini ortaya koydu.
Her halükarda uzmanlar, Bakü yetkililerinin din meselesine farklı bakış açıları Azerbaycan cumhuriyetinin Müslüman halkını zor durumda bıraktığını vurguluyor.015
