General Süleymani’nin şehadet yıl dönümü üzerine - 6
(last modified Sun, 02 Jan 2022 20:30:00 GMT )
Ocak 02, 2022 22:30 Europe/Istanbul

İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs Gücü’nün eski komutanı General Hac Kasım Süleymani’nin şehadetinin ikinci yıl dönümü dolayısıyla sizler için hazırladığımız sohbetimizin 6. ve son bölümünde birlikteyiz.

Şehit General Hac Kasım Süleymani İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs Gücü komutanı olarak Irak, Suriye ve Lübnan’ın aşiret temelli toplumlarında ve ayrıca Filistin’de halkın gönlünü kazanmak ve onları etkilemekle aralarında bir nevi ittifak ve gönül birlikteliği kurdu ve direniş cephesini vahdete kavuşturdu. Direniş cephesi bu ülkeleri parçalamak isteyen küresel istikbar ve sulta düzeni ve müttefiki olan tekfirci IŞİD terör örgütü karşısında direnerek şom hedeflerine ulaşmalarına müsaade etmedi.

 

direnişin onurlu şehidi General Hac Kasım Süleymani’nin şehadet yıl dönümü dolayısıyla hazırladığımız programımızın bugünkü bölümünde size General Süleymani’nin direniş cephesine miras bıraktığı şeylerden ve bu cephede emsalsiz rol ifa ettiğinden söz etmek istiyoruz.

İslami direniş ekseni İran İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra bu inkılabın büyük önderi ve mimarı İmam Humeyni -ks- tarafından kuruldu ve esas amacı da Kudüs’ü küresel istikbar ve uluslararası siyonizmin pençesinden kurtarma şeklinde açıklandı. Direniş ekseni daha sonraları direniş cephesine dönüştü ve Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve en son Yemen’de siyasi ve askeri grupların kurulması ile daha gerçekçi boyutlara ulaştı.

İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs Gücü komutanı General Hac Kasım Süleymani sadece askeri bir komutan değil, aynı zamanda direniş ekseninin simgesiydi. General Süleymani’nin direniş cephesinin ABD ve İsrail ile mücadelesinde önemli rol ifa etmesi, Irak ve Suriye’de hilafet ilan eden IŞİD’in yok edilmesini sağladı ve böylece General Süleymani dünyada terörle mücadele abidesi oldu.

Amerika, siyonist rejim İsrail ve S. Arabistan sürekli direniş eksenini yok etmekle uğraştı. Bu zümre bu yüzden Lübnan, Suriye ve Irak’ı parçalamak için çok sayıda tekfirci terör örgütleri kurdular. Ancak General Süleymani direniş sahasında yer alan ülkelerin güvenliğini temin etmek ve hepsinin milli egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmakla söz konusu terör örgütleri ile mücadele etti ve düşmanların bölgede direniş eksenini çökertmek gibi şom hedeflerine ulaşmalarına müsaade etmedi.

 

 

Şehit General Süleymani güçlü ve etkili bir komutandı ve Allah tealaya tevekkül etmek ve Ehl-i Beyt -s- fertlerine tevessül etmek ve direniş cephesine öz güven ve izzet duygusunu kazandırmakla son yirmi yılda küresel istikbar ve sulta düzeninin Irak ve Suriye’ye musallat olmalarını ve tekfirci akımları geliştirmelerini engelledi ve bölgede direniş grupları ve ardından İran İslam Cumhuriyeti’ne güvenlik armağan etti.

Fedakarlık, ihlaslı cihat, şehadet aşkı ve düşmanla cephenin en ön saflarında yüzleşmek, şehit General Hac Kasım Süleymani’nin bazı önemli özellikleriydi. General Süleymani öz Muhammedi -s- İslam’ın hakiki yüzünü göstermekle gerçek İslam’ın bölge IŞİD’in temsil ettiği Amerikan İslam’ı ile hiç bir alakası olmadığını pratikte ispat etti. Nitekim General Süleymani bu kişiliği ve bu özellikleri yüzünden İslam dünyasının seçkin şehidi ve direniş komutanı olarak bilindi.

Şehit General Kasım Süleymani küresel sulta ve zulüm düzeni ile mücadele simgesiydi. İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bundan altı yıl önce İran ve ABD arasında nükleer müzakerelerin ardından şöyle buyurdu:

Siyonist rejim gelecek 25 yılı görmeyecektir. İnşallah 25 yıl sonra ilahi inayet sayesinde bölgede siyonist rejim adında bir rejim olmayacaktır.

Bu sözler direniş ekseninin kesin inancı ve İslam dünyasının bayrağıdır. Nitekim bölgenin son siyasi şartlarına bakıldığında, direniş ekseninin Ayetullah Hamanei’nin buyurduğu ülküye çok yaklaştığı anlaşılır.

General Süleymani her zaman dünyanın acı çeken insanlarına güç, izzet ve efendilik sunan ve zorbaları ve zalim müstekbirleri iktidarın başından alaşağı eden İslam’ı izleyen biriydi. Şehit Süleymani her zaman zalimlerin tutsağı olan mazlumların hakkını savundu ve nerede bir mazlum varsa, onun yanında yer almayı görev bildi. Şehit Süleymani’nin tarihi beyanatından biri, şehit Haceci’nin şehadeti dolayısıyla gönderdiği taziye mesajıydı. Şehit Süleymani mesajında şöyle dedi:

İmam Hüseyin -s- yolunda şehit düşen şu sevgili şehidin kesilen boğazına yemin ederiz ki şu melun şecereyi takip etmek ve İslam dünyasında çıkan tehlikeli tümörü son ferdine kadar yok edinceye dek yerimizde oturmayacağız.

Evet, şehit Süleymani’nin bu iktidarı ve uzak görüşlü olması, şehit Haceci’nin şehadeti dolayısıyla yaptığı konuşmada da bellidir. Şehit Süleymani, şehit Haceci’nin intikamı IŞİD’in işini üç aydan daha az bir sürede bitirmekten başka bir şey olamayacağını söyledi ve böyle de oldu.

 

Gerçekte şehit General Hac Kasım Süleymani’nin bölge ülkelerinde İslam inkılabı ideolojisini geliştirme ve direniş eksenini takviye etme stratejisi çerçevesinde ifa ettiği rol emsalsizdir. General Süleymani komutasındaki direniş cephesi, direniş eksenini direniş hareketine ve nihayetinde de direniş ittifakına çevirdi.

General Süleymani direniş ekseninde kimlik kazandırmak, vahdet ve şebeke kurmak gibi üç temel ilkeyi gözetledi. Buna göre şehit Süleymani halkın öz güven duygusunu geliştirerek onların siyasi ve ideolojik kapasitesinden yararlandı ve vahdete vurgu yaparak hepsini İslam ve Ehl-i Beyt’i -s- savunmaktan ibaret olan tek eksen etrafında birleştirdi. Şehit General Süleymani direniş ekseninin muktedir komutanı ve etkileyici bir şahsiyet olarak yirmi yıl boyunca sulta düzeni ve küresel istikbarın Irak ve Suriye’de nüfuzunu ve tekfirci akımların büyümesini engelledi ve hem bölgeye ve hem İran İslam Cumhuriyeti’ne ve direniş gruplarına güvenlik armağan etti.

Şehit General Hac Kasım Süleymani direniş cephesini organize etmek ve çeki düzen vermekte önemli rol ifa etti. General Süleymani Kudüs Gücü komutanı olarak Irak, Suriye ve Lübnan’ın aşiret temelli toplumlarında ve ayrıca Filistin’de halkın gönlünü kazanmak ve onları etkilemekle aralarında bir nevi ittifak ve gönül birlikteliği kurdu ve direniş cephesini vahdete kavuşturdu. Direniş cephesi bu ülkeleri parçalamak isteyen küresel istikbar ve sulta düzeni ve müttefiki olan tekfirci IŞİD terör örgütü karşısında direnerek şom hedeflerine ulaşmalarına müsaade etmedi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre Kudüs Gücü ve İslami direniş cephesi hem savaş gölgesini İran İslam Cumhuriyeti sınırlarından uzaklaştırdı ve hem de işgal altındaki Filistin sınırlarında siyonist rejime darbe indirerek bu rejimi zor durumda bıraktı.

Şehit General Kasım Süleymani Kudüs Gücü’nün sınır ötesi operasyonlarında askeri ve siyasi gücünde büyük değişim yaratarak İslami İran ve direniş cephesinin muazzam stratejik gücünü siyonist rejime gösterdi. General Süleymani’nin tedbirleri ve direniş cephesinin siyasi ve askeri komutanları ve güçlerinin gece gündüz çabaları bölgede IŞİD’in hezimeti ve direniş cephesinin zaferi ile sonuçlandı. Bu durum tabi ki siyonistleri dehşete düşürdü ve bu yüzden Amerikalıların yardımı ile şehit Süleymani’ye suikast düzenleyerek bu güçlü komutanı yok ederek direniş cephesini zayıflatabilecekleri kuruntusuna yöneltti.

Kudüs Gücü komutanı şehit General Kasım Süleymani yabancı medya organlarında da Batı Asya bölgesinde en güçlü ve en etkili komutanı ve direnişin uluslararası simgesi olarak tanıtılıyordu, nitekim şehadeti direniş cephesinin gücünü ikiye katladı. General Süleymani’nin vahdeti pekiştiren şehadeti direniş güçlerini birleştirdiği gibi İslam dünyasında, Batı Asya bölgesinde ve tüm özgürlükçü milletlerin arasında ABD karşıtı nefret duygusunu daha da arttırdı.

General Süleymani suikastinin en kesin sonucu bölge içi ve dışını kapsayan geniş bir coğrafyada ağır bir intikam alma yönünde yeni bir enerjinin türemesine yol açtı. Bu ağır intikamın bir bölümü Amerikalı terörist askerlerin bölgedeki varlığına son vermek oldu.

Şehit Süleymani’nin cazibesi inkılapçı güçleri seferber ederek ABD ve korsan İsrail ile uzlaşma tezini tamamen çökertti ve ABD – siyonizm patentli planların bölgede hayata geçirilmesine engel oldu, nitekim şimdi Amerikalı terörist askerlerin büyük bir bölümü rezil bir şekilde Irak topraklarını terk etmek zorunda kaldı.