İran kitabının Başkenti, Nişabur
İran'ın Horasan doğumlu olan büyük tarihçi ve yazar olan Ebulfazl Beyhagi şunları belirtti:
'En iyi konuşmacı ve dost olan şey kitaptır ve ne zaman ki dostların seni terk etse kitapla kendini meşgul edebilirsin. Eğer kitabı kendi sırdaşın yaparsan senin sırrını ifşa etmez ve ancak kitapla bilim ve iyiliklere ulaşabilirsin'. İlk defa hicri şemsi 1393 aban ayında İran kitabı başkenti planı İran İslami İrşad ve kültür bakanlığı tarafından yayınlandı ki bundan güdülen amaç kitap okuma alışkanlığının yaygınlaştırılmasıdır.
İran Kitap Başkenti Festivali'nin sekreteri İbrahim Heyderi 100 şehrin aday olduğu 2. İran Kitap Başkenti Festivalinde 15 şehrin yarı finale kaldığını duyurdu. Bu yıl ikincisi düzenlenecek festival için 100 şehir, bin 400 yakın program ile aday olmuştu. Öngörülen programların hepsi kitap okuma kültürünü yaymak için tasarlanan projelerdir.
Heyderi, "en başarılı proje ve programları sunan ve bunların gerçekleşmesi için gereken altyapı ve tecrübeye sahip olan 15 şehir, yapılan değerlendirmelerden sonra yarı finale kaldılar. Şehriler tarafından sunulan program ve projeleri bazı kriterlere göre değerlendirdik. Dini ve Milli değerler, yerel gelenekler, özel sektörden gelebilecek finansal destek ve halkın desteği, diğer bölgelere adaptasyonu, uygulanabilirliği ve kitap okuma kültürü üzerine sağlayabileceği kalıcı etki Kriterlerimiz arasındaydı. İran Kitap Başkenti Festivali'nin sekreteri, bu unvan için yarışan şehirlerin sayısında geçen yıla nazaran %60'lık bir artış yaşandığını söyleyerek; ''Bu yıl bize sunulan program ve projeler de geçen yıla göre daha profesyonel ve yenilikçiydiler.'' dedi.
İsfahan, Buşehr,Tebriz, Hurmoc, Dezful, Ramhürmüz, Reşt, Sebzevar, Sircan, Rey, Şehrikord, Şiraz, Kaşan, Nişabur ve Yezd yarı finale kalan 15 şehirdir. Yapılan değerlendirmelerden sonra sadece 5 şehir finale kalacak ve aralarından biri İran’ın kültür başkenti unvanına sahip olacak. Ama Millet Vakfı ile yapılan anlaşmaya göre finale kalan ve seçilmeyen diğer 4 şehir de Vakfın finansal kaynaklarından yararlanabilecekler. Şehirler insan ihtiyaçlarının karşılandığı her türlü zanaatın olduğu çeşitli el atölyelerin kurulmuş olduğu toplu bir şekilde yaşamaya elverişli yerlerdir. İnsanoğlu, tarihi süreç içerisinde sosyal, ekonomik, askerî vb. birtakım faktörlerin etkisiyle yerleşik hayata geçmiş ve bu yerleşim merkezlerinin gelişmesiyle de şehirler doğmuştur.
İslam öncesi dönemde İran’da görülen şehir tiplerini başlıca üç grupta toplanmaktadır. Çok köşeli bir surla çevrilmiş şehirler, birbirini dik olarak kesen, ızgara tarzında bir yol düzeninin görüldüğü şehirler, tapınak şehrin merkezinde yer almaktadır ki İslam fetihleri ile birlikte şekillenen şehir yapısında aynı şekilde cami de şehrin merkezinde yer almaktaydı. Horasan, şehir yapılanması da İran şehir tipinin bir versiyonuydu.
Horasan şehirleri Ortaçağ’da İslam dünyasından önde gelirlerdi. Horasan eyaletinin önemli şehirleri; Nişabur, Belh, Herat, Merv olup, Serahs ise Merv içerisinde önemli bir merkez olarak görülmektedir. Bunların dışında daha küçük şehirler de görülmektedir. Nişabur İslam’ın ilk dönemlerinde Ebreşehr ve İranşehr adlarıyla anılan Nîşâbur, Neyşabur olarak geçerken, veya “Nev-Şap-ur” ,yeni ve güzel şapur anlamına gelmekteydi. Şehrin kuruluşu 1. veya 2. Şapur’a dayandırılmaktadır. Farsnamede de fars kralı Şabur Zülektaf Nîşâbur’u kendi adıyla kurmuştur, Şabur sonra Nîşâbur’a dönüşmüştür denilmektedir.
Orta Çağ’da Horasan bölgesindeki dört büyük şehrin en önemlisi olan Nîşâbur, Sasanilerin hâkimiyetinden 651 ila 652 yıllarında Müslümanların hâkimiyetine geçer. Nîşâbur Şehri, Binalud dağının güney batısında denizden 1210 m yükseklikte ve Tahranı Meşhede bağlayan yolda bir ova üzerindedir. Orta Asya ve Hindistanı İran üzerinden batıya ve İran körfezini Harezm üzerinden Volga boylarına bağlayan doğu-batı, güney-kuzey yolları üzerinde bulunmasından dolayı fevkalade önem teşkil eder. Düz bir arazi üzerine kurulmuş olan Nîşâbur şehri, Sasaniler döneminde şehir yakınlarındaki Azer Burzinmihr adlı ateşgede sebebiyle devrin en önemli dini merkezlerinden biri haline gelmişti. Şehir taşıdığı öneme binaen Ortaçağın coğrafyacı ve seyyahları ondan övgüyle bahsetmişlerdir.
İbn Batuta seyahatnamesinde, bağ, bahçe ve sularının bolluğu ve güzelliğiyle Nîşâbur’u küçük Dımaşka benzetir. Mukaddesi eserinde, Sokakları çamurlu hanlarda intizamsızlık olup, hamamlar kirli duvarlar kötü ve çarpıktır. Nîşâbur’da mutad olan saray ve cami hayratından ziyade sanat ve ticaret hayatının inkişafı şehir manzarasının ağır başlılığı intizamına alışmış seyircide hoş bir intiba bırakmıyor ifadelerinde kullanır. Nîşâbur’da Horasan emirlerinin sarayları zengin çiçek bahçeleri, parkları ve bulunurdu. Nîşâbur ekonomisi tarım ve ona bağlı olarak gelişen hayvancılık üzerine kurulmuştu. Burada tahılın yanı sıra, pamuk ve ipek de üretilir. Buğday pirinç, arpa tarlaları, meyve bahçeleri ve bağ yetiştiriciliği yapılırdı. Şehrin su ihtiyacı kaynak sulardan ve vadideki sulardan giderilirdi. Ayrıca yer altı suyolları mevcuttu. Bu suyolları yeraltından gider bir kısmı bahçelere, bir kısmı ise evlere dağıtılırdı. Nîşâbur dönemin ihtiyacına binaen küçük çaplı atölyelerden meydana gelen bir sanayisi bulunmakta olup, yeraltı ve yer üstü madenlerinin yanı sıra taşlarıyla da ünlüydü.
Şehirden çıkarılan Firuze taşı, Sebec Siyah kehribar taşları da bu atölyelerde işlenirdi. Aynı zamanda cam üretim merkezlerindendi. Ayrıca yeni Nîşâbur’da çok güzel çömlekler de imal edilmekteydi. Sasaniler döneminde bu sanat dalı en üst noktadaydı. Çinicilik, seramik ve demir işçiliği çok gelişmişti. Dokumacılıkta gelişen sanayi kollarından en önemlisiydi. Nîşâbur’da imal edilen bu mallar bölgenin ihtiyacı karşılandıktan sonra çevre yerlere gönderilirdi. Yol güzergâhı üzerinde olan şehrin ticari yönü de öne çıkıyordu. Bütün bu faaliyetler Nîşâbur’un gelirlerini yaklaşık 4 milyon dirheme ulaştırıyordu. Dolayısıyla Nîşâbur coğrafi yapısı, ticareti ve ticaretiyle yollarıyla, ziraat, zanaat kolları Ortaçağda önemli şehirlerden biri olarak kabul edilmiştir.
İran kitabının başkenti, Nişabur bu yıl için programları şunlardan ibaret: çeşitli yerel, milli ve uluslararası programları, Nişabur ünlülerin geceleri, İran kitabının başkenti ödül sahiplerinin tanıtılması, işçi şiiri festivali için altın balçık ödülünün tanıtılması, Nişaburilerin telifleri, ilçe dergilerinin tanıtılması, Nişaburda kitap başkenti planının programları. Poster ve levhanın dağıtımı kapsamında turizm cazibelerinin tanıtılması, kültürel oturumların düzenlenmesi, yerel ve makami musikisinin icrası, hattatlık müsabakası. İran kitabının başkenti olarak Nişaburun 29. uluslararası kitap fuarına aktif katılımı bu kentin Tahranda büyük kültürel etkinliğindeki aktif diplomasisi zeminini hazırlamaktadır. Bu kentin kültürel etkinliği programların yankısı ve İran kitabı başkentinin en önemli gelişmesi sayılırken büyük Horasanın kültürünün bir parçası ve temsilcisi olup İran toprakları kültürünün bir parçasıdır.001