Görev değişimi yaklaştıkça Obama ve Trump arasındaki atışmalar da kızışmakta
Yeni yılın 20 Ocak tarihinde ABD'nin yeni başkanlık koltuğuna oturacak olan Donald Trump'un yemin edeceği güne yaklaşıldıkça, Donald Trump ve Barak Obama arasındaki tartışma da giderek dozunu artırmaktadır.
Yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump, görevinin sona ermesine sayılı günler kalan Başkan Barack Obama'nın 8 Kasım'daki başkanlık seçimlerine katılabilmesi halinde kendisi karşısındaki şansına ilişkin, "Bu yıl yarışabilsem seçimleri kazanabilirdim." açıklamasına da yine Twitter'dan yanıt verdi.
Obama'nın bu açıklaması üzerine Trump, "Başkan Obama, bana karşı galip gelebileceğini düşündüğünü söyledi. Öyle diyebilir ama bence hiçbir şekilde (kazanamazdı). İşsizlik, DEAŞ, Obamacare." mesajını paylaştı.
Trump, Birleşmiş Milletler konseyinde İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimlerinin kınanması kararının ardından, Obama’ya sert eleştiriler getiren ve İsrail’e destek çıkan açıklamalar yaptı.
Twitter hesabından yaptığı sert çıkışlarla bilinen Trump, attığı son tweet'lerle Obama'yı hedef aldı ve siyonist İsrail'e sahip çıkan ifadeler kullandı.
"Başkan Obama'nın çok sayıda kışkırtıcı açıklamasını ve çıkardığı engelleri göz ardı etmeye çalışıyorum" diye yazan Trump, "Bu geçiş sürecinin sorunsuz olacağını düşünmüştüm, ama hayır! İsrail'e karşı bu küçümsemenin ve saygısız muamelenin devam etmesine izin veremeyiz. Eskiden ABD onların büyük bir dostuydu ama artık değil" dedi.
Obama daha önce bir açıklamasında, Demokrat Parti adayı Hillary Clinton’ın başkanlık yarışındaki mücadelesini överken, hatalarına da işaret etmişti.
Beyaz Saray'da iki dönemdir oturan ABD Başkanı Barack Obama, 8 Kasım'daki başkanlık seçimlerine katılabilmesi halinde Cumhuriyetçi Donald Trump karşısındaki şansıyla ilgili, "Bu yıl yarışabilsem seçimleri kazanabilirdim" dedi.
Obama, görevinin sona ermesine sayılı günler kala Amerikan CNN kanalı için hazırlanan "Axe Files" adlı programa verdiği mülakatta, başkanlık dönemini ve ABD'nin yeni başkanı seçilen Trump karşısındaki şansını değerlendirdi.
Amerikan halkının kendi politikalarına onay verdiğini savunan Barack Obama, seçimleri kazanarak 20 Ocak'ta koltuğa oturmaya hak kazanan Donald Trump karşısında yarışma imkânı olması durumunda sandıktan galip çıkabileceğini söylemişti.
Amerika'nın bir geçiş süreci yaşadığı bu dönemde yeni başkan seçilen Trump sürekli olarak Demokrat kesimi ve bizzat Obamayı Amerika'ya zarar verecek girişimlerde bulunmakla suçlamakta ve dikkatleri kendi üzerinde toplamaktadır. Trump, Obama'nın kendi iktidarının son günlerinde kendini zor duruma sürükleyecek bir takım kararlara imza atmakla suçlamakta. Obama, iktidarının son döneminde İran'a karşı meclis ve senatoda kabul edilen yaptırımların on yıllığına daha uzatılması kararını imzalamamasına karşılık Trump, İran ile varılan nükleer anlaşma aleyhindeki tutum ve açıklamalarını sürdürerek bu anlaşmanın Amerika'nın çıkarlarına ters düştüğünü dillendirme konusunda ısrar etmekte. Veya Obama yönetiminin BM Güvenlik konseyinde İsrail'in site inşa çalışmaları aleyhindeki oylamada çekimser kalması da Trump'ın ağır eleştirilerine hedef olarak bu tutumun İsrail'e çok ağıra mal olacağını bildirmiştir. Diğer yandan Obama son günlerinde Kutup bölgelerinden petrol istihracı ile ilgili diğer bir karara imza atarak Cumhuriyetçi Trum'ı çok zor durumda bırakmıştır. Bunun için de Trump ve danışmanları, Obama yönetimini, son almış olduğu kararlarla, işbaşına geçecek olan yeni hükümetin çalışmalarını şimdiden sabote etmekle suçlamaktalar. Buna karşılık Obama cenahında, yeni hükümet döneminde mevcut başkanın mirasının yok edilme tehlikesi bulunduğu meselesi dillendirilerek bu konudaki kaygıları belirtilmektedir.
Trump'ın önemli destekçilerinden News kingrich bundan bir süre önce yaptığı tartışmalı bir açıklamada bir sonraki yönetim döneminde Barak Obama yönetimine ait mirasın %70'inin yok edileceğini bildirmesi ise bu tartışmayı daha da alevlendirmiştir.
Her halükarda Trump'ın ABD'nin bazı ortaklarına yönelik tehditkar ifadeler kullanması, BM'e ağır saldırılarda bulunması özellikle BM Güvenlik konseyinin İsrail aleyhindeki son kararnamesi ardından BM Güvenlik Konseyini eleştiri yağmuruna tutması, Trump yönetiminin Obama yönetiminden daha farklı bir yol izleyeceğini gösteriyor.
Şimdiki yönetimle ABD'nin Trump dönemi yönetimi arasındaki bu derin görüş farklılıkları, nöbet değişiminin yapılacağı 20 Ocak tarihine kadar iki lider arasındaki sözlü tartışmaların daha da şiddetlenerek devam edeceğini gösteriyor. Bu saldırılar o hadde vardı ki Obama yönetiminin İskân ve Şehircilik Bakanı Julián Castro, Trump'ın bu zamana kadar Amerika'da gelmiş geçmiş en kötü şahsiyet sahibi biri olarak bildirdi.
Castro, twitter hesabından yaptığı açıklamada, Amerikan Kongresi'nin ekseriyetinin Cumhuriyetçilerden olmasının esef verici olduğunu belirterek, Cumhuriyetçilerin Trump karşısında direnemeyeceklerini ve kongrede yalnızca Demokratlar'ın Trump'a karşı durabileceklerini söyledi. Amerikalı bakan, Trump'ın yönetimi ele geçirmesinin ardından federal düzeyde hiç bir kontrolün olmayacağını söyledi.
