İran Dutar’ı dünya kültürel mirası listesinde
(last modified Mon, 23 Dec 2019 14:31:26 GMT )
Aralık 23, 2019 16:31 Europe/Istanbul

1 12 Aralık 2019 tarihinde Colombia’da düzenlenen UNESCO’nun dünya mirası komisyonunun 14. zirvesinde İran’ın Dutar adlı sazını yapma ve çalma mahareti dosyası üye ülkelerin olumlu oyları ile dünya kültürel mirası listesinde kayda alındı. Bu dosya iki yıl önce İran’ın milli mirası listesinde kayda alınmıştı.

Soyut mirasın değeri ve önemi somut mirastan az olmadığı gibi, kültürlerin üretken, hayat veren ve kimlik yapan etkeni olarak daha da korunması gereken mirastır. Gerçekte geçmişlerden geriye kalan maddi miras her diyarın insanlarının kültüründen türemiştir ve korunması için kültürün üretken ve somut olmayan bölümünü korumak ve böylece somut şekillerine de süreklilik kazandırmak gerekir. Böylece kültürel ve soyut mirasa ait değerlerin yaygınlaştırılması ile tüm insanlar doğal olarak kültürel değerlerini ve eserlerini korumaya çalışacağı kesindir.

İranlı kavimlerin soyut mirasının mısdakları görecede birbiriyle bazı farklılıkları olmasına karşın hepsi ortak kökleri olan ve çeşitli kavimlerin arasında kültürel bağları pekiştiren miras örnekleridir ve bu konu tarih boyunca bu diyarda yaşayan insanların dayanışmasına vesile olmuştur.

İran diyarının soyut miras cilvelerinin en önemli olanlarından biri, uzun yıllar insanların kaygılarını, mutluluklarını, istek ve arzularını anlatan ve bu toprakların seçkin sanatçıları tarafından halkın yaşamının bu bölümünü sanat dile ile ifade ettikleri musiki sanatıdır. Bu sanat hazinesinden miras kalan şey ise sadece milli muazzam bir sermaye değil, aynı zamanda beşeriyetin soyut mirasının değerli bir bölümünden ibarettir.

Dutar sazı ve İran’ın başta doğusu, kuzeydoğusu ve kuzeyi başta olmak üzere dört bir yanında geçmişlerden miras salan bu sazın yapımı ve çalınması ve ilgili gelenekleri, İran’ın soyut mirası ağacının tatlı meyvelerinden biridir.

Dutar çok hoş ve asil nağmeleri olan ve çeşitli etkinliklerde ve merasimlerde çalınan ve çalgıcıları da çalmaktan başka ravi rolünü de üstlenen bir sazdır. Dutar ustaları çaldıkları besteleri ve hoş güfteleri ile İranlı kavimlerin sosyal ve kültürel kimliğinin bir bölümünü oluşturan yerel şiirleri, nağmeleri, dini, etnik ve hamaset içerikli öyküleri ve ninnileri rivayet eder.Dutar İran musikisinin telli sazlarından biridir ve adından da anlaşıldığı üzere iki telli bir sazdır (Du Farsça’da iki ve tar da tel demektir). Bu saz genellikle mızrapla çalınmaz ve mızrap yerine tırnak ucu ile çalınır.

Dutar’ın bir kaç bin yıllık mazisi vardır ve bağlama, tambur ve benzeri telli sazların anası sayılır. İran’da Eşkani krallığından geriye kalan tarihi eserlerin üzerinde tamburun resmi bulunmuştur, ki bu da Eşkanilerin bu sazı sevdiklerini yansıtır. Yine Dutar veya Horasan tamburu milattan önce üçüncü yüzyıllarda çalınan sazlar olduğu yönünde kanıtlar bulunmuştur.Günümüzde Dutar en çok Horasan eyaletinin kuzeyinde Guçan, Bojnurd, Şirvan, Esferayin, Deregaz ve Aşhane kentlerinde çalınır. Yine Horasan’ın güneyi ve doğusunda Torbet Cam, Tayyibad, Nişabur, Firdevs, Bircend, Becistan, Berdesken, Kainat, Kaşmer, Bahrez, Haf, Sarahs, Gonabad ve Sebzevar yörelerinde de Dutar sıkça çalınan bir sazdır.

Budan başka İran’ın kuzeyinde Golestan eyaletinin Türkmen halkı yoğunlukta yaşadığı Bender Türkmen, Akkale, Gonbed Kavus ilçeleri ve köylerinde ve Mazandaran eyaletinin bazı yörelerinde Dutar sazı çalma tarzı biraz farklı olarak kullanılan yaygın musiki aletidir. Buna göre Dutar çeşitli Horasan Dutar’ı Kuzey ve Doğu çeşitleri ve Türkmen Dutar’ı ve Mazandaran Dutar’ı olarak coğrafi sınırlarına göre bir kaç çeşide ayrılır.Horasan’ın kuzeyi ve doğusunda Dutar’ın yapımı ve elde tutma tarzı birbirinden farklıdır. Dutar Horasan’ın kuzeyinde musiki kültürünün en önemli sazı olarak bilinmektedir. Bu saz ve onu çalan üstadın en önemli görevi, geçmişlerin ibret verici öykülerini gelecek kuşaklara rivayet etmektir. Aslında öykülerin anlatımında Dutar’ın kullanılması yöre halkının akılcı bir seçimi sayılır, zira insanlar musikinin güftelerini duyup ezberleyerek öykülerin ibret verici mesajını daha kolay anlar.

Horasan yöresinin kuzeyinde Dutar üstadlarının bu sazın yardımıyla anlattıkları öykülere kral İsmail, Zühre ile Tahir, Aslı ile Kerem, Köroğlu, Garip ile Şahsenem, Leyla ile Mecnun, Gülefruz ile Dost Muhammed öykülerini örnek vermek mümkün.

Kuzey Horasan yöresinin sözlü musiki kültürünün bu bölüme bir ölçüde etkili olmuş ve İran platosunun merkezi yörelerine kadar nüfuz etmeyi başarmıştır.İran diyarının bu yöresinde eski öyküleri ve rivayetleri tambur eşliğinde anlatan üstadlara Bahşi adı verilir. Bu yörede Türkçe okuyan Bahşi sayısı diğer dillerde okuyan Bahşilere nazaran daha fazladır, ki en önemli sebebi de Kuzey Horasan’da yaşayan insanların kendilerine has Türkçe şiveleri diğer şivelere ve aksanlara nazaran daha yaygın olmasıdır.

Horasan’ın kuzeyinde yaygın olan ve Dutar ustaları tarafından çalınan musikinin bir başka bölümü, bu yöreye ait olan makamlarla ilgilidir ve yedi makam olarak bilinir. Merhum Hac Kurban Süleymani ve Muhammed Hüseyin Yegane, her biri kendi tarzlarında bu makamları icra ederdi, ama aynı zamanda musiki makamlarında ortak yönleri de vardı.

Bu makamlar ve nağmeler aynı zamanda avaz ve ritmik olmak üzere ikiye ayrılır. Avazlar genellikle öyküleri beyan ederken, öykülerin arasında çalınan ritmik nağmeler genellikler bir öyküden veya rivayetten bir başka öyküye veya rivayete geçiş için kullanılır. Ritmik geçişlerle beraber olan en önemli makam ise Herifkoş (rakibi öldüren) makamıdır.Yine İran’ın doğusu ve kuzeydoğusundaki yörelerde çok yaygın olan bu sazın çalınmasında dikkat çeken nokta, her ustanın kendi zevkine göre sazını ayarlamasıdır. Bir başka ifade ile her üstü kendi zevkine göre sazını ayarlayarak nağmelerini ona göre icra etme imkanına sahiptir.

Bu saz tarih boyuncu Horasan’ın kuzeyinde yöre halkının gelenek ve göreneklerinde önemli yeri olmuştur. Yöre halkı köylerde ve kentlerde bir araya gelerek Bahşilerin icralarını dinlerdi. Yine bu yörelerde eğlence meclislerinde ilkin insanları coşturmak için davul zurna çalınır ve gecenin sonuna doğru Bahşiler içeride Dutar çalardı.

Son yıllarda ise Kuzey Horasan yöresinde çalınan Dutar, İran diyarının eski kültürünü başka ülkelere tanıtmakta önemli rol ifa etmiştir. Hac Kurban Süleymani hayatta olduğu yıllarda birçok uluslararası musiki festivaline katılarak bu eski sazı ve kültürünü dünya genelinde sanatseverlere tanıttı.2007 yılında hayata gözlerini yuman Hac Kurban Süleymani 1920 yılında Guçan ilçesinin Servelayet yöresinde dünyaya geldi ve Kuzey Horasan’ın seçkin Dutar ustası olan babasının gözetiminde bu sazı çalmayı öğrendi.

Hac Kurban Türkçe, Farsça ve Kürtçe olmak üzere üç dilde söylerdi ve İslam inkılabından sonraki yıllarda İran’ın çeşitli kentlerinde ve yurt dışında konserler verdi. Süleymani Peru, Hollanda, Tunus, Türkiye, Belçika, İngiltere, İsviçre, Colombia, Ekvadador, Panama, Fransa ve Amerika’nın bir kaç kentinde konserler verdi ve Fransa’nın Lion müzik festivalinde birincilik ve benzeri birçok ünvana layık görüldü. Güçlü pençe ve parmaklarını şeffaf biçimde kullanmak, Hac Kurban Süleymani’nin özelliklerinden bazılarıydı.İran Dutar’ının bir başka seçkin ve ünlü çağdaş üstadı, Horasan yöresinde Osman Hafi lakabı ile ün yapan Osman Muhammedperest’tir. 1928 yılında Haf kentinde dünyaya gelen Osman Muhammedperest ta çocukluk çağından itibaren Dutar ile tanıştı, fakat bu sazı öğrenmek için hiç bir hocası yoktu. Osman, Dutar demek aşk demek olduğunu, bu saz her çalgıcıya ve hem dinleyen insanlara huzur verdiğini söylüyor.

Osman Muhammedperest 1974 yılında ünlü Navai Navai bestesini icra eden üstaddı. Osman Muhammedperest irfan ruhu ve Allah aşkı ses ve sazına yani Dutar’ına yansıyan bir üstaddı. Bu büyük sanatçı Horasan Dutar’ında tarz sahibi olmakla beraber hayır işleriyle uğraşıyor ve yörede okul yapan derneğin kurucularından biri sayılıyor.Dutar’ın birçok çeşidi vardır ve yapımında da birçok farklılık dikkat çeker. Dutar’ın sabit ölçüleri yoktur ve kase ile sapı arasında belli bir oran söz konusu değildir. Dutar asaletinin korunması için tamamen elle ve hiç bir cihaz kullanılmaksızın yapılmalıdır. Gerçi bu iş büyük meşakkatleri olan bir iştir, fakat Dutar’ın sesinin kalitesinde etkilidir. Bir Dutar’ın yapımı başladığı andan asil sesine ulaşıp çalgısının eline verilmesine kadar üç dört ay zaman alır. Bu sürenin bu kadar uzamasının sebebi, her merhalede Dutar’ın ağacının kuruması ve böylece yapımı tamamlanınca esas şeklini kaybetmemesidir.Torbet Cam’da yapılan Dutar’ın kasesi dut ağacından ve sapı da genelikle kaysı gibi ağaçlardan yapılır. Sazın diğer parçaları da yine kaysı ağacından ve ceylan boynuzundan yapılır. Sazın telleri ise eskiden ipek ipliğinden ve şimdilerde çelik telden yapılır. Sazın bezenmesi için firuze taşı ve sapında deve kemiği kullanılır.

 

Dutar parmakla ve Setar tırnakla çalınır, fakat bazı yörelerde çalgıcılar Dutar’ı çalmak için işaret ve baş parmaklarını kullanılır. Bazı yörelerde ise çalgıcılar diğer parmaklarından da yararlanır.Bu arada İran İslam Cumhuriyeti dünya soyut mirası listesinde 13 eseri kayda geçirerek dünya sıralamasında yedinci ve Asya sıralamasında dördüncü sırada yer aldığı ve şimdi Dutar’ı da bu listede kayda geçirerek 14. Eserini de kayda geçirmiş oldu.

Dutar’dan önce UNESCO’nun bu listesinde İran musiki makamları, Horasan Bahşileri musikisi ve Kemençe yapımı ve çalması da dünya soyut miras listesinde kayda alınmıştı.012